bu fikrimi sizlere hiçbir liriklerimle tasvir etmek istemedim.
merhaba,
ben pembe tolga
yalnızlığımıza aleyhtar karamsarlığımızı bir nebze olsun bertaraf eden, dejenere olmuş umutlarımızı o güzel gülüşüyle süsleyen, poposunun sağ ve sol lobunun birleştiği nokta sanki bize evrenin teatral imgesini sunmaya çalışan dilsiz bir periyi andıran, tüm güzelliğiyle çevremizdeki çirkin ve yalnız arkadaşlarımızı kıskanç matemlere sevk etmekten geri kalmayan hususi sevgilimizin tüm bu artılarına karşın; ne var ki güzelliğiyle paralel olarak bizi aldatma riskinin de bir o kadar ihtimal kazandığını göz önünde bulundurmamızın akabinde karar verdiğimiz en akılcı ve masum planlar silsilesinin deklare edilişidir.
güzel sevgilinizin sizden daha yakışıklı sevgilittolar edinme ihtimalini düşününce bile loblarınızın ehemmiyet içinde titrediğini duyar gibiyim. müthiş, harika, of yavrumm, melek gibi sevgilinizin sizi aldatmaması için ya onu çok çirkin bir hale getirmeli, ya da onu sakat bırakmalısınız. fakat sevgilinize zaten güzelliği için aşık olduğunuzu göz önünde bulundurduğumuzda sakat bırakmak çirkin yapmaya nazaran çok daha mantıklı bir fikir gibi görünüyor.
siz güzel sevgili sahiplerini daha fazla bekletmeden malzemeleri veriyorum:
malzemeler:
* 1 adet çok güzel sevgili
* 1 adet Bosch GSB 13 RE Darbeli matkap
* 1 adet panç matkap ucu
* 1 adet neşter
* 1 adet moser tıraş makinesi
* 2 adet cımbız
uygulama:
öncelikle sizi aldatmasından şüphe duyduğunuz güzel sevgilinizi steril bir odada yüzüstü gelecek şekilde yatırıyoruz. hemen ardından "moser" marka tıraş makinemizle sevgilimizin saçlarını bir güzel kazıyoruz. saçsız haliyle bile güzel kalmayı başarabilen sevgilimize bir süre teessüf ettikten sonra yeniden işe koyuluyoruz. içi alkol dolu kabın içinde muhafaza ettiğimiz panç matkap ucumuzu çıkarıp matkabımıza yerleştiriyoruz. matkabımızın hemen üzerinde kalan kilidi sola çekerek darbesiz konuma getiriyor, ve de olabildiğince en düşük devire ayarlıyoruz. buraya kadar her şey anlaşıldıysa bir sonraki aşamaya geçiyoruz. yok anlamadıysanız gidin sevgilinizin omuriliğine çivi falan çakın bana ne ya. olabildiğince sade bir dille anlatıyoruz.
her neyse;
düşük devirde çalıştırmış olduğumuz matkabımızı görselde kırmızı daire içine aldığım noktadan sevgilimizin kafasına bastırıyoruz. https://galeri.uludagsozluk.com/r/345470/+ elimizi titretmeden, çok aşırı baskı uygulamadan nizami bir oyuk açıp kafa tasından ayrılan kemik parçasını cımbızlarımızla tutup yavaşça yukarıya doğru çekip çıkartıyoruz.
sevgilimizin çıplak vaziyette önümüzde duran beynini öpmek için irademizle savaşıp bu tehlikeli fikri kafamızdan uzaklaştırıyor ve derhal elimize neşterimizi alıyoruz.
neşterimizi, beynin sağ ve sol lobları arasındaki hemisferinin entegrasyonu sağlayan köprüye, yani corpus callosuma yöneltip tamamen loblar arasındaki teması kesecek şekilde ince bir kesik atıyoruz. loblar arasındaki bağlantıyı keserek, sağ ve sol lobların gerekli koordinasyonunu yok ediyoruz. burada ayırt edilmesi gereken husus; güzel sevgilimizi felç bırakmıyoruz, yalnızca yardıma muhtaç bırakıyoruz. yani ellerini ayaklarını hareket ettirebilir, fakat yürüme işlevini ve ellerini hareket ettirebilmeyi orantılı bir şekilde gerçekleştiremez. sağ eliyle tuttuğu sigarayı sol elindeki çakmağa kavuşturamaz. hatta konuşmayı da buna dahil edebiliriz. ne güzel işte? doğru düzgün kimseyle konuşamayıp iletişim kuramayacak ve bizden başka kimseler onu beceremeyecek.
hatta ayıptır söylemesi bu operasyon sevgilimizi biraz aptal bile yapar. gördüklerini tanımlayamama, akıcılıktan uzak bir konuşma, işlevsiz kol ve bacaklar... ve sonsuza kadar bize ait güzel bir sevgili.
bu konuya değinen bir filmdi. ispanyol filmiydi sanırım. çok güzel bir kız olan helena'ya sapıklık derecesinde aşık olan bir entellektüel kişilik, onun önce bacaklarını, sonra kollarını kesmesi ile kızı resmen bir ortaçağ büstüne çevirmişti.
hayatta kalabilmek için o sapıktan başka hiçbir şansı kalmayan kızın acaip şekilde erkeğin aşkına karşılık vermesini anlatan sinir bozucu bir film.
aldatmasın diye sakat bırakılan sevgili olayını duymadım ama aldatılmamak için kilitli kapılar ardında bırakılan sevgili olaylarına şahit oldum. ama aldatacak kadını kimse durduramaz, eğer aklına koyduysa gerekirse kapının deliğinden bile yapar o işi. asıl tartışılması gereken neden aldattığıdır. aldatılan; aldatılmayı hak ettiyse, konuşulacak söz yoktur ama durduk yere, eğlence olsun diye yaptıysa bunun adı, adiliktir, şerefsizliktir.
