suçlu da olabilir suçsuz da... önemli olan masumiyet karinesine uygun davranmak, devlet adabınca muamele etmek, herkesin hakkını koruyabilmektir.
şu ana kadar başkalarından fazla şey bilmediği halde birilerini hain ve başkalarını da kahraman ilan edenler, şayet bu iddiaları yanlış çıkarsa bunun hesabını ahirette nasıl verecekler? adamın gözünden suçlu olup olmadığını anladığını iddia eden malların müfteri olmayı takacağını pek sanmıyorum ama ortaçağda cadı olduğunu iddia ettiği kadınları yakan kiliseden farkınız yok, bilesiniz. allah ıslah etsin.
Kanaatimce suçludur. Analiz kastırmayayım fakat ağzı burnu kayık hallerinin basında servis edilmesi doğru değil. Emsal teşkil etsin korku yaratsın diye bir girişim ama tsk bedelini ödetir er ya da geç. Emin olun bir vakit sonra bunları yapan polisler, basına verenler, yayınlayanlar cezasını alırlar. Akın öztürk umrumda değil, umrumda olan üniforması. Sana kimse yargilayamazsin, ceza veremezsin deniyor ama herşeyin bir yakisani ve adabi var.
bu şekilde fotoğraflarının servis edilmesi işkenceyi destekler nitelikte olduğu için türkiye'nin başını epey ağrıtacak olan kişidir. avrupa birliği bana göre bitti artık. hayal oldu. abd ile ilişkiler de ciddi şekilde zedelenecek ve ambargo bile gelebilir.
adam isterse vatan haini olsun. önce yargıla, suçunu ispatla ve sonra idam et, hatta kazığa oturt istersen. ama bu şekilde henüz zanlı konumundayken, mahkemeden ceza yememiş haldeyken fotoğraflarının servis edilmesi türkiye'nin prestijini zedeleyebilir, tekrar the midnight express filmindeki algılara yol açabilir dış dünyada.
bu ciddi şekilde sermaye kaçışını, turizmin ölmesini, yatırımların körelmesini ve en nihayetinde ekonomik krizi getirebilir.
Kendisi serbest kaldığında ve görevi geri verildiğinde kendisini eziyet eden polis, asker, vali her kim varsa derhal kendisine verilmeli ve o f16'ların ön kısmını bu arkadaşlara monte etmelidir.
suçlu çıkması,suçsuz çıkmasından daha iyi olacaktır artık.ya suçsuzsa bu adam ne olacak?yediği onca dayak,işkencenin hesabını kim verecek?suçlu olana da işkence suçtur ama bir de suçu olmayan adama böyle işkence etmek,gazetelerde teşhir etmek,küfürler savurmak.
suçsuzsa şimdiden cenneti garantilemiştir bu adam,günahını almayan kalmadı.
Gayet emirle o bölgeye gitmiş adam. Zaten hep bir şüphe vardı içimde. Yakında çıkacaktır.
AKIN ÖZTÜRK’Ü ARADI, “KALKIŞLAR iLLEGAL, GiDiP iKNA ET” DEDi
Ayrıca Hv.K.Komutanı Ankara’da AKINCI Üssü lojmanları bölgesinde bulunan Orgeneral Akın ÖZTÜRK’ü arayarak kendisine 4’üncü Ana Jet Üssü AKINCI’dan kalkan uçakların yasa dışı olduğunu, ivedilikle AKINCI’ya giderek oradaki kalkışmada bulunanları ikna etmesini istemiştir."
eğer iddia edildiği gibi atatürkçü olduğu halde "ulan bu darbe başarılı olacak gibi. olmuşken şunlardan taraf olup, sucukçu muhasebecisi'nden kurtulalım" diyerek fetö'ye katılanlardansa, atatürkçü filan olmadığı gibi, fetöcülerden bile daha hain bir kişidir.
fetö, cia'dır, abd'dir. atamızın şiarı tam bağımsızlıktır. bu şiara ters tutum olan kişi atatürkçü olamaz.
hava kuvvetleri komutanlığında görev süresini doldurduğu, emekli olması gerektiği halde basiret abidesi sucukçu muhasebecisi tarafından yaş üyeliği görevi verilen kişidir. darbeci olduğu iddia edilmektedir.
fakat tsk'nın bugünkü açıklamasında kendisinden darbecilerin yanına gidip, vazgeçmelerini isteyenin şimdiki hava kuvvetleri komutanı olduğu söyleniyor. gidince vazgeçmelerini mi istedi, yoksa onlara katıldı mı anlamış değilim. kararı yargı verecektir elbette. bize düşen darbeye katılıp katılmadığı şüpheli kişiler hakkında yargısız infaz yapmamaktır.
tsk'nın 15 temmuz ile ilgili yaptığı basın açıklaması.
