dünya genelinde çölde ve kutuplarda, bazen savanlarda ve kurak topraklarda yetişirler. boyları 1,5 ile 2,5 metre arasında değişmektir. kökü kozmetik sanayisinde boya ham maddesi olarak kullanır. yaprakları ise ilaç sanayisinde antiseptik olarak kullanılır. çiçekçilerde süs bitkisi olarakta bulunabilir. genellikle gövdesi kalıncadır ve dikenlidir. tepesinde ise iki büyük boynuzumsu yapı bulunur. (bkz: capra carpa)
aldatılma öncesi, kızın düşük davranışlarını da sineye çekmiş erkektir. aldatılacağı aşikarken, geleceği görmezden gelmiştir. sözü uzatmaya gerek yok. godoştur, pezevenktir.
üzerinde atıp tutulmaması gereken zira hayatta herkesin başına herşeyin gelebileceğini hatırlatan durumdur.
aldatmanın her zaman her yerde cezası ölümdür. aldatılan kaybeder. affedilse bile kara bir leke bırakır. artık hiç bir eskisi gibi olmayacaktır. aşk kirlenmiştir. rengi gri olmuştur. ama niçin neden ve nasıl aldattığı da kanımca önemlidir. ayrıca affedene de kızmamak gerekir. sonuçta çok çok çok seviyor olabilir.bağımlılık derecesinde. büyük konuşmamak gerek bu konuda. aynı duruma herkes düşebilir. ve affetmek zorunda kalabilir.
velhasıl çok kötü bir durumdur.Allah başa vermesin.
degisime cesareti olmayan hastalıgı ile yasamaya alısan ve bu illetten kurtulmak icin cabalamak yerine manasız bir rehavet icinde hayatı sadece nefes almaktan ibaret goren er bunye.
(bkz: askin gozu kor mu acaba)
(bkz: askin gozu kor olmamali)
bir sure sonra sevgiisi tarafindan sutlanacak erkektir. kadinlar kendine sahip cikan erkekleri sever cunku. ayni zamanda da butun kufurleri hakeden erkektir.
karısını satan erkek oluyor da aldatılmayı sineye çeken neden olmasın.. belki boynuz yemek hoşuna gitmiştir belki canım, karışmayınsana siz be ..
( ulan bi karı sktk, mevzu buralara kadar aksetti yaa, allahın godoşu da sevgilisini sktğimi herkese sölemiş yavşak.. )
godoş erkektir. başkası ile birlikte olmuş bir kadını nasıl olurda sevebilir. aynı şey kadınlar içinde geçerli başkasının öptüğü, kokladığı bir adamı nasıl olurda bırakamaz anlamak içten bile değil.
