aslında aldatma konusunda kadınlar için gerekçe çoktur, ilgilenmediğini iddia ederek aldatır, intikam almak için aldatır, aşık olur aldatır, bir an çok hoşlandım der aldatır, kariyer için aldatır, para için aldatır, güç için aldatır.. erkekler genelde biyolojik bir çekimden dolayı aldatır kadınlarınkinin yanında çok masum ve içgüdeseldir.. bu sebepden dolayı bir cinsin uzuvu kesilecekse bu kesinlikle kadınlarınki olmalıdır.
kadınların sünnet edilmesi, mısır ve bazı birkaç ülkenin geleneklerinden biridir. aldatan kadının cinsel organının kesilmesi bu gelenek çerçevesinde bakıldığında ceza değil, ödüldür.
çok da gerekli olmayan eylemdir. daha farklı yollar denenebilir kadının aklının başına gelmesi için.
karı koca uyumuşlar çoktan. daha doğrusu adam uyumuş kadın da kocasının derin uykuya dalmasıni bekliyor.
ardından evden kaçıyor. baska birini seviyor cunku. onu bekleyen aşığının yanına gidiyor.
birlikte koşuyorlar, kosuyorlar. bir süre sonra yorulup mola veriyorlar. kadın evden kaçtıgindan beri ayakkabısının içinde bir şeyin kendisini rahatsız ettiğini söyleyerek elini çıkardığı ayakkabının içine sokuyor.
kadın avuçlarında tuttuğuna inanamiyor. elinde bir tomar para var.
kadının geride bıraktığı kocası her seyin farkındadır. "ama" der koca kendi kendine, "bu kadının bende emeği var çamaşırlarimi yıkadı, banyoda sırtımı sabunladi, önüme sıcak çorba koydu. yaban elde muhtaç olmasın."
geride bırakılan koca, parasının bir kısmını kendisini terk eden karısınin giderek uzaklaşan adımlarının içine koyar...
töre ve namus cinayetlerinin gazete sayfalarından eksik olmadığı ülkemizde unutulmaması, öne çıkarılması gereken işte bu ayakkabı öyküsüdür.
muhtaç olmasın diye parasını evden kaçan karisinin ayakkabısının içine koyan terk edilmiş koca ise; aşık veyseldir.