sonunda içinde yaprak sayar'ın da bulunduğu bir albümü olacak diye sevindirten proje.
kız kaç yaşından beri sabahlara kadar bekleyip şarkılar söylüyor, her şeyi hak ediyor valla kendisi.
üstelik yaprak gibi şarkı söylemek de herkesin başarabileceği şey değil.
"TAŞ PLAKLARIN KALDIĞI YERDEN...
Bugün, müziğimizin kendine özgü sadasını artık neredeyse kaybetmiş gibiyiz. Halbuki günümüz dünyasına örnek teşkil edebilecek devasa bir hazineye sahibiz: Taşplaklar,
Ses kayıt teknolojisi, taşplak döneminden sonraki yıllarda büyük gelişmeler kaydetmesine rağmen, müziğimizin icra anlayışının, bu gelişmeyle paralellik gösteren olumlu bir seyir sergilediğini ne yazık ki söyleyemiyoruz. Aksine, gelişen teknolojiyle beraber, müziğimizin sadasının başka bir şekle dönüştüğünü ifade etmemiz gerekiyor.
Taşplak devrinin kapanmasının ardından, başka etkenlerin de devreye girmesi sonucunda, gittikçe artan bir ivmeyle sadece taşplakları değil, musikimizin orijinal sadasıyla birlikte musiki zevkimizi de önemli ölçüde rafa kaldırdığımızı itiraf etmeliyiz.
“Geleneğin zirve dönemlerinde bu musikinin sadası acaba nasıldı? gibi bir sorunun cevabını, bilim adamlarının gelecekte insanlığın mutlaka başaracağını söylediği uzaydan ses toplama teknolojisi gündemimize gelene kadar, belki hiçbir zaman veremeyeceğiz. Ama hissediyoruz ki o sada, bugün kulaklarımıza sinmiş ve bizi çevrelemiş olan; bugünkü musiki anlayışı, bugün tercih edilen akortlar, kısacası bugünkü sadadan başka bir şeydi. Belki, taşplaklardaki sada da, yüzdeyüz o sada değildi. Ama kuvvetle muhtemeldir ki, taşplaklardaki sada, o sadaya çok daha yakındı.
işte, geleneğe çok daha yakın olan, taşplaklardaki o sada, bugün artık sadece bir avuç meraklının malumu olan uzak bir musikiye dönüştü. Taşplaklardaki musikiden uzaklaştıkça kaybımız çığ gibi büyüdü; üstelik bunun farkına dahi varamadık. Halbuki o seslerden mahrum kaldığımız uzun yılların sonunda ne kadar büyük bir zevk erozyonu yaşadığımız ortada.
Şimdi, o kaybı telafi edebileceğimiz bir fırsat yakaladığımızı hissediyoruz. Taşplaklardaki o tavrı ve ruhu önce anlamaya çalışmak, ardından da o ruhla bugün de musiki yapılabileceğini görmek ve göstermek görevine talip olduk. Bu görev her ne kadar çok kolay olmasa da, omuz vermekten geri duramayacağımız kadar önemliydi.
Bu kültürün sesini, sadasını, tavrını ve ruhunu yeniden keşfetmek hususunda her ne kadar biraz geç kalmış olsak da, "bugünden tezi yok" diyerek yola çıktık. Bugünün arşivini eskiyi taklit ederek değil, eski ruha bugün bürünerek, olması gerekene en yakın şekilde oluşturmak ve günümüzden geleceğe, gerçekten elle tutulur ve değer ifade edecek bir varlığı ve birikimi aktarmak istiyoruz.
Bu zorlu yolculuğa birlikte çıktığımız çekirdek kadroda ortak payda ne yaşlarımızla, ne cinsiyetlerimizle ve ne de musikideki branşlarımızla ilgili. Her yaş grubundan hanım ve erkek ses ve saz sanatkarı, ister dini musiki kulvarından, isterse ladini musiki kulvarından olsun, bir araya gelerek Alaturka Records ruhu etrafında birleştiler. Bu çekirdek kadronun, her kıdem derecesinden yeni katılımlarla, ciddi bir birikim oluşturarak ve birikimini hem bugünün insanına, hem de geleceğe aktararak devamlı büyüyeceğine inanıyoruz.
