ilkokul öğrencilerine dağıtılan "her taş cevher değildir" kitabına göre einstein, "sabun yiyen, pis, solcu, çorapsız gezen, pasaklı, siyonist bilim adamıdır." diye bahsedilmiş.
hepsini anladım, sana uymayan (solcu olan) bir insanı karalamak için "çorapsız gezen" ifadesini kullanmak, einstein'i karalamak isteyenlerin eğitim seviyesini gözler önüne sermektedir.
bir ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır. - albert einstein
(bkz: #88166)
dünyayı değiştiren insanlardan biridir. lütfen iyi bilmediğimiz konular hakkında bu tarz yorumlar yapmayalım. Nitekim insanları yanlış yönlendirebilirsiniz.
sabun yediği ayyuka çıkan bilim adamı. yaşasa yüzüne de söylerdim ama burdan söyleyebiliyorum tam bir orospu çocuğu imiş. her taş cevher değildir kitabından öğrendim. sabun yiyormuş lan adam.
Anne karnında 11 - 12 ay arası kaldığı söylenen, bu yüzden bu kadar zeki denen insandır. Bilimsel araştırmalara göre anne karnında fazla kalan çocuklar daha zeki oluyorlar, bu şu nedenledir ki çocuğun anne karnında geçirdiği 1 gün dışarıda geçirdiği 7 güne denk geliyormuş. Bu yüzdendir ki erken doğum engellenmek istenir.
--spoiler--
"Tanrı evrenle zar oyunu oynamaz; her şey birbiriyle bağıntılıdır ve her şeyin bir anlamı vardır. Bu anlam neredeyse her zaman saklı kalabilir, ama yaptıklarımız şevkin enerjisine dokunduğunda daima yeryüzündeki asıl görevimize yaklaştığımızı biliriz."
"Şuna hiç şüphe yok ki, dünyanın rasyonelliği ya da idrak edilebilirliğine duyulan dini sezgi benzeri inanç, üstün bir düzenin araştırıldığı bütün bilimsel çalışmaların ötesindedir...kendisini deneyimler dünyasında ortaya koyan üstün akla duyulan, yoğun bir hisle örülmüş olan bu sarsılmaz inanç, benim tanrı anlayışımı temsil etmektedir."
Zekasıyla ün yapmış kişidir. ve bu zekadan aşağıdaki cümle çıkmıştır.
"bilimle ciddi bir şekilde uğraşan herkes, doğanın kanunlarının insanoğlundan üstün ve karşısında tüm alçakgönüllülüğümüzle saygı duymamız gereken yüce bir gücün varlığının tezahürü olduğuna inanır."
"Hala anlayamadınız değil mi ? Önemli olan haklı ya da haksız olmak değil! Kavganın kazananı yoktur. Ya kaybedersiniz ya da daha çok kaybedersiniz. Önemli olan kalp kırmamak. Önemli olan yargılamadan, karşılıksız sevebilmek ve iyilik yapabilmek. Haklı bile olunsa özür dileyecek kadar asil olmak, bilge olmaktir. Egonuzu kontrol edemediğiniz sürece, o sizi kontrol etmeye devam edecek. Böyle olduğu sürece tüm dünya sizin bile olsa asla mutlu olamazsınız.."
yapay zekanın oluşumu içinde büyük çaba göstermiş bilim adamıdır. bilirsiniz einstein her gün aynı kıyafeti giyermiş. bunun nedeni ise şudur;
beyin seçimli algoritmik bir zekadan oluşur. örneğin çok önce yaptığınız bir şeyi hatırlamakta zorlanmanızın sebebi veya hatırlayamamanız o bilginin beyninizde çok gerilere gitmesidir. ve aynen çeşitli mail sistemleri gibi çok fazla bekleyen ve işlem görmeyen bilgiler zamanla kendiliğinden silinir.
Bizim albert'da bilgilerini, her gün giyeceği elbiseyi seçerken edineceği bilgilerden dolayı geriye gitmesini engellemek için her gün standart aynı renk ve aynı şekilde elbise giyiyormuş.
Bilgisine bu kadar sahip çıkan insanın bu kadar başarılı olması beni hiç şaşırtmıyor.
hiç bir dine mensup olmadığını, ancak bir sitemin varolabileceğini işaret etmiştir. kendisini deist olarak tanımlar. tüm zamanların en kaliteli bilim insanları arasında zirvelerde * gezmekle birlikte, izafiyet kuramıyla birlikte fizikte yeni bir çağ başlatmıştır.
Aptallara göre insanlar; ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, statü, renk, din ve dil başta olmak üzere 8den fazla kategoriye ayrılırlar. Halbuki olay bu kadar komplike değildir. insanlar sadece 2ye ayrılırlar: iyi insanlar ve kötü insanlar.
Einstein haklıydı Zaman farklı hızlarda akar.
Mutluluktan ağladığımız beş dakika,
acıdan ağlayamadığımız beş dakikaya asla denk olmayacak.
Bir otobüsü yakaladığımızda,
hep başka bir otobüse geç kalmış olacağız.
Ve her ne kadar zor görünse de;
zaman, bir çift gözün en derinliklerinde durabilir.
