şehrin bir ucundan hiç üşenmeden altın gününe giderken teyzeliğine bakmayıp, bir nevi ayağı yanık it gibi gezdikten sonra, otobüste teyzeliğini, yaşlılığını hatırlayıp gençlerden oturmak için yer bekleyen ve bunun için '' şimdi ki gençlerde de hiç terbiye kalmamış'' cümlesini sarfeden teyzedir.
sanıyorum bu teyzenin altın gününden çıkıp otobüse bindiği alnında filan yazıyor. hayrına birisi şu iş çıkışlarında otobüse binen yaşlı kadınların nereden geldiğiyle ilgili kapsamlı bir anket yapsa da bu saatlerde otobüse binen yaşlı kadınların yüzde kaçına haksızlık yapıyoruz onu öğrensek. hayır yani bize kalsa otobüste yer verelim diye gözümüze bakan her teyze altın gününden geliyor.
çalışan bir genç için yer verilmemesi gereken teyzedir.
ben eşşek gibi çalışayım, didineyim, yorulayım sonra teyze poğaça, börek, kek, baklavaları yesin, eğlensin, coşsun, kudursun sonra bana yer verin. şahsen pek tasvip/tasvib etmiyorum.
özellikle deli gibi yorgun olduğunuz ve elinizde yetmiş tane çanta poşet olduğu zamanlar sizi bulup tepenizde dikilir. böyle şeyler rızayla olur be teyzem, çirkeflik yapınca içinden gelir mi insanın?
bilmezler ki o teyze 35 yıl boyunca devlete hizmet etmiştir. gel gör ki bi altın gününü sana çok görmektedirler. 2 çay içtin 2 muhabbet ettin diye sana bir otobüs koltuğunu çok görmektedirler.