saçma bir önerme.
başlangıç olarak güzel bir küfür etmek istiyorum.
amuha goyim.
oh neyse şimdi yazabalirim.
albert camus bir yazarın aksine bir filozoftur.
varoluşçuluk, absürdizm, dualizm ve pozitivizme kattıklarına bakacak olarak bir nevi iki yüzlü bir pragmatizmi savunmuştur.
albert genellikle savunduğu akımlara kendini ait hissetmez.
sıradan bir filozof gibi durur.
camus bilinenlerin dışında yani akılcılığın içine doğru sürükleyici bir metaform yaratmıştır.
varoluşçuların bile takdirini almış bir adamın balon olarak düşünülmesi saçmalıktır.
en basitinde camus'un şu sözü her şeyin ne denli basit ve ne denli bir karmaşa olduğunu anlatmıştır.
--spoiler--
insanı akıllı yapan tek şey, nefrettir.
--spoiler--
buradan bile albert'in bardağın diğer tarafından bardağın öbür tarafını desteklediği görülür.
ama gel gelelim bob marley che guevara gibileri tanıyan bir neslin albert camus, aldous huxley veya en basitinde franz kafka gibi insanları eleştirmesi gayet normal.
siz aforizma sevmiyorsunuz, siz karşıdakini inciten şeyler istiyorsunuz.
ha burada che guevara hayranı olup t-shirt'ünü giyen adama sormuşlar.
"che guevara nereli biliyor musunuz?
adamın cevabı beyin yakan cinsten.
"amerikalıdır"
hay siksiler edebi hayatınız.
--spoiler--
Camus'nün felsefeye en büyük katkısı, insanların ne berraklık ne de anlam sunan dünyada bunları aramalarının sonucu olarak oluşan "absürt" fikridir. Filozof bu felsefesini "Sisifos Söylencesi"nde açıklayıp "Yabancı" ve "Veba" gibi romanlarında da işlemiştir.
--spoiler--
absürdizm ve saçma teorilerinde bile jean paul sartre destek vermiştir.
burada sisifos söylencesi'nde ürettiği absürt'ün amacını niteliğini yazmıştır.
--spoiler--
"Absürt kelimesinin kötü bir geçmişi var ve bunun beni rahatsız ettiğini itiraf ediyorum. Absürtü Sisifos Söylenceside ele alırken, bir metod arıyordum doktrin değil. Sistemli bir şüphe pratiği yapıyordum. Daha sonra bir şeyler inşa edebileceği düşüncesiyle "tabula rasa" yöntemini kullanmaya çalışıyordum. Eğer hiçbir şeyin bir anlamı olmadığı varsayarsak, dünyanın absürt olduğu sonucuna ulaşmalıyız. Fakat gerçekten hiçbir şeyin hiçbir anlamı yok muydu? Bu noktada kalabileceğimize hiçbir zaman inanmadım."
--spoiler--
--spoiler--
Ahlak ve insanın yükümlülükleri hakkında güvenebileceğim ne biliyorsam onu futbola borçluyum.
--spoiler--
bu adam bir de futbol hayranı biri.
gidin emre aydın dinlemeye devam edin amuha goduklarım.
bu kadar salak olmanızın sebebi bu yüzyıl şarkıcıları herhalde.
hak verdiğim önerme. bunu dünyaya ilan etmek gerek kanımca, herkes albert camus'un gereksiz ve saçma sapan bir insan olduğunda hemfikir iken, kimse mahalle baskısından dolayı bunu ifade edemiyor, içinden gelen o çığlığı bastırmak istiyor.
yabancı adlı romanı çok gerzekçe bir roman. o romanı ben yazsam, yayınevi müdürü beni ''sen gerizekalı mısın'' diyerek döverdi. o denli salakça bir kitap. adamın annesi ölüyor, üzülmüyor. cenazesine bile zoraki gidiyordu sanırım. bir adam buna bakıyor diye öldürüyordu. suratına güneş geliyormuş da, iyi düşünememiş o yüzden falan. salak salak şeyler. topluma yabancılaşmış, hayata yabancılaşmış vesaire vesaire...
siktir git birader. bu kadar netim yani bu camış konusunda. açın franz kafka okuyun. o da ayrı balon da, bundan iyidir.
ondan mı hiçbir şey yokkken kendini kötü hissediyorsun, dünyayı boş görüyorsun ya da her şey iyiyken bile kendini beş para etmez hissediyorsun. modern insanların tüm bunalımlarını adam dışa yansıtmış geleceği sezmiş daha ne olsun.
Hadi lan oradan balonmuş. Adam yazmış işte orhan Pamuk a nobel ödülü verene kadar yaşar Kemal e vermeleri gerekiyordu nobel ödülü kıyaslamasına da girersen nobel ödülü verilmeyen ne yazarlar var.
hayata fransiz olarak gelmis ve camusu okumus anlamis olsaydim magripli cocuklarin ne yapmak istediklerini de anlardim. camus balondur veya degildir ama bir cok on yargiya karsi cikmistir. belkide fransayi panaromik goren bir ucan balondur. ucan, cesur ve iyi yazan bir balon...
44 yaşında nobel edebiyat ödülü almıştır ki dünyada, 42 yaşında* bu ödülü kazanmış ingiliz yazar rudyard kipling'den sonra en genç yaşta alan ikinci yazardır.
- aslına bakarsanız, hepimiz birer balonuz! o'nun tek farkı;
"iyi, hatta olağanüstü kitapları yasaklamak gerektiğini düşünüyorum. böylelikle daha çok dikkat çeksinler ve okunsunlar."
diyerek renkli bir balon olduğunu kanıtlamış olmasıdır.
albert camus'nun bugün bütün dünyada kabul edilmiş; zırboşluğuna işaret eden gerçekçi önermedir.
albert camış; kıçından "saçma" yani absurd diye bir felsefe türetmiş. buna göre; dünya saçmasapan bir yer; hiçbir anlamı yok. varoluş saçmalıktır yani ve dolayısıyla "l'absurdante de'l existence" demiş. ama buna rağmen hayat yaşama değer, intihara gerek yok; sevişin sevişebildiğiniz kadar gibisinden bir kafa yapısı varmış.
ben hayatımda böyle duygusuz, zırboş bir adam görmedim. bakıyorsun kitaplarına; ilkokul hayat bilgisi kitabı gibi; kısacık cümlelerle; iki üç tane öğeyle, cümleler sıralamış. böyle edbiyatçı olunmaz. gizliden gizliye doğayı ve yaşamayı överek, üstü örtülü biçimde dinsizliği ve allahsızlığı yayması da ayrıca hoş değil. gizli ibne seni. adam gibi "dinsizim ben" diyemediği için; "veba" romanında papazlara karşı, allahsız hekimleri zafere ulaştırmıştır. bir insan hiçbir şeye inanmadan; dünyaya saçma diyerek; mutlu yaşayabilir mi lan, te allaaam ya.
bir de bu adama nobel ödülü verdiler; edebiyat ödülü yani; ulan sanki o kısacık kitaplarında edebi tanımlamalar ve duygusal, altı dolu cümlecikler var. cin ali serisi yazar gibi yazmış bir şeyler; bu adama verilen ödül de, diğer nobel'i hak eden ne bileyim yaşar kemal; ahmet hamdi tanpınar gibi romancılarımıza; ya da marcel proust gibi uluslararası düşünürlere ve romancılara da yapılan bir hakarettir, ehe.