Eurozone' da dogmus, buyumus ve hayati boyunca orada yasamis bir arkadasimi, bugun gunubirlik geziye goturdugum, izmir'in, cesme ilcesine bagli sirin bir kasaba. Mekanlara girip xikiyoruz fiyatlara bakiyoruz, euro'ya cevirdigimizde bile hatuna pahali geliyor. Ufacik kasaba da bu fiyatlar ne barcelona mi burasi dedi, cevap veremedim.
Her sene 1 kere geliyorum, her sene yeni mekanlar aciliyor, her acilan mekan digerinden daha klas olma yarisinda. Fiyatlarda bu dogrultu da ucmaya devam ediyor. Raki balikcilar da ozellikle fiyatlar arsa ulasmis, ufak bi hesaplama yaptik, alacati' da 2 kisilik yemegin parasi ile ispanyanin orta buyuklukte deniz kiyisindaki bir tatil kasabasinda 4 kisi yemek yiyebiliyor, ortaya cikan sonuc bu.
Ote yandan, insanlar burada yemege icmeye, mekanlari doldurmaya devam ettikce, bu mekanlar acilmaya devam edecek, fiyatlar da yukselmeye devam edecek, bu da bir gercek.
Fiyatlari bir koseye birakirsak, ambiyans ve ortam olarak gidilebilecek en guzel ege kasabalarindan biri. Etraf cok renkli, binalarin hemen hemen hepsi cok guzel bir sekilde restore edilmis, edelmeye devam ediyor.
Kazik yemeklere para vermek istemeyenler icin, kumrucular devamli baki, baki de kalacak.
Sokak köpekleri cins olan yer. Pomerianlar, huskylet, çin aslanları, terrierler vs...
Hayır sadece yaz için köpek mi alınır sayın istanbullular (özellikle siz) ve diğer değerli turistlerimiz? Bari verecek birini bulun da gidin neden sokağa atıyorsunuz hayvanları yaz bitip de iki odalı apartman dairenize dönerken? Ya da neden alıyorsunuz en başta?
Hayvanlar aksesuar değildir!
Geçmişe dönecek olursak aşırı tatlı aşırı samimi bir yerdi. Taa ki lisede nütün after partyler için gitmeye başladığımız zamana kadar.
Romantikti, sıcaktı, güzeldi. Kışın ortasında deniz kenarında yürürken yüzmek isteyip iç çamaşırlarınızla denize atlasanız bir gözlemeci teyze, bir kahveci amca çıkınca ceket, şal, havlu vb verirdi. Ben bir 6 7 senedir gitmemişimdir herhalde.
Bakın kimse gitmesin demiyorum ama sırayla gidelim. Her ay iki şehrin insanları gitse 41 ay yani yaklaşık 4 senede bir hepimiz dönerek gitsek bir şey kaybetmeyiz hatta kazanırız. Huzur buluruz, pazardan 2 kilo mandalin alırız deniz kenarında yeriz atkımıza damlatmadan.
Bundan yillar önce,o romanlarda geçen huzurlu bir Ege kasabasiyken, biranda zenginlerin istilasına ugrayarak gereksiz yere fiyatlarin alıp başını gittiği yerdir.
Bahar aylarında sokaklari ki zaten sayılı Sokağı vardır mükemmel olur.mekanları da çok sirindir ayrıca.
Kendine ait para birimi olan, yazın iğne atsan yere düşmeyecek bi kalabalığa sahip şirin ege kasabası.
1 alaçatı lirası 10 türk lirasına eşit.
Eskiden huzurlu, daha sessiz ve sakindi. Şimdi cehenneme döndü. Seferihisar da aynı yolda ilerliyor.
Malesef..
yaklaşık 1 hafta önce gittiğim tatil yeri. mimarisini çok şirin buluyorum. suyu dalgalı ve temiz dalgalı olduğu için seviyorum sörfçüler için ideal yerdir. Fiyat bakımından mekanlar diğer tatil yerlerine göre abartılıdır. bütçenizi ona göre ayarlamanızı tavsiye ederim.
Gitmeyin gidene engel olun. Sonradan görme dolu sokakları. Gideceksiniz de sonbaharda ilkbaharda gidin. Güzelim yeri podyum gibi kullanan kendini sosyetik sanan Instagramda yarış yapanları mı desem, üç kuruşluk yiyeceklere fahiş fiyatlara satan esnafı mı desem nereden tutsan elinde kalıyor.
Eski sokaklarında dolaşmak güzel güzel olmasına da haftaiçi bile park yeri bulamamak nedir arkadaş? Ayrıca o daracık sokaklarda sıkış tepiş gezinenler nedir?
En kötüsünü en sona sakladım: bir damla sakızlı Türk Kahvesi 15tl! Bak kahve diyorum, 15 diyorum, tl diyorum!