Eskimiş renkli yaz günlerini
Özlemiş gibiyim.
Kendimi çok yüksek bir binadan
Atmış da ölmemiş gibiyim
Yorgunum ve ağrılar
Kırıklarım var
Eziklerim, çiziklerim
Biraz daha tanısam seni bu gece;
Başımda beklemeni isterim
Bir haftalık Ankara tatilini
Bitirmiş, doymamış gibiyim.
Zincirini kırmış köleler gibi kaçan heveslerimi
Saymamış gibiyim
Yorgunum ve ağrılar,
Kırıklarım var.
Eziklerim, çiziklerim
Biraz daha tanısam seni bu gece
Başımda beklemeni isterim
Bir sabah gün doğmadan evden çıkmış;
Ve geri dönmemiş gibiyim.
içimde kalmış ne varsa ne yoksa
Hepsini söylemiş gibiyim
Yorgunum ve ağrılar
Kırıklarım var
Eziklerim, çiziklerim…
Biraz daha tanısam seni bu gece,
Başımda beklemeni isterim.
Yorgunum ve ağrılar
Kırıklarım var
Eziklerim, çiziklerim
Biraz daha tanısam seni bu gece,
Başımda beklemeni isterim
Eskimiş renkli yaz günlerini
Özlemiş gibiyim
Kendimi çok yüksek bir binadan
Atmış da ölmemiş gibiyim.
ölürken dinlenecek şarkı...
ölümün bir son değil de başka bir başlangıcın evrenin yaşamın kapısı olduğunu anlatıyor.
tıpkı evden çıkarken ışıkları söndürmek gibi...
ev kararır ve binadan çıkarken merdivenlerden inerken otomatik ışığın yanması sokağa çıktığınızda yüzünüze vuran güneş ışığı ve gözzlerinizi kamaştıran bir aydıklık gibi.
ve bu yeni yaşama evreye geçmek için de ölmek gerek ama acı veren geride bıraktıklarımız, yaptıklarımız, yapamadıklarımız.
bu ölüm anında bize acı veren sevdiklerimizden ayrılıyor olması, bize mutluluk veren de nefret ettiklerimizden ayrılıyor olmamız.
gerçekten ölürken dinlemek istediğim şarkıdır.
kulaklığımı takın kulağıma ben ölürken...
ölürken dinleyeceğim diğer parça da...
duran duran - come undone ile fatih erdemci - ben ölmeden önce.
ramazan ayında bu ne biçim entry, ölürken kur'an okunacağına müzik dinlemek mi?
ölüler için değil diriler için okunur kur'an.
bakın ibret alın diye. kur'an okumakla değil ona uymakla sevap kazanılır.