al pacino

entry442 galeri159 video2
    67.
  1. çinliler tarafından üretilen ve çok ağır olan bir sigara.*

    (bkz: yavru puro)
    0 ...
  2. 66.
  3. 65.
  4. nur içinde yatsın..

    edit: yatağına.
    2 ...
  5. 64.
  6. Şeytanın avukatında öyle bir oyunculuk sergilemiştir ki, ''Lan yoksa harbiden şeytan mı bu '' dedirtmiş aktördür.
    1 ...
  7. 63.
  8. buüyük rollerin adamı.gerçekten efsane bir aktör.
    0 ...
  9. 62.
  10. Nefes kesen oyunculuğu, kaliteli yaşam biçimi, karizması ve kişiliğiyle çok bilinen ama az hissedilen*, üstün nitelikli bir kişi. Siyah darmadağın saçları, endişeli bakışları, solgun ancak bilgin yüzüyle onu diğerlerinden farklı kılan şeyi anlamanız için adının Al Pacino olduğunu bilmenize gerek olmamaktadır.
    0 ...
  11. 61.
  12. bir ropörtajından okuduğum kadarıyla;
    iki tane sağır ve dilsiz aunt'u varmış. (artık hala mı teyze mi orasını bilmiyorum.) "küçük yaşta onlarla anlaşmaya çalışmak galiba vücud dilimi kullanmayı öğretti bana." demiştir. (ya da buna benzer birşey işte.)

    oscar'a defalarca aday gösterilip, sadece scent of a woman ile heykelciği almıştır. törende "bu ödülü bana vererek istikrarlı gidişimi bozdunuz." diyerek iğnelemeden de kaçınmamıştır. (adam haklı. göster ama elletme usulü ne öyle aday gösterip gösterip vermemeler.)

    robert de niro ile sürekli karşılaştırılır. beraber rol aldıkları heat filminden sonra robert de niro'ya bir ropörtajda buna benzer birşey yine hatırlatılmış. o da "dünyanın en iyi aktörüyle başrolleri paylaşmak büyük bir zevkti." demiştir.

    scarface filminde 182 defa fuck demiştir. blink 182 adlı müzik topluluğunun adındaki 182 buradan gelmektedir.

    tapıyoruz sana mr. pacino.
    4 ...
  13. 60.
  14. oynadığı her filme kendinden bir şeyler katabilen, yaşı ilerlese de karizmasından hiçbir şey kaybetmeyen italyan asıllı amerikalı aktör. ilginç nokta, insomnia, the people i know ve the recruit gibi filmlerinin finalinde, canlandırdığı karakterlerin ölmesidir.
    eğer bu şekilde sinemadan elini eteğini çekmesi mesajı veriliyorsa, bundan zararlı çıkacak hollywood' dur çünkü al pacino gerçek bir fenomendir.
    3 ...
  15. 59.
  16. seytanin avukati,caylak,baba ve yarali yuz gibi nice basyapita ruhunu katmis oyuncu.erkek kisi...
    0 ...
  17. 58.
  18. 57.
  19. bi ara kurtlar vadisi ırakta oynucak diyip de oynatamadıkları, bütün filmlerinde döktüren ders vermesi, ordinarüs olması gereken süper aktör
    0 ...
  20. 56.
  21. ''i want the world and everything in it.''
    0 ...
  22. 55.
  23. sylvester stallone 'un kucuk boylusu,daha anlamsiz bakislisi,ornek alinasi aktor :)
    1 ...
  24. 54.
  25. özellikle seytanin avukati filminde kendine hayran birakan oyuncu
    0 ...
  26. 53.
  27. 52.
  28. en ezik görünümlü holivud artisti.
    0 ...
  29. 51.
  30. karizmanın pik yapmış hali.
    0 ...
  31. 50.
  32. ilginçtir ki tek oscar' ı vardır o da kadın kokusu filmiyledir. sesi, telaffuzu bambaşkadır. tony montana rolünü ondan başka birinin oynayabileceğini zannetmiyorum.
    0 ...
  33. 49.
  34. angels in america adlı televizyon yapımında daha önce olduğu gibi tekrar hayranlık uyandıran büyük aktör. robert de niro mu al pacino mu polemikleri her daim gündemdedir. filmlerinde, donuk bakışları eşliğinde efsane gülüşüyle birine bakıyorsa, karşısındaki kişinin başına muhakkak kötü bir şey geleceğinin işaretidir bu..
    0 ...
  35. 48.
  36. 47.
  37. 46.
  38. çok sevdiğimiz büyük yönetmenimiz fatih akın'ın kurz und schmerzlos(kısa ce acısız)dada anlattığı gibi:
    izledikleri karate filminin ardından:
    -bobby:bence film felaketti,scarfec'i almalıydık.
    -costa:zaten hep scarface'i alıyoruz.
    -bobby:evet hep scarface'i alıyoruz çünkü orda kral var.değil mi?bakın,ming fan yon ya da adı herneyse o herif değil ,kesinlikle kral değil.
    -cebrail:pacinoyu çok seviyorsun heralde?
    -bobby:pacino harika bir herif dostum.testisleri bir dinazorunkiler kadar büyük.elli kilo kadar geliyor olmalı.ne demek istediğimi anlıyormusun?
    0 ...
  39. 45.
  40. belli bir yaşıma kadar kendisini mafya babası zannettiğim usta oyuncu.
    (bkz: çocukluk sanrıları)
    0 ...
  41. 44.
  42. çirkinliği bir sanat olarak sunmayı başarmış ender oyunculardan.
    1 ...
  43. 43.
  44. Al Pacino
    Uzun süren sinema kariyeri boyunca, Hollywood'un baş aktörlerinden biri olarak görülen Al Pacino, 25 Nisan 1940'ta New York, Doğu Harlem'de dünyaya geldi. Güzel sanatlar Okulu'na giderken 17 yaşında okuldan ayrıldı ve çeşitli işlerde çalışmaya başladı. Bir yandan da oyunculuk dersleri alan Pacino, zaman zaman çıktığı gösterilerde oyunculuğunu geliştirdi. 1966 yılında " Actors Studio " da eğitim için hak kazandı. Daha sonra James Earl Jones ile çalıştığı The Place Creep'de rol aldı. 1967-68 tiyatro sezonunda zalim bir sokak serserisini oynadığı " The Indian Wants the Bronx " ile Obie Ödülleri En Iyi Erkek Oyuncu ödülünü aldı.
    Al Pacino'nun Broadway'de sahneye çıktığı ilk oyun " Does the Tiger Wear a Necktie ? " dir. Her ne kadar oyun kırk gösterimden sonra kaldırıldı ise de Pacino, topluma uyum sağlayamayan bir uyuşturucu bağımlısını canlandırdığı rolüyle Tony Ödülü'nün sahibi oldu. Al Pacino'nun kariyerindeki ilk filmi, 1969 yılında çevirdiği Me, Natalie' dir. Bir sene sonra yine bir uyuşturucu bağımlısını canlandırdığı Panic in Needle Park her ne kadar başarısız bulunsa da, üstün bir performans sergileyen Al Pacino büyük övgüler aldı.

