aldatma olayına rağmen erkeğin devam ettiğini gören kız, erkeğin kendisini ne kadar çok sevdiğini fark edip, bir an için çıldırmış gibi yeminler edecektir.
içten bi şekilde "bir daha asla onu aldatmayacağım" diye kendi kendine sayıklayacaktır. ama bu bir dönem için geçerli olacaktır.
kendine yeminler ederken, yalnızca bir kere aldatmış olsa dahi, vicdanını serinletemeyecektir. çünkü bilir ki yine aldatıcaktır. çünkü o heyecanı yaşamış, tutkuyu tatmıştır. bu hissi, bir türlü kontrol edemeyecektir.
zaten bir kere kabul görülmüş, affedilmiştir.
neden bir dahaki seferede affedilmesindir?
ne yardan geçecektir ne de serden.
başka eller bedenine her dokunduğunda, onu değil! aslında, kendinini aldatacaktır...
--spoiler--
aldatma olayını sineye çekip affetmek; karşı taraf, ne kadar utanıp pişman olsada muhakkak tekrarlanacaktır.
işler hepten karışacak; kendini aldatmalar, karşı tarafı aldatmalar derken ortalık boynuzdan geçilmeyecektir.
--spoiler--
sonunda her iki tarafta kaybedecektir.
yillaaaar yillaaar sonra gelen edit: geriye donup bakinca goruyorum ki benim kafam harbi guzelmis.
tekrar aldatılmaya mahkum olan erkektir.
kadına o özgüveni vermesi, ona olan zaafını hissettirmesi, kandisi için ne de olsa bu cepte dedirtmesi akabininde salaklığına doymaması gereken insan evladıdır.
acınacak bir durumdur aslında. zira erkek/kadın kimse aldatılmayı kabul etmez edemez. ama bunu bile bile kopamıyorsa bir erkek, bilin ki; gururu, şerefi, hasiyeti herşeyi bir kenara bırakmış sadece sevgisine tutunmuştur. ve acı bir durum da olsa ayakta alkışlanacak kadar yürekli bir eylem yapmış erkektir. her babayiğidin harcı değildir gerçekten. *
erkeklerin çapkınlıktaki ünü gözönüne alındığında, kadınların erkeklerden daha çok sevdiği gerçeği söz konusu olduğuna göre ayrıca, bulunması halinde incelemeye alınması, hatta korunması gereken erkek türüdür. soyu tükenmiştir.
iyimser yaklaşım:
aşıktır *
gerçekçi ve kötümser yaklaşım:
kendi de aldattığı için vicdanını rahatlatan erkektir. *
daha gerçekçi yaklaşım:
öyle bir erkek yoktur. olan da toptur.