alacakaranlığın sesleri

entry1 galeri0
    1.
  1. bir efrain huerta şiiri :

    sana sessizliği ben buldum diyorum yeniden
    o usul ikindide, adın yakılınca
    kömürleşince
    büyük altın alevinde on dokuz yılının.
    sevgim alacakaranlığın bağlarını çözdü
    yalnız senin fısıltına vermek için kendini,
    beyaz odun alevinin o cam fısıltısına.

    anıların bir iğne batışıdır dudaklarıma,
    hayatının masallarını kurdum bugün
    bir elmanın ince kabuğunda.
    bu ara hep tedirginim,
    bir pencerenin açılışını bekliyorum şimdi
    arkandan gideyim
    ya da parçalanayım diye üzgün kaldırımlarda.
    ama öylesine bir ses gelir ki dağlardan
    acıdır uyumak, anmak ölümdür seni.

    ürkerek çekilir sessizlik,
    yıldızsız gökyüzünden çekilir,
    ağızlarımızın acelesinden,
    solgun kamelyalardan, karanfillerden.

    gel, rüzgâra anlatalım öpüşlerimizi;
    düşün: alacakaranlık bizi anlıyor,
    sarı fısıltısından gözlerinin
    biliyor nasıl hoşlandığımı,
    kollarının beyaz suyundan.

    açmamış çiçeklere söyleyelim şarkımızı,
    ayı gözetlemeyen çocuklara.
    birbirimize bakmadan söyleyelim.

    yalancıdır onlar, şu kuşlar, saçaklar.
    birbirimizi sevmiyoruz artık, sevmemiştik de.
    tutkuyla geldik, tutkuyla gidiyoruz.
    alacakaranlığın sesindeyiz artık,
    çılgınlığın yüreğinde.

    gel, rüzgâra anlatalım öpüşlerimizi,
    şarkımızın acı yüklerine.

    aşk ne ateştir, ne de mermer.

    aşk bana duyduğun acımadır senin,
    benim sana.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük