--spoiler--
...
Ben bir istanbul yalnızıyım
içerim hep hasret çarşısı
işim budur geceleri sevgiler satarım
Mehtaplar denizler çiçek kokuları satarım
Hasret çarşısıdır rengarenk bu dükkan
Gündüzleri kapanır
Renklerin hepsini satarım da
Maviyi bir çift gözde kendime saklarım
--spoiler--
Nasıl desem nasıl anlatsam,
Nedir beni benden alan bu kahır,
yazdığım mektuplara bir kuş konar,
Ne içindekileri okur ne de anlar,
Cık cık etmekten başka ne işe yarar,
Hazin hazin sonbahar gelir,
Sıcak mevsimler uzaktan bakar,
Anlamam ben anlamam,
Maviye olan özlemim teselli eder beni,
Sensiz geçen akşamlarda akşamlarda,
Gönül dostum gönül yoldaşım benim.
sebepsiz sevmektir aşk.
nedeni olmadan bağlanmak birine..
gözlerine baktığında erimektir içten içe.
ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle.
“hatta sarılamamaktır utançtan,
çünkü utanmaktır sevmek aslında”.
sevmek nedir aslen ?
ölmek mi uğruna
yaşamak mı onunla ?
sevmek mi ömür boyunca ?
yoksa ayrılmak mı gerekince ?
nedir insanı başkasına bağlayan ?
bilmez kimse bu soruların cevabını..
kimi güzelini sever, kimi özelini.
ve arka fon da piano ile çalan ezel dizi müziği.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1799559/+
Gelmedin,
Ertelediğin günleri sayarken ben,
Sen yine gelmedin,
Bilmem kaç bahar saydım kaç yaz,
Yine gelmedin,
Aklında bile yoktum belki,
Dönüşüne hayır dese de umutlarım,
Ben yine bekledim,
Ama sen yine gelmedin,
Bu baharda böyle geçecek bilirim,
Yağmurlara ihanet edecek hayallerin,
Ben ıssız kaldırımlarlarda,
Köşeden sen çıkacak gibi,
Her gelene sen diyeceğim,
Ama biliyorum,
Sen yine gelmeyeceksin,
Artık umudum bitmiş olacak,
Sular ateşe gebe kalacak,
Sessizlik çökünce bu şehre,
Ben çoktan gitmiş olacağım,
Ama bilirim,
Ben gitsem de bu şehirden,
Sen yine yine,
Gelmeyeceksin...
Beklediğim mevsimler gelmez bilirim,
Bahara özlem duysam da nafile,
Ne rüzgar esti ne yağmur yağdı,
Varillerin içinden kedi de çıkmaz oldu,
Köpekler havlamaz oldu,
Tavuklar yürümez oldu,
inekler hayata küstü,
Sen gittikten sonra.
Susuz iklimlerde yağmuru bekledim,
Buluta hasrettim akşamlarda,
Göl gezintilerinde haberciler geldi,
Bir umuda yelken açar gibi,
Bir sala binip göle açıldım,
Hiç bilmediğim bir su kokusu geldi,
Nice okyanuslara yolculuk başladı..
Bir tek akşam olunca geliyorsun aklıma
Alınma
Güzel bir günün hatırı var akşamlarda
Gecenin mutlu olacağının müjdesi belki
Mutlu olamayacağımızı kim bilebilir ki?
Akşam olunca geliyorsun aklıma
Akşam aynı sen gibi
Hem olacak, belli
Hem de o kadar kısa sürüyor ki
sana çirkin dediler düşmanı oldum güzelin;
sana kafir dediler diş biledim hakka bile.
topladın saçtığı altınları yüzlerce elin,
kahpelendin de garaz bağladım ahlaka bile.
sana çirkin demedim ben, sana kafir demedim;
bence dinin gibi küfürün de mukaddesti senin.
yaşadın beş sene gönlümde,misafir demedim;
bu firar aklına nerden,ne zaman esti senin?
zülfünün yay gibi kuvvetli çelik tellerine
takılan gönlüm asırlarca peşinden gidecek,
sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine
seni aşkım canavarlar gibi takip edecek!
(bkz: han duvarları-firari)
Bir akşam üstüdür şarabi
Bahçeler ve dağlar üzre hükümran;
Tam dünyayı dolaşmak saatindesin.
Ay ışığı su içer birazdan.
Kızarmış kalçalarını çanlar
Alabildiğine vurur.
Sen çocuk tulumunda
Matbaa mürekkebi
Rüsva olmuş ellerinin emeği,
Manşetlerde kilometre kilometre yalan
Sallanır durur.
şimdi
utançtır tanelenen
sarışın çocukların bakışlarında
ovadan
gözü bağlı bir leylak kokusu ovadan
çeviriyor o küçücük güneşimizi
taşarak evlerden taraçalardan
gelip sesime yerlesiyor
...
kan görüyorum taş görüyorum
bütün heykeller arasında
karabasan ılık acemi
- uykusuzluğun sütlü inciri -
kovanlara sızmıyor.
Annem çok küçükken öldü
beni öp, sonra doğur beni.
Gel böyle güzel kız gel,
Hayallerde olsun yine gel,
Akdenizim benim,
Anlamsız Hicran içinde değilim,
Her hüzünlü halimin nedeni sensin,
Buruk kaldı umutlarım,
Ağlasam ne fayda,
Hiç sevmedin belki beni güzel kız,
Akdeniz rüzgarım benim,
Mesaj atmaya bile korkuyorum sana,
Gözlerim yıldızlara bakar oldu,
Saçlarına yaseminler taksam,
El ele sahilde bir kez yürüsem,
Yeterdi bana,
Güzel kız mahvettin beni,
Bu akşamda böyleyim işte.
Bu akşamda gel bana,
Elinde siyah şemsiyen olsun,
Burası kapalı,
Yağmur gelecek gibi,
Gel oturalım yine eskisi gibi,
Dün gibi,
Bir kaç odun yakar ısınırız,
Saçlarını seveyim yine,
Mehtabı bekleyerek,
Açmasını bekleyelim yine,
Güneşin,
Sabah yıldızına bakalım yine,
Hissedelim soğuk nefesini rüzgarın,
Sonra el ele tutuşalım,
Patika yollarda yürüyerek,
Sisli bir günde kaybolalım.