-içinde su hayvanlarının yaşadığı, bütçeye göre özellikleri değişen cam kap.
-insana huzur verdiğine inanıldığı için hemen hemen her psikolojik danışmanlık merkezinde bulunan, içinde bir o yana, bir bu yana gitmekten sıkılmış, uyuşuk balıkların yüzdüğü, yüzdüğü ve yine yüzdüğü deniz minyatürü.
hayatımdaki ilk soykırım calısmalarını denedigim,dereden tuttugum ufak sazan balıklarını japon balıklarının yanına atarak japon balıklarının karınların doymasını zevkle izledigim icinde genelde peri bacaları olan camla cevrili su kütlesii
deniz akvaryumu ve tatlı su akvaryumu olarak ikiye ayrılır akvaryum türleri. içinde yüzecek balıklar da farklıdır buna göre. deniz akvaryumu oldukça maliyetli olmasına karşın, tatlı su akvaryumu her keseye göredir ebatlarına göre.
basit. yakla$ıp dikkatle bakılan akvaryumun
sağanak altındaki kaybıyla sorumlu tutulan sihir,
hele gençken bütün hortlakların güzelliğiyle avunduğun
o eski uygarlık dili, $imdi terkedilmi$ bir yazar
biraz sonra terkedilecek yaz mevsimi gibi kırılgan
ve mağdur, ve mağrur, kim bilir kolay, ve özlenecek insanla
edilecek kavgayla, dinlenebilecek sıradan bir aryayla
yıkanması gereken bula$ıklarla,
yıkanması gereken kirli çama$ırlarla,
yıkanması gereken kirli bir hayatla doldurduğun akvaryum.
oysa ben böyle zamanlarda cebimde mutlaka korku
bulundururum:
$irlerin $iirlerinde hep tekrarlanan aynaları kıran bir korku!
çatı$malarda tek kırık almamı$ bir ayna kimi gösterir ki
kime kimle hesap verebilir ki bir ayna göremiyorsa kendini hiç
herkes çıktığı yumurtaya dönmü$se tela$la
tedirginse eğer yumurtanın kabuğu
üflendiğinde bile çatlayacağından,
çalınmı$ bir sevgilinin bıraktığı tozla örtülür yıllarca hatıralar
kadınlar konu$tukça unutur
erkekler sustukça unutur
akıl almaz bir unutkanlıkla çerçevelenir günlükler
kelimelere bile yalan söylenir, cümlelere bile ihanet edilir
verilmi$ sözlere geri gelsin diye uyarılarda bulunulur!
basit. yakla$ıp dikkatle bakılan akvaryumun
sahnesinde sen de ayaktasın, bilakis sen de yorgunsun!
orantısı bozulmu$ bir durumun
orantısı atlanmı$ bir devrim soygununun
kaç elemanından birisin, kaç elemanız, kaçız, elemanız,
belki yok sayılan birer de elementiz periyot cetvelinde
moleküllerinden
atomundan, bunların sayılarından huzursuz! ya çok tuzluyuz
ya da tuzsuz! basit. hep eklenen bir şeyiz ya da eklenilen!
suyumuz az, $ekerimiz fazla, kalbimiz haddini a$arak çarpıyor
eklemlerimiz bunun yüzünden oynak,
kemiklerimiz sert, etimiz yumu$ak,
salağız i$in açıkçası
basitiz yani
çok kültürlü amipleriz yeryüzüne saçılmı$ milyarlarca
tek derdimiz bölünüp bölünüp çoğalmak
basit. yakla$ıp dikkatle bakılan akvaryumun
bir ayna olduğundan habersiz, balık hafızamızla
bir insanlık tarihi yazıyoruz. yazdığımızı sanıyoruz.
unuttuğumuz bir $ey var
nedense hep neyi unuttuğumuzu bile unutuyoruz
içi su dolu küçük bir cam kavanozdan büyük su tanklarına kadar geniş bir yelpazede yeralan ve balık vb. Canlılar beslemek için kullanılan kap ve yapılara verilen genel isim...
Marmariste Palamut Bükü'nün doğu tarafında sadece 1 km uzakta küçük ama suyunun berraklığı ile ünlü akvaryum koyu. Denizin metrelerce derinliğini görülebildiği su altı sporuyla uğraşanların uğrak mekanı. Marmaristen düzenlenen tekne turlarına katılarak görebileceğiniz en müthiş koylardan biridir.
sessizce seviyorum seni
söylesem de duymazsın zaten
senin gözlerin gibi bakıyorum sana
senin bana bakmadığın gibi
dokunmuyorum sana
zaten tutmak istesem de
yapamam kıyamam sana
dokunduğumda öleceksin biliyorum
o yüzden seni hep
bir camın ardından seviyorum *
bayrampaşada alış-veriş merkezide vardır. alt kapıdan girdiğinizde sizi duvarlarda akvaryumların içinde ki balıklar karşılar. güvenlikleri o girişie göre oldukça çirkin kızlardır. aradığınız bi boku bulamadığınız mekandır.
sıklıkla sualtı faunası zengin, berrak, mavi sulara sahip koylara verilen addır. kıyılarımızdaki pek çok koyun ismidir ve tekne turlarının uğrak yeri olmaktadırlar.
akvaryum kelimesinin kökeni latince su anlamına gelen aqua sözcüğü ile yer, bina anlamına gelen -rium son ekinin birleştirilmesiyle oluşan aquarium kelimesidir.*
ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesinin kantinin arka kısmında kalan dört tarafı okulun duvarlarıyla çevrili üstü açık (sanırım akvaryum benzetmesini burdan alıyor) bahçemsi alan.okulda dumanlı hava sahası olarak da bilinir..
ilk kullanımı çok eski zamanlara uzanmaktadır. mısırlılar tarafından süsleme amacı ile kullanılmıştır.
ancak uzakdoğulular her konuda olduğu gibi bu konuda da ilk kullanan biziz diye açıklamalar yaparlar. gerçi denizcilğin çok gelişmiş olması gözönünde bulundurulursa bu mümkün bir varsayımdır. araştırmalar ilk süslü japon balıklarının sung hanedanı zamanında (10. yüzyıl) üretildiğini göstermiştir. Avrupa'ya gelişi ise 16. yüzyıldır. bunda da osmanlı'nın büyük payı olduğu söylenir.