Yılbaşı gecesi noel baba kostümü ile istinye parkta azizeleri ve oğlanları bekleyen yazar. Uslu bir yavru olursanız küçük kemal'i bile görebilirsiniz belki.
Askere yeni giden veletlerin ağzına marlboro touch veriyorlar zaten kıçımın albayı kardeşim. imkanımız yoktu şimdiye kadar yazdıklarını okuyamadım ama artık gözüm üzerinde. Haydi bakalım, aynen kardeşim.
şafak doğan güneş diyen yazar. şükür bu günleri de gördüm. orduyu hizmet şerefimdir, ve bu şeref
hayatımın sonunu dek sürecektir. açıkçası askere gitmeden önce hayata bakış açım çok farklıydı.
kendi zümrem dışında nasıl bir hayat sürüldüğüne dair hiç bir fikrim yoktu. hayatı çevremden ibaret sanıyordum. çok değiştim. inanın çok değiştim. farklı kültürlerden gelen insanlar sayesinde türkiye gerçeğini gördüm diyebilirim. hayatı kavradım bir nevi. azla yetinmeyi, paylaşmayı, bizim şanslı bir azınlık olduğumuzu ve hepsinden öte yardıma muhtaç, cahil, bambaşka, bizle alakasız bir yaşam süren insanların dramına tanık oldum. üniversitedeki en sevdiğim hocam, arkadaşlarım, daha birçok kişi bana şunu söylemişti:" askere git de gör. adam olacaksın. senle daha sonra
konuşalım." haklılarmış.
ahhahaa. yarrrakk haklısınız lan. salaksınız ya siz. hem de en süzmesinden. askerden önce daha
ciddiydim yahu. şimdi iyice azdım. kimi görsem taşak oğlanı yapıyorum. ne oldu yavrularım?
hani askerden sonra çok değişecektim? hani askerlik yapmayan erkek olgunlaşmamış demekti? geçin lan bunları. beni dinleyin.
dönüyorum. öğlen saatlerinde yuvamdayım. puslu havaları severim. eylül'le ilgili görüşlerim
Orhan abiyle(pamuk) aynı. çok mutlu çift yakın zamanda ayrılacak, ister istemez ayıracağım,
yapacak bir şey yok. doğal karizma. özellikle ilişkileri 3-4 ayı geçen her çiftin kız olanı bana
kayma potansiyeli taşıyor. istanbul'da nisan-eylül ile eylül ve sonrası sevgili istatistiklerini yıl
sonunda inceleyin. ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. evet, ezik, kompleksli, uzun
ilişkilerin yıprattığı, zayıflatıp güçsüz birer gelinciklere çevirdiği apaçi erkekler, kabusunuz geri döndü, albay burada... genç hatunlara sesleniyorum, bana mesaj atın, sabaha dek şımartın, ilgi gösterin ve şu gerçeği asla unutmayın, bana deliler gibi ihtiyacınız var. hadi.
Emek , sermaye , emek sermaye çelişkisi hakkında sandığınızdan çok daha fazla bilgisi olan yazar. Öyle ki, das kapital'in bütün ciltlerini dürüp anüsünüzde devrim yapacak kadar bilgisi vardır.
"fragments becoming galaxies.created
destroyed and recreated
near absolute zero
so cold it burns"
acil durumlarda şehri bir daha geri dönmemecesine terketmeye programlandım ben. çantamda aynı kap içine konmuş değişik değişik adamlar,biraz tuz ve çokça düşünceyle düşerim yollara. bilinen ama keşfedilmemiş bakire şehirler bekler beni , yalnızlık benim diğer adım ve kötülük benim asli sıfatım. çokça sahip olduğum anların hırsıyla karışık beyaz ışıkta bir bilinç daralması yaşarım. sabahın dört buçuğunda içimi kızgın şişlerle dağlayan soğuk rüzgarlar eser torusun eteklerinden zirvesine doğru, eserken kalbimin ve işaret ve baş parmağımla gırtlaklayıp ciğerlerimde sallandırdığım sigaramı çalar benden umarsız. istemezsin gitmek , dilersin kalmak ve devşirmek bir kaç anlık masumiyeti zorla suladığın ekinlerin başlarından. yola çıkmak gerek ve yaşamak... bakire şehirlerin yolgeçen hanına dönmüş bacağını ayırmış caddelerinde.
Ahh azizem biliyorsun ki kalb kalbe karşıdır ve biz seninle kardeş değiliz , ayrılık da sevdaya dahil ama çapa'da bir balık daha yesek ne güzel olurdu.
--spoiler--
o anda kalbimi bir ümitsizlik kapladı, bu, tabanca mermisiyle iyileştirilecek bir ümitsizlik değil, incelikli,yalın bir gülümseyişle kapatılan güçsüz bir ümitsizlikti..
--spoiler--
albay sen değerli bir adamsın. sen barzo kemal olamazsın. boşver içerlenme. kim bilir ne derdin var da gelip burda kafa dağıtmaya uğraşıyorsun. bence yılgınlığı bırak silkin ve kendine gel değerini bil. adam gibi çalışmaya başla mücadele et savaş. sevişmeyi bırak albay savaş savaş. savaş ki kendini bul aslına dön. askersin madem asker gibi davran. evet..