BASIN AÇIKLAMASI
TARiH : 21 Temmuz 2016
SAAT : 14:55
Daha önce açıklandığı üzere; 15 Temmuz 2016 Cuma günü saat 16:00 sularında Milli istihbarat Teşkilatı tarafından verilen bilgi, Genelkurmay Karargâhında; Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı ve Gnkur. II’nci Başkanı’nın katılımıyla değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeye bağlı olarak;
Genelkurmay Başkanı tarafından;
(1) Silahlı Kuvvetler Komuta Harekât Merkezi telefonla aranarak, Türk hava sahasında ikinci bir emre kadar hiçbir askeri hava aracının (uçak, helikopter vb.) havalanmaması, havada bulunanların derhal üslerine dönmesi,
(2) Kara Havacılık Komutanlığına gidilerek orada bulunan personel konuları ve hava araçlarının uçmaması dahil gereken her türlü tedbirin alınması,
(3) Etimesgut’taki Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğt.Tüm. Komutanlığına gidilerek tank ve zırhlı araçlar başta olmak üzere tüm araçların hareketlerinin durdurulması ve hiçbir şekilde dışarı çıkmamaları yönünde gereken tedbirlerin alınması emirleri ilgili personele verilmiştir.
Gnkur.II’nci Başkanı tarafından da; Gnkur.Bşk.nın emriyle Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Merkezi aranmış ve Türk Hava Kuvvetlerine ait tüm hava araçlarının uçuşlarının durdurulması talimatı verilmiştir.
Bu kapsamda;
Türk Silahlı Kuvvetlerinin ayrılmaz bir parçası olan ve milleti için var olan Hava Kuvvetlerine sızmış olan illegal çete mensubu terörist hainlerin (FETÖ) girişimlerine yönelik olarak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi AKAR’ın talimatları doğrultusunda büyük çoğunluktaki mensupları ile mücadele edilmiş ve durum kontrol altına alınmıştır.
Genelkurmay Başkanlığının, uçuşların durdurulması ve havadaki görevli uçakların indirilmesine ilişkin talimatı Hava Kuvvetleri Harekat Merkezine iletilmiş, bu direktif Eskişehir’deki Hava Harekât Merkezi tarafından tüm birliklere tebliğ edilmiş, uçuşların durdurulmasına ilişkin işlemler saat 19:26 itibariyle tamamlanmıştır. Direktif, 19:56 ve 20:31 itibariyle tüm birliklere teyyiden tekrar iletilmiştir.
Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi ve Eskişehir’deki Hava Harekât Merkezinde görevli ekiplerce direktifin gereği yakından takip edilmiştir. Tüm bu ikaz ve uyarılara rağmen 21:45’ten itibaren bir kısım meydanlardan değişik tanıtıcı kodlar ve çağrı isimleri kullanılarak kalkış yapıldığı tespit edilmiştir.
illegal çete mensubu hain teröristlerce (FETÖ) öncelikle Hava Kuvvetleri Harekât Merkezinin kontrol altına alınmasının istenmesi üzerine istanbul’da bulunan Hv.K.Komutanı Org.Abidin ÜNAL tarafından Ankara’da Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Vekiline Hava Kuvvetleri Harekat Merkezinin teröristlerden temizlenmesi ve tüm bağlantıların kesilmesi talimatı verilmiştir. Talimatın gereği yapılarak Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi işlevsiz hale getirilmiştir. Aynı anda tüm yetkilerin Eskişehir’deki Hava Harekât Merkezinde olduğu, Hava Kuvvetleri Harekât Merkezinin hiçbir talimatının yerine getirilmemesi, Hv.K.Komutanı talimatı olmadan hiçbir uçuşa izin verilmemesine ilişkin direktif, mesaj ile tüm birliklere yayımlanmıştır.
--spoiler--
Ayrıca Hv.K.Komutanı Ankara’da AKINCI Üssü lojmanları bölgesinde bulunan Orgeneral Akın ÖZTÜRK’ü arayarak kendisine 4’üncü Ana Jet Üssü AKINCI’dan kalkan uçakların yasa dışı olduğunu, ivedilikle AKINCI’ya giderek oradaki kalkışmada bulunanları ikna etmesini istemiştir.
