her erkekte olduğu gibi, güzel kadınlara karşı doğuştan benimde bir zaafım elbette mevcut. Aynı zamanda, aklı başında kadınlara da.
Misal vermek gerekirse, güzel kadınlardan kendisini fotoğraflarda veya televizyonda gördüğümde beni benden alıp farklı dünyalara taşıyabilen kadınlardan olan Karlie KLOSS, kendsinin bir konuşmasını duyduğumda, şımarık konuşması yüzünden kendisinden uzaklaştırmış birisidir.
akıllı-zeki kadınlardan ise, carmen cass usta bir santranç oyuncusudur. Bunu bilmiyordum tabi. öğrendiğimde ise, çok etkilendim kendisinden. o kadar saf görüntüye sahip birinin bu denli zeki olması beni kendisine ilgi duymaya zerk etti nitekim.
birde yeni gözdem olan, A.J. Bailey mevcut. Kendisi benim görüşüme göre çok güzel bir kadın olmasa da, kendi içinde bir çekiciliği mevcut. aynı zamanda, zeki ve sevgi dolu bir kadın. Antropoloji mezunu ve işletme alanında master yapmış birisi, Tolstoy okuyan, antropoloji ilgi alanları içerisinde olan kaç tane kadın vardır ki dünyada ?
demem o ki, sadece akıllı olması yetmez, zeki ve güzel de olması gerekir.
edit : a.j. Bailey'in bir porno yıldızı oldugunu soylemeyi unutmuşum. Ancak bu yinede fikirlerimi değiştirmez.
akıllı kadınlar kendini ezdirmez.
akıllı kadınlar salağı oynayamaz.
akıllı kadınlar kendilerine haksızlık etmez.
akıllı kadınlar mış gibi yapmaz.
akıllı kadınlar aşıkken de akıllıdır.
bu yüzden hep yalnız kalırlar.
Akıllı kadınlar neden yalnızdır? Cevabı uzun... Ama erkek egemen toplumlarda çok normal... Adeta bir kural...
Televizyonla beslenen, medyatik refleksli toplumumuzun bazı erkekleri, gücün ve iktidarın karşı cinse geçmesi halinde çıldırıyor. Bir aşağılık kompleksi durumu yani... Cennet anaların ayakları altında deyip, kadın döven zavallıların düştüğü acz...
Erkek hep zeki kadından hoşlanır ama zamanla bu zekâ yarışında yenilince kızar, küser ve ağlar. Tıpkı yenilgiyi hazmedemeyen bir çocuk gibi... Zeki kadınlar erkeklerin çocuk alt beyinlerinin gelişmediğini bilirler. (gelişmez çünkü doğurganlık yoktur). Şirket sahibi, yönetici hatta başbakan bile olsalar "aslında" onların hiç büyümeyen bir çocuk olduklarını unutmazlar ve akılları sayesinde her zaman onların istediğini yapıyormuş gibi davranıp, kendi yasalarını uygularlar. Zavallı erkek, iktidarın hep kendisinde olduğunu sanır.
Akıllı kadınları yanlarında taşımaktan hoşlanan erkekler, zamanla onlardan kaçmanın yollarını ararlar. Çünkü kadın "zekâsıyla" üstünlüğü ele geçirmiştir. Erkekse kendini eksik ve iktidarsız hisseder. Hem akıllı kadından hoşlanır, hem de akıllı kadından korkar ve kaçar. Yaşadıkları ilişki boyunca yanındaki sevgililerinin zekâsıyla övünürken, o zeka kendilerine karşı kullanıldığında öfkeden çılgına dönerler ve hatta kaba kuvvete başvururlar. Bu yüzden akıllı kadınlar hep yalnızdır.
Erkeği onu kandırdığını sanırken, o çoktan ilk kaçamağı yakalamıştır. Telaş yoktur. Çünkü derinlere sessiz inilmelidir ki korkup kaçan olmasın. Bunu düzgün sevdikleri için yaparlar. Amaçları rezil etmek değil, kendisine yapılan haksızlığı tam ve doğru olarak bilme hakkını elde etmektir. Yarım yamalak nefretleri sevmez akıllı kadınlar. Öfkesine değecek düşmanlar lazımdır onlara...
Akıllı kadınlar her şeyini verir ve her şeyini alır. Acıları boylarını aşsa da gıkları çıkmaz. Dillerinde pişmanlık cümleleri dolaşmaz. Kendine olan saygılarını ve ayaklar altına almadıkları gururlarına sahip çıkarlar. Kan kusarlar ama kızılcık şerbeti içtiklerini söylerler.
Akıllı kadınlar erkeklerini başkalarına ezdirmezler. Kendileri ezerler. Bunu gururlarını incitmeden yapmaya çalışırlar ama sonunda hep haksız olan onlar olur. Onlar önce susar, sonra sorgular, ondan sonra da cevap verirler. Sustuklarında dillerini dikenli tellere dolar, konuşunca önce kendileri kanarlar...
Akıllı kadınların "konuşacak çok şeyleri olduğu için suskunlukları da büyük olur" Akıllı kadınlar kendini ezdirmez. Akıllı kadınlar salağı oynayamaz. Akıllı kadınlar kendilerine haksızlık etmez. Akıllı kadınlar "mış" gibi yapmaz. Akıllı kadınlar âşıkken de akıllıdır. Bu yüzden hep yalnız kalırlar. **