''sevdiği adamdan gereken ilgiyi alakayı,saygıyı görmeyen normal kadınlar, aldatan kadın olarak yaftalanıp raflara yerleştiriliyor'' diye fikir beyan etmemi gerektiren bir mevzudur bu.
anlatmaları kısmı ise tamamen sevginin nefrete dönüşmesi ve haliyle çeneye vurması durumudur.
ihtiyar bir amca şöyle demişti bi keresinde; kadını güvercin gibi tutmalısın, ne çok sıkı ne de çok gevşek, kıvamında tutarsan eğer, elinin sıcaklığını bırakıp gitmez...
ne kadar doğrudur bilemeyiz, kadınların ne düşündüğünü de tam olarak anlayamayız. ama güvercinleri severim.
bütün hikayelerin girizgahı 'kocam çok ilgisizdi' diye başlıyordur büyük olasılıkla.
ilgili bir erkeğin eşi tarafından aldatılma ihtimali çok düşüktür çünkü. kadının olmazsa olmazıdır ilgi.
anlatın hanımlar anlatın, evdeki bulgurun neler yapabileceği ibret olsun genşlere.
orospudurlar. hiç öyle teknik ve psikolojik ayrıntılara girmeyin, her ilgisiz olan eşini aldatacaksa yandık ki ne yandık. ilgi görmüyorsan ilgi görmenin yoluna bak, aldatıldı isen, koy çiziği sil hayatından onu. bir kadının intikamı, yabancı bir adamın kollarında başlar, bu nasıl intikamdır? kendini sömürtmektir.
hikayeler genelde, "bu beni baydi ba$ka biri ile sevi$eyim." tadinda. bir tanesi de "kocam beni dovdu.", "gecim sikintisindan ba$ka birini buldum." demiyor ki... ya da ben denk gelmedim. okuyan biri herhalde bunlara rahatlik batiyor da aldatiyorlar du$unuyordur.
kadınlarda aldatır, belki de erkeklerden daha çok..ama kadınlar erkekler gibi geveze olmadığı için duyulmaz..pazara diye çıkar işini halleder gelir * kitaptaki kadınlar da nasıl olsa ortaya çıkmayacak kimliğimiz diye rahat..
-üst kattaki komşum lütfü her gece geğiriyor ve beni kendine hayran bırakıyordu. kocam uyuduğunda balkona çıkıyor, onun her birayı yudumlayışından sonra çıkardığı sesi hayranlıkla dinliyordum...