Bir kalp, o gözün içinde kaybolabilir.
Bir kelime, koca bir ömrü bir saniyeye sığdırabilir.
O bir saniye, bir kişinin umurunda bile olmayabilir.
Yani evet, zaman görecelidir.
Ne, ne zaman duracağı, ne de ne zaman koşacağı hiçbir zaman belirlenememiştir
Einstein, "Hayat iki şekilde yaşanır" diyor. "Ya hiç mucize yokmuş gibi ya da her şey birer mücizeymiş gibi." Öyleyse, her anı mucizeymiş gibi yaşanacak bir haftamız OLsun... Gülümsemeyi unutmayalım, umudu gıdıklayalım.
20. yüzyıla damgasını vuran ünlü fizikçi Albert Einstein'in 'ateist' olduğunu gösteren özel bir mektubu ortaya çıktı.
Geliştirdiği izafiyet (görelilik) kuramıyla modern bilim tarihinde çığır açan ünlü fizikçi Einstein'ın din hakkındaki düşünceleri, yıllardır hararetli tartışmalara konu olmuştu.
Einstein'in ünlü 'O (Tanrı) zar atmaz' ifadesi, Tanrı inancına sahip olduğuna dair bir kanıt olarak değerlendiriliyordu.
Ancak bilimadamının 76 yaşında ölümünden bir yıl önce yazdığı ve ilk defa ortaya çıkan bir mektubu, 'şüpheye mahal bırakmayacak şekilde' Einstein'ın Tanrı ve din inancından uzak olduğunu ortaya koydu.
Filozof Eric Gutkind'e cevaben kaleme alınan mektup, Einstein'ın ömrünün sonuna doğru Tanrı inancından tamamen uzaklaştığını ortaya koyuyor. 3 Ocak 1954 tarihli mektupta 'Tanrı kelimesi, bana, insan zayıflığından başka birşey ifade etmiyor. incil, saygıdeğer ancak gayet çocukça olan ilkel efsaneler mecmuu' ifadesi yer alıyor.
Mektupta, Einstein'ın eleştirilerinden Yahudiler de payını alıyor.
Yahudilerin 'seçilmiş kavim' inancına değinen Einstein, 'Benim için Yahudilik, diğer bütün dinler gibi, en çocukça hurafelerin vücut bulmuş şeklidir. Ait olmaktan şeref duyduğum ve derin bir sıhriyetimin olduğu Yahudi halkı da, benim için diğer halklardan farklı bir nitelik taşımıyor' ifadesini kullanıyor.
Bu zamana kadar özel ellerde bulunan mektubun, Bloomsbury'da müzayede ile satışa çıkarılacağı ve yaklaşık 8 bin sterline satılmasının tahmin edildiği belirtiliyor.
Konuyu sayfalarına taşıyan ingiliz Telegraph gazetesi, Einstein'ın sözkonusu mektupta din ve Tanrı inancına dair dile getirdiği keskin görüşlere karşın, kutsal bir varlığın mevcudiyeti fikrine eğilimli olduğu ya da en azından böyle inanmak istediğine dair açıklamaları olduğuna dikkat çekti.
Bu çerçevede Einstein'ın, mektubu yazdığı aynı yılda, 'evreni tek ve kozmik bir bütün olarak deneyimlemeyi istediğini söylediği belirtildi.
insanoğlu;
Ağzından çıkan cümlelerin,
Beyninden çıkan düşüncelerin,
Bütün evreni dolaşıp tekrar onlara geri döndüğünü bilse,
Eminim çok daha dikkatli olurdu.
sevgili albert einstein sen atomu parçalayıp elimize verdiğinden beri yeryüzünde senden sonra ilk kez büyük bir fizik deneyi* daha başarıyla yapıldı. yalnız bu deneyler tarih boyunca biz öğrenciler için hiç hayırlı olmadı. bilanço hep ağırdı, mc2 gibi formüllerin yüzlercesi lise öğrencilerini sınıfta bıraktı, binlerce üniversite öğrencisinin kalbini yıl sonlarında büt büt attırdı.umarım bu deneyde öğrencilerin başında yeni sorunlara gebe kalmaz.
--spoiler--
Sadece iki şey sınırsızdır, evren ve insanoğlunun ahmaklığı, ilkinden o kadar da emin değilim.
--spoiler--
--spoiler--
Dünya; kötülük yapanlar değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.
--spoiler--
--spoiler--
ifade özgürlüğünü, yasalar tek başına garanti edemez. Herkesin kendi düşüncesini, cezalandırma olmaksızın açıklayabilmesi için toplumda hoşgörü mevcut olmalıdır.
--spoiler--
--spoiler--
Büyük güce sahip egemen devletler olduğu sürece savaş kaçınılmazdır.
--spoiler--
--spoiler--
Bir koyun sürüsünün kusursuz bir üyesi olmak için her şeyden önce koyun olmak gerekir.
--spoiler--
--spoiler--
Karşı karşıya kaldığınız aşılması güç problemleri mevcut düşünce yapınızla çözemezsiniz. Çünkü bu problemler, mevcut düşünce yapınızın ürünüdürler.
