enerji eşittir emcekare formülünü bulan fizikçi.
bir sözü çok hoşuma gider: iki şey sonsuzdur. birincisi evren, diğeri insanların aptallığı ama birincisinden o kadar emin değilim.
fizik tarihinde zannedildigi kadar onemli olmayan bir figur. asil ununu the manhattan projectteki emeklerine borcludur. o kadarki, kurulan israil devletinin ilk cumhurbaskanligi bile teklif edilmistir kendisine..
kuantum fizige sonuna kadar direnen insandir. bagnaz, kapali goruslu bir insandir. maddenin isik hizindan daha hizli gidemeyecegini iddia etmis, isigin hizinin sinirli oldugunu savunnmustur, ki bunlarin hepsi newtoncu fizigin temelden hatali oldugunu kabul edemedigi icindir. kuantum mekanikciler iyi dumur etmislerdir bunu. dunyanin uc boyutlu oldugunu iddia etmekteydi mesela albert, halbuki ta onun zamaninda bes boyut bulunmustu. simdiye kadarsa onbire cikti bunlar.* neyse iste, mekanik kafali bir insan olarak aristo fiziginin buyuk oranda etkisinde kalmis newton fiziginin yanlisligi ispatlandigi halde kabul etmemis bir yobazdir yani kendileri. ha onun disinda iyi adamdir.. bi de bu hirosima nagazaki olaylarindaki emegi var, o kadar.. aslinda sadece o degil, abd ikinci dunya savasindan sonra super guc olduysa, albert'in bunda tek bir insan oldugu goz onune alinirsa oldukca buyuk bir katkisi vardir. kapitalizmin usagi ve yobaz diyerek lanetlenmeye pek musait ozellikleri haizdir yani.*
Bir Musevi ana - babadan 1879'da Bavyera'nın Ulm kentinde dünyaya gelen Einstein, Münih ve Zürih'te öğrenim gördükten sonra 1905'te "özel relativite kuramı" nı yayınladı. 1916'da ise, bu Özel kuramın geliştirilmesi ile ortaya çıkan "genel relativite kuramı"nı bilim dünyasına sundu.
Einstein doğanın davranışına yeni bakış açıları kazandırmakla kalmamış aynı zamanda kuramlarını matematiksel terimlere indirgeyerek mekanik ile bu kesin sistem arasındaki bağları yeniden saptamıştır. Einstein'ın kuramları başlangıçta çok yeni ve garip olarak karşılandı, fakat bilim adamları doğruluğunu kanıtladılar. Fikirleri, evrenin sırrına tam bir yanıt olmasa da modern fiziğin gelişmesine kuşkusuz anlamlı bir katkıda bulunmuştur.
albert, içine kapanıktı, çocukların arasına katılmaktan oyun oynamaktan hoşlanmıyordu. çocukluğunun ilk yıllarındaki gelişmeler endişe vericiydi, özellikle konuşmadaki gecikmesi.. sekiz yaşında bir çocukken sorduğu sorularla babasını bıktırmıştı. okula gitmekten nefret eder ve okulu bir hapishane olarak görürdü; ezbere dayanan eğitim disiplinine katlanamıyordu. mühendis olan amcası özel ilgisiyle yeğenine cebir ve geometriyi sevdirdi.
üniversiteyi bitirdiğinde iş bulamadı. üniversitede asistanlık bir yana okul öğretmenliği bile bulamadı. sonunda bir okul arkadaşının yardımıyla bern patent ofisinde sıradan bir işe girer, ama asıl dünyası olan bilimden kopmaz; çok geçmeden büyüsü bugün de süren devrimsel atılımlarıyla yaratıcı dehasını kanıtlar.
"problemi, onu yaratan zihniyetle çözemezsiniz" diyen, dördüncü dünya savaşının taş ve sopalarla yapılacağını öngörebilen ancak parçalanmış atom enerjisini abd'nin barışcıl amaçlarla kullanacağını! görmeyi beceremeyen, doğduğu ülkede aynştayn, yabancı kelimeleri okuyamayan abd'lilerce aynsteyn.
"insanoğlu, evren denilen bütünün bir parçasıdır. Uzay ve zamanla sınırlanmış bu parça, kişiliğini, düsüncelerini, duygularını geri kalandan ayrıymış gibi algılar. Burada söz konusu olan, bilincini etkileyen bir çeşit optik yanılsamadır. Bizim için, bu yanılsama, bize yakın bazı kişilere karşı olan sevgimiz kadar, kişisel arzularımızı da sınırlayan bir hapis gibidir. Görevimiz, bütün canlıları ve tüm güzelliğiyle doğayı içine alacak kadar, merhamet çemberimizi genişleterek bu hapisten kurtulmak olmalıdır. Kimse bu noktaya tam olarak gelemeyebilir ama, böyle bir amacın peşinden koşmak, içinde yine de, kısmen özgürlük ve temelde iç huzuru barındırır."
onun hakkında tek birşey düşünürüm hep;
*tanrı, insanoğlunun yeterince ilerleyemediğini düşündü, çare olarak da onu gönderdi...*
daha 14 yaşındaki teorisiyle o zamana kadarki herşeyi ters yüz etmiştir sevgili einstein... hepsinden geçtim, ölmeden önce üzerinde çalıştığı bir teori vardır ki, akıl bırakmaz insanda... sanırım fazla ileri gittiğini düşündü ki tanrı, o bu teoriyi çözemeden geri aldı!
(bkz: birleşik alanlar kuramı)
ders notları bozuk ilköğretim lise ukalalarının denyoluklarını örtbas için kullandıkları figür, şahane bahane. aynştaynada hoca kafayı takmış sonra herif şeyi bulunca-neyi-şeyi yav, dişi eşşeğin genital organına su kaçırma zabazingosunu, tövbe tövbe, sen bu herif ne yapmış ne etmiş merak etme ondan sonra o da türkçeden kırık almış diye sıyır, bir de butipler okul bitince hoca dövceklerdir ki yaz tatiline façası bozuk giren öğretmen gören de yoktur, sallamacadır.
pozitif bilimlerinin neredeyse yeni bastan gozden gecırılmesıne sebebıyet vermıs izafiyet teorisini acıklamıs unlu ve basarılı bılıminsanıdir.rivayete gore eşinin bir çok makalesini kendi üzerine almıştır.*