akışkan aşk

entry2 galeri0
    1.
  1. Büyük sosyolog, Zygmunt Bauman'ın en güzide eserlerinden biri. Eseri diğer eserlerinden ayıran, içerdiği derin analizlerdir. Günümüz kadın-erkek ilişkilerini derinlemesine ele alır; bu ilişkileri etkileyen sosyal, kültürel, ekonomik ve sosyobiyolojik olguları inceler. Kısaca eserin başkahramanı, insan ilişkisidir. Baş kahramanlar, erkekler ve kadınlardır.

    Tam da bu noktada, sözlükte de dikkat çeken açlığa değiniyor kurt sosyolog: beyinlerinden başka bir şeye güvenmekten umutlarını kesmiş, aşikâr bir yararsızlık duygusu hisseden, ihtiyaç durumunda güvenebileceği yardımsever bir el kadar, birliğin güvenliğini de ateşli bir şekilde arayan, "ötekiyle ilişki kurma"ya can atanların açlığına. Yine de, sonsuza dek demeseler de, "ilişkide olma", özellikle "iyi ilişki" kavramı onları tereddüte düşürüyor. Bunun onlara yükümlülük dayatmasından ve baskı uygulamasından çekiniyorlar; ne böyle bir şeye kalkışıyorlar, ne de hazır hissediyorlar kendilerini.

    Kitap, bu noktada, akışkan modern dünyada, birlikte ve ayrı ayrı yaşamanın risk ve kaygılarına adanmış. Kitapçıdan daha pahalıya almıştım; ancak şurada daha ucuza bulunabiliyormuş:

    http://www.idefix.com/kit...?sid=JBWTZMZE3A6AQ0QVTD0E
    1 ...
  2. 2.
  3. Günümüzün sosyal ilişkilerini, internet arkadaşlıklarını çeşitli bağlamlarda ve filozoflardan alıntılarla ele almış zygmunt bauman kitabı. Bunun yanında benim ilgimi en fazla çeken kısım Løgstrup ve Levinas alıntılarinin yer aldıgi ahlaka dair şu değerlendirmeydi:

    “Ahlak ihtiyacı” (bu deyim zaten tezattır) “ihtiyaca” kar­şılık gelen hiçbir şey ahlakla ilgili olamaz) ya da düpedüz
    “ahlakın tavsiye edilebilirliği”, kanıtlanmak şöyle dursun,
    söylemsel biçimde tesis edilemez. Ahlak insanın doğuştan
    bir tezahürüdür hiçbir hedef’e hizmet etmez; kâr, rahat­lık, şan şöhret ya da iyileşme beklentisiyle yönlendirilemez kesinlikle. Kuşkusuz ki, nesnel olarak iyi, etkili ve yararlı
    fiiller, ister tanrısal lütuf elde etmek için olsun, ister halkın
    minnetini kazanmak ya da başka vesilelerle gösterilen acımasızlıkların bağışlanması için olsun, failin çıkar hesaplarından
    kaynaklanmıştır daima; yine de bu eylemler gerçek anlamda
    ahlaki olarak sınıflanamaz, çünkü bunlar güdülü eylemlerdir.

    Sözlükte sürekli karşılastigim ahlak arayışı(ihtiyacı), ahlakın çökmesi vs. konulu başlıklardan dolayi bunu paylaşmak istedim. Ahlakı tavsiye edilebilir şekliyle ele alıyoruz ve hepimiz yeniden farklı yorumlayıp birbirimize buna uymamız yönünde baskılar uyguluyoruz. En önemli sorun burda ortaya çıkıyor.

    edit: sondaki kesin sonucumu etik hocam görse basmıştı sıfırı böyle olabilir de olmayabilir de.*
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük