tamamen kendi kararları ile kendi hayatını yaşayan kadındır. amacım, kendisini "tu kaka" ilan etmek değil, peşin belirteyim.
ama öte yandan "aldatmak" gibi bir hadisenin hiç bir şart altında kabul edilebilir olduğuna inanmıyorum ben. hele ki de evlilik nevinden bir müessesede. eğer adam çok taşaklıysa eşinden ayrılır ve sikinin doğrultusunda yaşar hayatını. he ama o kadar karakter sahibi değilse er kişi, o zaman ancak aldatmak dediğimiz sistem devreye girer. konu itibari ile erkeğin şeref sorgulamasını bir kenara bırakarak devam ediyorum.
aldatan erkeği ne kadar anlamıyorsam işte aldatılmayı kabullenebilen bir kadını da işte o kadar anlamıyorum ben. yani düşündüğümüz zaman alt mesaj olarak erkeğine bu şeyi tekrar yapma yetisini de vermiş olur aldatılmayı kendisine yedirebilen bir kadın. hayır, çok sevebilir kişi. hatta abartıp ölümüne sevmiş dahi olabilir ama yeterli değildir bana göre. zira elindeki 5 litre su için 1 litrelik sürahi neyse çok çok karşısındaki adam da bu roldedir. olan, kadının 4 litre suyuna olacaktır. hadi aynı örnek üzerinden gidelim üstelik bu sürahi de herdaim türlü çeşitli pisliği çekip duruyorsa, yandı gülüm keten helva. kadına en ufak bir faydası dokunmayacaktır sürahinin.
peki ama bir kadın ne şart altında aldatılmanın psikolojisini "şipistanak" sindirip de hayatına "mış gibi" devam eder? genelde benim gözlemlediğim örneklerin pek çoğunda herhangi bir şekilde ekonomik özgürlüğünü eline alamamış ve hayat karşısında imkânları maksimum oranda sınırlı kadınlar bu "aldatılma" hadisesini en kolay kabullenebilir durumda olanlar oluyor. zira, ellerinden gelen bir şey yok onların. hiç kimse sosyal imkânların bu profil için yeterli olduğunu söyleyemez sanırım.
ama işin öte yanında sözümona "modern" ve hayatında edinmek istediği hiç bir şeyden geri durmayıp da bu durumu kabul edenler yok mu? onlar da varlar ve asıl işte bu yazıya konu olan kesimi de bu profil oluşturmakta. düşünüyorum kendi eksenimde ben misal evlilik konusunda sabıkalı bir adamım ve "bu şey yürümeyecek bundan kelli" dediğim anda bunu oturup da eşime uzun uzun anlattım. ailelere anlatmak yükümlülüğü gene bana kaldı ve sonrasında eşime tekrar tekrar anlattım artık bu şeyin olamayacağını. bişey ölmüştü içimde zira ve artık aynı evde olmak dahi ona yapılacak bir büyük haksızlık olacaktı tarafımdan. ve bitirdik. hani gene kendimden düşünüyorum ben, eşimi aldatmış olsaydım(ki bunu hissederdi, kadınlarda hakikaten işleyen bir mekanizma var bu konuda ve eminim) çok çok büyük ihtimalle öğrendiği anda kiminle aldatmışım, nasıl aldatmışım, ne kadar aldatmışım kısımlarını sorgulamadan önce boşanma işlemlerini başlatırdı.
özetle:
aldatılmayı kabullenen kadın da(en azından kabullenmemesi bir seçenekken) en az aldatan bir erkek kadar sıkıntılı bir karaktere sahiptir benim gözümde.
türkiyede genelde yaparsa gidecek kimsesi olmayan kadındır ailesi kabul etmez edemez belki de öldürür onu. için için yanıyordur yüreği,yaşadığı evden aynı yastığa başını koyduğu adamdan tiksinse de mecburdur evliliğini devam ettirmeye,çaresizdir,toplumda dul bir kadın olarak yaşamanın zorluklarının farkındadır. kısaca bu ülkede kadın olarak yaşamak hiç kolay değildir,onun için de kolay olmamıştır.
aklı sıra adama da, diğer kadına da ceza veriyordur. ancak bilmez ki cezalandırdığı kişilerin yanı sıra kendini decezalandırmakta... onların ömürlerindengidiyor,aşkları yıpranıyor vesaire, e peki sen? peki sen aklına yandığımın kadını! senin ömründen gitmiyor mu? onlar bir şekilde tüketecek olsalar bile dolu dizgin aşklarını yaşarken, sen kaçırdığın hayatı ne zaman nerede yakalamayı planlıyorsun diye sormak isterim denk geldiğimde o kadına.
bazı durumlarda da "savaş psikolojisi" ile hareket eden kadındır saçma bir şekilde. "ben niye bırakacakmışım kocamı, o orospu bıraksın" diye de yüksek sesle söyler, yetmez üstüne bir de kalkıp arar ve "kocamın peşini bırak" tadında açıklamalar yapar, tehditler savurur garibim.
hayır o kadın kocanı bırakır da hanım, kocan böyle puştluk, gavatlık yapmayı bırakır mı onu bir düşünmeli bence.
kesin kocasının boynuzlarını parlatacaktır başka sıcak yataklarda. ayrıca iyi kazanan bir gavatsa kocası iyi kötü yiyecektir parasını, belki de sevgilisine bile yedirecektir.
eşini aldatmayı düşünen erkekler daha dikkatli olsunlar çünkü kadın aldatır, kocasının ruhu duymaz azizim.
ben ise önce allahtan sonra eşimden korkarım töbe bismillah yapam böyle bişey.
yalnız kalmaktan korkuyordur, adamın mallarını yedirtmek istemiyordur, bilerek ayrılmak istemez nikah adama ayak bağı olsun diye, umursamıyordur taraflar artık birbirini.
Pis bir hal alır. çocukları var diye de hiçbir kadın böyle bir şeyi sineye çekmez. Adam zaten çulsuzsa basar tekmeyi. Ya da salak aşıktır, 2. Aldatılmayla mecburen ayrılır.
