Askerdeyken bir süre yattığım hastane.
Tıbbi adı Psikiyatri kliniğidir. Ruh ve sinir hastalarına bakarlar.
Çok güzel yerdir. Yemekleri harikadır. Kahvaltıyı odaya getirirler. Traş bıçağı ile birbirimizi kesmeyelim diye özel berberi (hasta bakıcı) vardır.
Haftanın belli günleri makineyle sakal traşı yaparlardı bize.
Yaptığın her türlü saçma hareket anlayışla karşılanırdı.
Tam yaşanacak yerdi. Değerini sonra anladım.
AKP'lilerin
CHP'lilerin
HDP'lilerin
HÜDA-PAR'lıların
Deva'lıların
Gelecek'lilerin gitmesi gereken yer
Çünkü hepsi psikopat
Hepsi manyak
Hepsi ruh hastası.
Bu hastanelere yatacaklara tavsiyelerim şunlar sakın ağır hastalarla samimi olmayın çünkü belli bir süreden sonra şımarmaya başlayıp elinizdeki şeyleri almaya çalışıyorlar. Sigarayı mümkün olduğunca tuvalette içmeye çalışın bunu dememin sebebi sigara odasındaki çoğu hastasının sizden sigara istemesi istediğiniz kadar hayır vermiyorum deyin başınızdan ayrılmazlar hoca gibi olan hastaları kurdukları cümlelerden anlarsınız yanlarında sakın küfür etmek gibi bir hataya düşmeyin laf yersiniz her gün mutlaka kavga çıkar ayırmaya çalışmayın görevliye haber edin fiziksel kısıtlama odası diye bir yer var ciddi sorun çıkaran hastaları orada yatağa bağlıyorlar o hastalarla konuşmayın çünkü geçirdikleri atağın etkisiyle size çok kötü laflar söylerler. Belli saatlerde kantin gelir herkes gittikten sonra ne almak istiyorsanız alın ve en önemlisi normal hareket eden aklı başında hastalarla aynı odada kalın bu hastaları davranışlarından anlarsınız.
Kuzenim Manisa ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yattı bir süre.
işte orada hep bazı sayıları tekrar edip duran başka bir hasta varmış. Adamın ağzından hep aynı sayılardan başka söz çıkmıyormuş. Sabahtan akşama kadar bu sayıları söyleyip duruyormuş.
işte bizim kuzen birkaç ay orada kaldı ve taburcu edildi ama bütün gün o hastayı duymaktan o rakamları ezberlemiş.
Neyse bizim kuzen bir gün sayısal loto oynayacakken aklına bu rakamları oynamak gelmiş ve bir kolon bu rakamları oynamış.
Sizce ne oldu dersiniz. Kuzenim sayısal lotonun şimdiye kadar verdiği en büyük ikramiyeyi kazandı.
Ama sonra adamın başına gelmeyen kalmadı. Annesi sakatlandı, babasını kaybetti, iş yerine meteor düştü. Aslında bir gök taşıydı. Adam yürüyen uğursuzluk haline dönüştü. Para ona mutluluk getirmedi uğursuzluk getirdi.
Son olarak da kayboldu. Tatil için avustralyaya gitmişti. Oradan da amerikaya geçerken uçak radardan kayboldu ve adam hala kayıp.
Siz siz olun akıl hastalarına sadece akıl hastası demeyin. Söylediklerinden uzak durun.
Akıl hastanesi denildiğinde akla genelde Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları ve düşünen adam heykeli gelirdi. izlediğimiz filmlerin etkisi galiba. Artık akıl hastanesi denildiğinde benim aklıma tüm ülke geliyor.