gayet olağan bir durumdur. alaturkaya büyük abdestini yapacak kişinin kilosu ortalamanın üstünde ise, dünyanın en güzel eylemlerinden biri olan sıçmak, kişi için tam bir kabusa dönüşür. alaturka tuvalete oturduğunda kişi kendisini dengelemek için uygun bir pozisyon bulduktan sonra işe koyulur. oturuşu sıradan bir insandan biraz farklıdır. ağır kişi oturduğunda ağırlık merkezi arkada kalır. bunun sebebi mandalin kasası büyüklüğündeki poposudur. poposunun ağırlığını dengelemek için ileriye doğru atılım yapar. ve sıradan birine göre daha öne yatık oturur. eğer öyle yapmazsa zaten bir süre sonra geriye bayılır takla atar. ancak bu durum bacak kaslarını olması gerekenden daha fazla yorar. daha fazla kan çekmek isteyen kaslar, oturma şeklinin aykırı oluşundan kanı çekemez, ve hafif bir insana göre daha erken bacakları uyuşur. işi bittiğinde ise bacakları 10 dk. civarı kullanılamaz durumdadır, uyuşmuştur, teknik desteğe ihtiyaç duyar. o halde kasmamak gerek. alaturkaya sıçmayı başaramayan insanlar için klozet tavsiye olunur.
sıçmak başlı başına muazzam bir olaydır. o karın kaslarınızın hareketler, anüsün genişlemesi, kan dolaşımının hızlanması vs... bunlar bize sunulmuş birer nimettir. böyle güzellikleri sonuna kadar sömürmek icab eder. Misalen alaturka tuvalete sıçamıyorum diye üzülmemek gerek, çözümcü olmak gerek. Eğer evinize klozet alacak paranız yoksa, alaturka tuvaletinizin ön tarafına iki adet demir çubuk çakıp, sıçarken onlardan yardım alabilirsiniz. bu şekilde bacak kaslarınız fazla ağrımaz ve uyuşma gecikir.
bir adet çekiç, bir adet çivi, bir adet 15 ila 30cm uzunluğunda tahta parçası veya sopa, ve son olarak 1-1.5 metre uzunluğunda sağlam bir sicim ile çözülebilecek sorundur;
tuvalete girilir, kapı kapatılır, kapıya (diz hizasında bir yere) çivi çakılır, ip çiviye sıkıca bağlanır, ipin diğer ucu da tahtaya sarılır. yüz kapıya dönük çömelip iş görülürken iki elle tahta kavranır, böylece denge sağlanr. ip uzunsa tahtaya sarılarak mesafe ayarlanabilir. iş bittikten sonra tahtaya asılınıp rahatça ayağa kalkılır.*