yabancı adlı ünlü eseriyle nobel edebiyat ödülünü kazanmış, varoluşçuluk adına sartre ile birlikte önemli çalışmalar yapmış, üzücü bir kaza sonucunda hayatını kaybetmiş fransız filozof.
trafik kazası sonucu erken yaşta hayatını kaybetmiş egzistansiyalizmin öncülerinden fransız düşünürdür. 1957 yılında da nobel edebiyat ödülünü kazanmıştır.
”Her şeyin anlamsız olduğunu söylediğimiz anda bile anlamlı bir şey söylemiş oluyoruz.”
hayatın anlamı olmadığını söyleyen fransız filozof. haksız da sayılmaz. belki de insanlar yaşamak meselesinin içinden çıkmak için kitaplara, ailesine vs. tutunuyordur.
ne bileyim ben akıllı adam mıyım benden bu kadar olur.
Sisifos söylemi adlı kitabında bulunan “ Bazen günün sonunda bir insanın başardığı en büyük şey intihar etmemiş olmasıdır. Beynin ya da toplumun kaç katmanının olduğu bu sorunsalın ardından gelir. En ciddi felsefi problem intihardır “ diyerek hayatın bazen insanlara baskın bir karamsarlık getirdiğini anlatmış, varoluşa saçmalık özelliğini dahil etmiş, yabancı adındaki başyapıtı dünyaca bilinen Fransızca filozof.
Fransız yazar ve filozof. Varoluşçuluk ile ilgilenmiştir ve absürdizm akımının öncülerinden biri olarak tanınır; fakat Camus kendini herhangi bir akımın filozofu olarak görmediğinden, kendini bir "varoluşçu" ya da "absürdist" olarak tanımlamaz.
Bugün annem öldü. Belki de dün, bilmiyorum.
Diye başlar “Yabancı “kitabının ilk cümlesi. Benim gibi kitapların ilk cümlesini okumaya takıntılıysanız bi hayli ilginizi çekecek kitaptır.
Bir solukta okuyup yüzünüze soğuk havada hızlı bi tokat yemiş etkisi yapacaktır.Albert Camus’tan çok Yabancı kitabından bahsettim farkındayım,kendisi kelimeleri kurşun olarak kullanan yazardır.
Albert Camus, Başkaldıran insan adlı kitabında ‘'Başkaldırıyorum o halde varım’' der.
diktatörlüğün her türüne karşıydı. Bu karşı çıkış yalnızca sözde değil eylemde de vardı. Faşizme karşı savaşan yer altı örgütlerinde çalıştı. O zamanlar Fransız sosyalistleriyle birlikteydi. Zaman içinde Stalin’in uygulamalarına da başkaldırdı. Bunun da faşizmden farklı olmadığını savundu.
'' insanı güçlü kılan şey gerektiğinde düşünmek ile başkaldırmak arasındaki köprüyü geçebilmesidir. Kendisine zorla kabul ettirilenlere başkaldırıp bu köprüden geçenler özgürlük havasını koklarken düşünce bulanıklığından çıkamayıp biat kültürüne esir düşenler her şeye baş eğmeye devam ederler.''