yaz sıcaklarında çıkılması zor olan kale. Daracık ve kıvrımlı yollarından dolayı bisiklet kiralayıp çıkanlar var. Alanya kalesine araçla çıkmak isteyenler için ise şurada kısa bir öyküsü mevcut: https://www.youtube.com/watch?v=KpTEeTXj4pM
Bugun Surlarindan asagiya 3 tane tas attigim kale. Deniz hemen izdusum olarak surlarin bitiminde gibi gorulse de attigin tasi hem takip edemiyorsun hemde denize dusunceki dalgalanmasini goremiyorsun. 3. Tasi attigimda ki kendisi big one'di -surdaki Sloven hatun tristin dedigine gore- suya ulastirabilecegime inanmistim. Hikayeye gore kalede tutuklu bulunan mahkumlara serbest kalabilme sansi vermisler. Kalenin burclarindan tasi denize ulastirma kosuluyla. Bende tasi firlattim. Dort trist sloven kizin merakli gozleri esliginde.belli bir sure sonra ben tasin gidisini kaybettim. Ancak burclarin bas tarafindaki hatun yess! Dedi. Bu basariyi agaclarin altinda surlarin dibinde seviserek kutladik demek isterdim. Ama oyle olmadi Ancak hikayeye benzer bir son yasadim. Tasi denize ulastiran mahlum ozgur birakilir imis. Ben zaten ozgur'um Ve birakildim. Her zamanki gibi.
Alanya kasabasında, Kandeleri Burnunda kale.
Romalı korsanlarca şato olarak yapıldı. Bizanslılar kaleye çevirdiler. Selçuklu sultanı Alaeddin Keykubat I yeniden yaptırıp genişletti. Kalenin ilk iki katı kırmızı taştan, üst katları kırmızı Selçuk tuğlasından yapılmıştır. Kapılarının üzeri kitabelerle süslüdür. Ortasında bir su sarnıcı vardır. Kale 1472 de Osmanlılarca alındı. Günümüzde turistik müze olarak kullanılmaktadır.
surlardan direkt olarak denize atılan taşların denize düşmedikleri iddia edilir. sadece havaya doğru 45 derecelik açıyla taş atarsanız denize düşme şansı oluyormuş. kale okçularının da kaleyi bu bilinçle savundukları söylenir. ama ilk giden ve bunu deneyen herkes "benim ki denize düstü olum" demiştir. ben şahsen denediğimde attıgım taşları havada takip edemeyip kaybediyordum her defasında.
Alanya'dan yürüyerek yaklaşık bir saatte çıkılan kale. Selçuklulardan bu yana Anadolu'nun Akdeniz'e açılan kapısıdır. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat, kaleyi yaptırdıktan sonra sarayını da buraya yaptırdı. Bugün de yerleşime açık olan kale de kentin su ihtiyacını karşılayacak 400 sarnıç vardır.
selcuklu döneminde yapılan essiz bir manzaraya sahip bitmeyen virajlı yoluyla buraya bir daha gelenin diye insanın küfürler sıralamasına sebebiyet veren kale