yayın yönetmenliğini, çocuğunun kakasını duvara sürmesi, amerika'da nasıl hayat kadını "götüremediği" gibi konuları köşe yazısı yapan gazeteci serdar turgut gibi ilginç bir adam yapar.
oray eğin gibi sağa sola laf atarak devamlı polemik çıkaran bir yazarı vardır.
engin ardıç, star'dan ayrıldıktan sonra burda devam etmektedir yazılarına.
Yine aksam oldu; yatacagim ve seni düsünecegim
Iste bu benim günümün en güzel zamani
Uyumak üzere yatagima uzanma zamanim
Bana en yakin oldugun zamanda iste bu an
Yatarim yatagima ve aklima sen gelirsin
Bir türlü uykuya dalamam
Gözlerimden yitip kaybolmani istemem
Ve gece halsiz kalana kadar uyuyamam
Karsimda gözlerime bakan gözlerin
Gözlerim kapali, gözlerin ise kapali gözlerimde; karsimda
Yatakta uyuyamiyorum o zamanlar, gözlerim kapali
Ve seninle karsilasirim zamansiz
Gözlerinin icine dalarim
Gözlerinin karsisinda dalarim
Sesim çikmaz olur konusamam
Gözlerim acik ve gözlerin, gözlerimle bulusmus
Sanki o an ayakta uyurum, gözlerim acik
Derken sen gözden kaybolursun ve ayilirim
Sabah erkenden uyandirilan cocuk gibi olurum
Neden bu kadar erken uyandirdin beni derim ona
Daha uykuma doymadim ki; daha sana doymadim ki
Ve yine aksam olur
Kaparim gözlerimi ve yine seninle göz göze...
Sabahki susan kelimeler birden sel gibi bosalir üzerine
Sen hep susarsin
Ben konusurum sen beni dinlersin
Gece olur rüyama girersin
Ve benimle konusursun
Beni ne kadar sevdigini fisildarsin kulagima
Ellerim ellerine dokunacak olur uyanirim...
Ve yine aksam olur...
gündüz çalışanlar için mesai bitimi.
eve gelip dinlenebilmenin ilk başlama anı.
günün yoruculuğundan dinlenceye geçiş ve devamında gelen gece yoluna, sonrasında gündüze ve en nihayetinde yine kendine dönebilen.
serdar turgut'un genel yayın yönetmeni olduktan sonra yakaladığı performanstan şimdilerde çok uzakta olan gazete.bir ara öyle köşe yazarı kadrosu vardı ki diğer gazetelerin çoğu yanına yaklaşamazdı,şimdi ise engin ardıç bir yana mansur forutan bir yana dağıldı gitti.*
son iki aydır maaş alamayan, catering şirketi de ödemelerini alamadığından ötürü yemek verrmeyi kestiği için yarından itibaren yemek de yiyemeyecek basın emekçileri tarafından çıkarılmaya çalışılan sözde gazete. ha patronları mehmet emin karamehmet'i ya da köşe yazarlarını soruyorsanız, keyifleri gıcır; merak etmeyin.
bugün manşet atma gereği duymamış gazete, hakikaten ilginç lan. editörler oturup saatlerce beyin fırtınası yaptıktan sonra, "ya koy götüne bir gün de manşet atmayız" demişler galiba.