ailelerin hayatlarını çocuklarının geleceğine adaması, onlar için yaşayıp, onlar için didinmeleri ve ne yazıkki çoğu zaman onlar için onlardan daha çok üzülmeleridir.
hayatında hiç gazete, makale, haber, dünya gündemi takip etmeyen, siyasetin s' sinden anlamayan, yakın ve uzak tarihten, diplomasiden nasibini almamış, dünyadaki ve ülkedeki gündemi merak etmeyen ve bilmeyen, gazetelerin burç köşesini, programların canlı canlısını izleyen, adnan menderes'i dizi kahramanı, ajdar' ı müzisyen, 12 eylül' ü oyun sanan kişilerin siyasete soyunması.
arkadaş gelmedi diye kalkıp şubat ayında, ankarada, 8:40 dersine onun yerine not tumaya gitmek*. akabinde arkadaşın gelince "ulan ben şaka yapmıştım, saf mısın olum sen?" diye dalga geçmesi, bu laflarından sonra onu öldürmek yerine ufak bir hırpalama ile cezalandırmak.*
çanakkale savaşında siperlerden süngü harbi için çıkan ve bir daha asla o siperlere dönemeyeceklerini, evde kendilerini bekleyenleri bir daha asla göremeyeceklerini bilen dedelerimiz, askerlerimiz...zaten en çok acıtan da budur, böyle bir nesilden gelerek, devleti yiyenleri,topraklarımız peşkeş çekenleri, hastane de garibanların aşağılanışlarını seyretmek acı, ama çok acı...
birini kendinden daha çok sevmek ve düşünmektir. örnek; Leyla ile Mecnun;un, Kerem ile Aslı;nın, Ferhat ile Şirin;in fedakarlıkları. veya toplumsal olarak; m. kemal atatürk
-Bu dünya düşmanlarını da gemisine alabilecek bir Nuh ister...
Arif Nihat Asya