büyüdüğünde iyi ki de sürtmüşüm diye pişman olmayacak çocuktur. zira bu devirde hala sürtebilecek, kendine uygun bir sokak bulabiliyorsa ne mutludur ona. çocukluğunu doyasıya yaşamaktadır..
sabah saat 12 sularında dışarı çıkıp, akşam hava kararmadan eve dönmeyen çocuktur. kendimden örnek vemek gerekirse; kahvaltımı yapmadan hemen sokağa inip maç yapmaya başlardım. günde en az beş maç garantiydi. maç aralarında zile basıp: "anne ekmekle su sal" cümlesini sürekli kullanırdım o vakitler. akşam ezanı okunmadan eve girdiğim görülmezdi. arkadaşlarımla maç olmadığı saatlerde dondurulmuş meyve suyu* denen gıdayı tüketir bir nebze de olsa susuzluğumuzu giderirdik. ah eski günler ah...