Arkadaşlarla yemekten sonra herkes dağılmış beş altı kişi kalmıştık. Saat gece bir falan vardır. Yanımdaki kızla salıncağa oturup ayı izlemştik. O birkaç dakikalık sürede huzur seviyem nirvanaydı.
çocukluğunda leğende yıkanan nesildenim. annem banyo yaptırıp çıkarırken, havluya sarar, sonra sarılırdı. o hissettiğim sıcaklığı, huzuru bugün gibi hatırlıyorum.
beşiktaş-liverpool (penaltılarla kazandığımız maç) sonrası taraftar otobüsünde yaşadığım anlardır. radyoyu açtık son ses, nasıl olsa bugün spor yorumcuları sinirimizi bozamaz. telefonumu kapatmadım bu deplasman dönüşü, nasıl olsa kimse arayıp dalga geçemez. hiç uyumadık bu dönüşte, aksine beste söyleyip durduk, nasıl olsa aramızda gizli gizli ağlayanlar yoktu. niye mutluyduk bu kadar? neden huzurluyduk? sanki bu takım haftaya yenilmeyecek miydi? o sezon şampiyon mu olmuştuk sanki? neden hiçbir şeyi düşünmeden gülümsüyorduk. sanki bir önceki deplasmanda yenilip ''bir daha gelen ne olsun lan!" diyen biz değil miydik? o gece neden o kadar mutlu olduğumu bilmiyorum ama mutluyduk be.