genelde çift kişilikli olurlar. bir bakarsın, türk gibi davranırlar, bir bakarsın alman gibi.
türkiye de kendini azınlıkta hissedenler de benzer bir davranış gösterir: işlerine gelince türk değil miyiz biz kardeşim der, işine gelince de bak biz şuyuz, bize kötü davranıyorlar, der.
değişik alamancı versiyonları vardır, türkiyede başka almanyada başka davranır bu adamlar. 2km öteden makyajıyla ya da giyim kuşamıyla mutlak surette kendilerini ele verirler, aslında türkiyede elit kesim tarafından dışlanırlar fakat varoşlar bu almancı abilerimiz ablalarımızı bağırlarına basar, onlara sanki başka bir dünyanın insanı imiş gibi bakarlar.
bir alamancı ile karşılaşldığında temkinli davranmak lazım gelir nitekim her an biri size "siz internet ne biliyo musunuz " gibisinden uçurtucu, göklere çıkarıcı bir soru sorarsa şaşımamak gerekmekte, sakin bir ses tonu ile "o ne ki" diye cevap vermek en doğrusudur.
bundan beş on küsür sene evvel sktirboktan mercedesleri haricinde bir başka ayırt edici özellikleri de düğünlerde kendilerini çekim ekibi olarak görmeleriydi. 8 kilo ağırlığındaki kamera abiden kardeşe, kardeşten anneye, babaya tüm aile fetlerini dolaşırdı. vay be ne kadar teknolojik insanlar diye gıptayla bakardık biz de. çok şükür memlekette kamera satışları falan başladı da az da olsa kurtulduk bu ayılardan.
bazı yörelerde "alamazsın" sözcüğü yerine kullanan "alaman" sözcüğünden türemiş olan alamayacak olan kişiyi tanımlayan sözcük.
(bkz: etmen)
(bkz: etmeyin)