zeki insanlar daha zekiler tarafından hunharca kullanılır. daha zekileri ise akıllılar kekler. çünkü zeka belli bir yolda iyi yönde aşırı ilerleme iken, akıl genel olarak açık bir beyindir.
mesela bizim lisede sınıfta bir arkadaş vardı. çalışır da çalışır, çalışır da çalışır idi garibim. sonra sınavda kağıtları değiştirirdik, sağ olsun.
Her akıllı zekidir ama her zeki akıllı değildir diye bir söz vardı.
Fakat konu bu kadar basit değil sanırım.
Zeka genetik aktarılır. Sonradan kazanılan bir şey değildir. Yani geliştirilmesi mümkün ama çok da fazla değil.
Ayrıca zeka direkt şu veya bu denebilecek bir olgu değildir. Çoklu zeka diye bir şey var.
insanlığın kurduğu uygarlık hangi zeka türüne olanak tanıyorsa o zekaya sahip insanlar daha iyi şartlarda olacağı için daha "akıllı " olmaları mümkün. Yani zeka ile akıl arasındaki farkı oluşturan şeylerden birisi şartlardır.
Bir diğeri ulaşılan uygarlık düzeyinin gerektirdikleri. Basit düşünmek hala geçerlilikte olan bir şey.
Zeki insan ayrıntılara fazla takılır bu yüzden başarısız olabilir. Bu yönden akıllı sayılmayabilir.
Yada zeki insanın zihni çok karmaşıktır ve bu karmaşıklıkta boğulabilir. Bunun neticesinde adım atmaya çekinebilir.
Toplumsal düzene ayak uyduramayabilir. Varoluş sancısı çekebilir. Zira zeka insana özel hissettirir.
Şimdi " çok zekiyse madem çözsün niye öyle olduğunu " diye sorulabilir. Ama iş öyle olmuyor.
Matematikçi ve yazar ian stewart şöyle diyor “Eğer beyinlerimiz, onu kolaylıkla anlayabileceğimiz kadar basit yapıda olsaydı, bu defa da biz beynimizi anlayamayacak kadar basit olurduk.”
Akıllılık burada kullanıldığı anlamda zekayı doğru ve etkili kullanma olarak görülüyor.
Şartlar dedik. işin içinde aile faktörü de var. Özgüvenli yetişen biri daha istikrarlı ve azimlidir.
Çocukluk insan kişiliğini oluşturan en önemli dönem olduğuna göre kötü çocukluk geçiren kişiler ileride zekalarını aktif kullanamayabilir.
insan beyni zaten oldukça hastalıklı bir yapıdır. Bir takım bozukluklar, saplantılar işi zora sokar.