"ayrılacağım gün gölün kıyısına giderek o tepenin üstünde durdum. tiyen-şan dağlarına, ısık-göl'e veda ediyordum: elveda, ısık-göl'üm, bitmemiş türküm benim! mavi dalgalarını, sarı kumlarını yanımda götürmek isterdim ama gücüm yetmez buna. sevdiğim kadının aşkını götüremediğim gibi seni de götüremem. elveda, asel! elveda, al yazmalım, selvi boylum! elveda, sevgilim, aşkım! mutlu olman dileğiyle!..."
Bugün aklıma gelen bir sahne; türkan şoray 'ın pencereden kadir inanır' ı başka bir kadınla sevişirken izlemesidir. Gördükleri karşısında; " ben kocamı hiç göğsünden öpmedim ki... " dedikten sonra sessizce uzaklaşmasıdır.
Edit: (bkz: selvi boylum al yazmalım) aklımda " al yazmalım selvi boylum " olarak kalmış bir türk filmi.