--spoiler--
Üs Komutanlarına verilen doğrudan direktifler sonucu, kalkışmanın 3 meydan ile sınırlı olduğu belirlenmiştir. Eskişehir Hava Harekât Merkezinde bulunan personeli takviye amacıyla üst rütbeli generaller görevlendirilmiştir. Bu işlemlerden sonra istanbul’da Karargah dışında bulunan Hv.K.Komutanı Org. Abidin ÜNAL ve beraberindeki Muh.Hv.Kv.Komutanı Korg. Mehmet ŞANVER illegal çete mensubu terörist hainler (FETÖ) tarafından gözaltına alınmıştır.
Bilahare Sn.Başbakan ve Milli Savunma Bakanı’nın bilgisi ve direktifleri doğrultusunda planlamalar yapılmış, öncelikle illegal kalkışlara reaksiyon olarak, değişik meydanlardan F-16 alarm reaksiyon uçakları kaldırılarak havadaki uçaklar inişe zorlanmış; talimatlara uymamaları durumunda vurulacağı bildirilmiştir.
Müteakiben uçakların kalkış yapmalarını engellemek amacıyla meydan üzerinde baskı kurulmuş, AKINCI meydanındaki uçuş pistleri F-4 uçakları ile bombalanarak kapatılmıştır. Ayrıca aynı meydandan kalkış yapmak isteyen helikopterler taciz ateşiyle engellenerek, AKINCI meydanı kontrol altına alınmıştır. Tüm bunlara ilave olarak illegal çete mensubu terörist hainlerin (FETÖ) teslim olmalarını sağlamak maksadıyla, üs içindeki bazı noktalar bomba ile vurularak baskı devam ettirilmiş ve eylemin kırılması sağlanmıştır.
Bu zilleti ve rezaleti, Türkiye Cumhuriyeti Devletine, mazisi şan ve şerefle dolu Türk Silahlı Kuvvetlerine ve asil milletimize yaşatan alçaklar en ağır şekilde cezalandırılacaklardır.
Türk Silahlı Kuvvetleri en genç erinden en yüksek rütbeli general/amiraline kadar tüm personeliyle demokratik hukuk sistemi içerisinde Devletimizin ve yüce Milletimizin emrinde, görevinin başındadır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Adam ifadesinde diyor ki "beni hava kuvvetleri komutanı çağırdı ve uçaklar kalkıyor gel durdur dedi"
Yahu;
1- bir hava kuvvetleri komutanının eski emekli hava kuvvetleri komutanını araması ve ondan kendi emrindeki bir konuyu halletmesini istemesi nedir.
2- eğer gerçekten akın öztürk hava kuvvetleri komutanı abidin ünal aradıysa ve onun aramasıyla üsse gittiyse akın öztürk ün ne suçu var.
3- yine ifadesinde söylediği şeyleri tuğgeneral mehmet dişli doğruluyor. Akın öztürk darbecilere bağırdı diyor. Mehmet dişli nin zaten hayatı kaymış, ne diye yalan söylesin.
4- akın öztürk genelkurmay ikinci başkanının ellerini çözdüm diyor. Genelkurmay başkanıyla birlikteydik diyor. Ordunun en üstündeki iki kişiyi şahit gösteriyor. Bu iki isim neden susuyor.
Koskoca or. general'in akıncı üssünde sabaha kadar serbest olup, kimseyi vurmadan sabah da elini kolunu sallaya sallaya çıkıp ben onları ikna etmeye çalıştım ama olmadı demesi bana çok basit geliyor. Ast. subayın general vurduğu yerde iki yane yüzbaşıya sıkamadın mı derler adama. Darbe'nin lideri değilse bile gen. kur. başkanının rehin tutulduğu yerde darbe karşıtı olarak sabaha kadar nasıl durduğunu anlatması gereken kişidir. Üsten haldır haldır uçak kalkıyor sen oranın en rütbeli kişisisin ama hiç kimseye çekip iki tane sıkamıyorsun, sikerler o ayağı.
Ayrıca bildiğim kadarıyla evet uçaklar Diyarbakır'dan gelmiş ama maksat tam mühimmatlı f16 kaldırmanın orada daha kolay olmasıymış. Adamlar ordan full mühimmat doldurup buraya getirmiş. Ankara'da gündüz gidip uçağa full mühimmat yükle desen, hayırdır derler hakeza.
At izi ve it izinin karıştığı günler yaşıyoruz Allah sonumuzu hayretsin.
Bana göre suçluluğu veya suçsuzluğu çoktan bellidir. Yargı organlarının elinde teslim alınanların tüm iletişimi var. Darbeye katılmışsa zaten böyle bir olayda illaki darbecilerle sanal veya reel ortamda konuşma kayıtları vardır. Yurtta sulh adı altında kurdukları gruptan, kendi kurdukları kriptolu konuşma programına kadar. O yüzden bekleyip göreceğiz.