    Buradaki başarısıyla, yapımcılığını Paramount'un üstlendiği, Francis Ford Coppola'nın " The Godfather " ( Baba ) filminde Michael Carleone rolünü oynamaya hak kazanacaktır. Bu filmdeki muhteşem performansı ile En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar'ına aday gösterilerek çıkışına devam eden Pacino, 1973'te Scarecrow filmiyle pek iyi bulunmazken, polis draması " Serpico " ve " The Godfather Part II " ( Baba 2 ) gibi sükse yapan filmler ile karnesini düzeltti.
    Baba 2 ile üçüncü defa Oscar'a aday gösterilen Al Pacino, 1975 yılında çevrilen " Dog Day Afternoon "da, homoseksüel sevgilisinin cinsiyet değiştirme ameliyatının parasını karşılamak için banka soymaya kalkan bir aşığı canlandırdı. Başarılı filmlerle ününe ün katan Pacino, 1977 tarihli, otomobil yarışlarını konu alan " Bobby Deerfield " daki kötü performansı ile inişe geçti.
    Çareyi Broadway oyunlarına dönmekte buldu ve başrolünü oynadığı The Basic Training of Pavlo Hummel ile ikinci kez Tony ödülünün sahibi oldu. Hollywood'a döndükten sonra rol aldığı ...And Justice for All ile eleştirmenlerin gönlünü alamasa da sinemaseverlerin gönlünde bir defa daha taht kurdu.
    Pacino'nun daha sonra rol aldığı filmleri, seri bir homoseksüel katilin peşinde olan bir polis memurunu canlandırdığı " Cruising ", ve " Author Author " adlı komedi iş yapmadı. 1983 yılında Brian De Palma'nın yönettigi, şiddeti bol " Scarface " ( Yaralı Yüz ) ise ilk gösterildiğinde vasat bulunmasına karşın daha sonra sinemanın kült filmleri arasındaki yerini aldı.
    Fakat başarının arkasından tekrar başarısızlık geldi ve Pacino tarihsel epik " Revolution " ( Devrim )'dan sonra gözlerden uzaklaştı. Bu arada " The Local Stigmatic " filmiyle yönetmenliği denedi. Ki bundaki başarısı filmin sinemalarda hiç gösterilmemiş olması ile eşleştirilebilir.
    Al Pacino'nun dönüşü, 1989'da çekilen " Sea of Love " ( Aşk Denizi ) filmi ile oldu. Film büyük sükse yaptı. Pacino yeniden bir stardı! 1990'da gösterişli bir gangsteri oynadığı " Dick Tracy " ile altıncı kez Oscar'a aday olan Pacino, aynı yıl çevrilen, üçlemenin üçüncü ayağı " The Godfather Part III " ( Baba 3 ) 'dekendisinden bekleneni veremedi.
    Ertesi yıl çevirdiği romantik komedi " Frankie and Johnny " ve ardından gelen Glengarry Glen Ross, vasatı geçemeyen filmleriydi. Uzun süren sessizliğin ardından " Scent of a Woman " ( Kadın Kokusu ) 'ndaki muhteşem oyunculuğu ile nihayet Oscar heykelciğine kavuşmayı başardı.
    1993'te Brian De Palma ile tekrar çalıştığı " Carlito's Way " ve 1995'te Michael Mann'in yazıp yönettigi, ve Robert De Niro'nun canlandırdığı bir hırsızın peşindeki polisi oynadığı Heat ile kariyerine devam eden Pacino, 1996'da politik bir dram olan " City Hall "da rol aldı. Fakat o sene dikkatleri daha çok yazıp yönettiği ve rol aldığı Looking for Richard ile çekti.
    1997 senesinde genç Hollywood starları ile çevirdiği filmler gündemdeydi. Önce Johnny Depp ile " Donnie Brasco " ve sonra Keanu Reeves ile " The Devil's Advocate " ( Şeytanın Avukatı ) ... Al Pacino, 1999 yapımı " The Insider " ( Köstebek ) ile sinemaseverlerin karşısında. Başrolü Russel Crowe ile paylaşan Pacino , sigara şirketlerinin halktan gizlediği sırların anlatıldığı ve yayın aşamasında kıyametin koptuğu " 60 Dakika " adlı programın yapımcısı Jeffrey Wigand'ı canlandırdı.
    2000 yılında yönetmenliğini [Oliver Stone]]'un üstlendiği ve başrollerinde Cameron Diaz, James Woods ve Dennis Quaid gibi deneyimli oyuncuların yer aldığı " Any Given Sunday" ( Kazanma Hırsı ) adlı filmde oynayan aktör, Tony D'Amato adında futbol aşığı bir koçu canlandırdı.
    2002 yılında cover Andrew Niccol'ün yönettiği, Rachel Roberts'in S1M0NE karakterini canlandırdığı S1M0NE adlı eserde Al Pacino Hollywood yıldızlarının kaprislerine karşı tesadüfen eline geçen bir fırsatla tepki göstermeyi amaçlayan bir yönetmen olan Viktor Taransky'yi canlandırdı.2003 yılnda genç yıldızlardan olan Colin Farrell ile Çaylak isimli filmde oynadı.2004 yılında rol aldığı angels of america adlı mini dizi 12 dalda emmy ödülü aldı Al pacino da bu dizi ile ilk emmy ödülünü aldı.Aynı yıl Venedik Taciri ismli filminde yahudi tefeci Shylokcu oynadı.2005 yılında Kirli Para adlı pek beğenilmeyen filimde rol aldı.Film projeleri; 88 dakika, oceans thirteen, rififi ve toruch dur

    kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Al_Pacino
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük