zeka, en bilinen anlamıyla insanın düşünme, gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamıdır.
ilk kez karşılaşılan ya da ani olarak gelişen olaylara uyum sağlayabilme, anlama, öğrenme, analiz yeteneği, beş duyunun, dikkatin ve düşüncenin yoğunlaştırılması, ayrıntılara dikkat edilmesi zeka sayesinde gerçekleştirilir.
zeka ve akıl çoğu zaman aynı anlamda kullanılsa da tamamen farklı iki kavramdır. zeka, sebep ile sonuç arasındaki bağlılıkları bulmak, benzerlik ve farklılıkları anlamaktır. akıllı bir insan, zekanın sağladığı tüm avantajları kullanmasının yanında, zeki bir insanın sahip olmadığı bir kavrayış ve yeteneğe de sahiptir.
akıl, insana zekanın çok üstünde bir anlayış kazandıran, derin düşünebilme, doğruyu bulabilme ve her konuda çözüm getirebilme yeteneğidir. dahası akıl, hayatın her alanına hakim olan ve pek çok konuda başarı sağlayan bir yetenektir. kişinin doğruyu yanlıştan ayırabilmesini ve böylece yaşamın her safhasında en doğru şekilde düşünebilmesini, en sağlıklı değerlendirmeleri yapabilmesini ve en isabetli kararları alabilmesini sağlamaktadır.
zeka eldeki(kafadaki) potansiyel, akıl ise o potansiyeli ne kadar kullandığınızdır.
okan bayülgen de bir programında kendisine çok zekisiniz diyen birisine 'zeki değilim sadece aklıllı olmaya çalışıyorum' demiştir.
herkesin üzerinde tartıştığı farktır.bir fark olduğu kesin ama bu fark nedir tam tarif edilemiyor.bana bu ikisinin farklı olduğunu ortaokulda fen bilgisi hocam söylemişti.ama ben zeki olduğumdan o zaman biliyordum farkını aklım almıştı yani hemen.*
sen ile ben gibidir bunlar. ikiside bir insanı belirtir lakin biri sensindir işte biride ben. ben olmadan sen in bir anlamı kalmaz sen olmadan ben in. *
filozof isteyen sorudur. kabul ama, akıl bence, daha fazla üstten bakan bir şeydir; zeka eşyaya dönük, pratik ilgiler içinde kendini gösteren, matematiği seven, hırsızda bile olabilen bir şeydir. akıllı hırsız olmaz ama, zeki hırsız olabilir.. eğer bergson'dan aklımda yanlış kalmadıysa...