al da at dercesine pas veren futbolcu, ya da kahve dilinde topçu, bu noktadan sonra işi gücü bırakıp, olduğu yerde bir sigara tüttürebilecek bir mağrurluğa sahiptir. zira o noktada, kendisi takım arkadaşına, bir topçunun olabileceği kadar açık olmuş ve "al da at" demese de, dercesine bir pas yollayarak, "hadi yavrum at şu golü" imasında bulunmuştur. kendine düşen görevi başarı ile tamamlamış olmanın verdiği huzurdan doğan, her kula nasip olmayacak bir mağrurluktur.
al da at dercesine atılmış pasla gol kaydeden oyuncunun piçin önde gideni çıkması durumunda gol sevinci için köşe gönderine kayarak yırtınırken pası veren mağrur kahraman ters taraftaki korner direğine yönelmiş ve takım arkadaşlarının çoğu da bu sevinçte ona eşlik etmiştir. golü atan fırlama arkadaşı yanına kimsenin gelmediğini görüp diğer taraftaki kalabalığı görünce seyircilere mecburen arkadaşını işaret edip golün asıl sahibinin o olduğunu işaret eder. bu iki futbolcuya örnek de verelim tam olsun:
(bkz: ryan giggs)
(bkz: cristiano ronaldo)
mahalle arasında pası atan genc muhtemelen pozisyon golle sonuclansın ya da sonuclanmasın ardından "o pası baban atamaz lan sana!" gibi bir acıklama getirir. sokakta alcak gönüllülük yoktur.