kafamız güzelken " tırtıl, asfalta bak, nası kayıyor görüyor musun" dediğimde bana " o senin kendi hayalin zumbuk, ben nasıl görebilirim" deyip, kendime gelmemi sağlayan, faithless dan " bizim adam" diye bahsetmeme rağmen kimden bahsettiğimi anlayan, yarı yolda bırakmayan adam, dost. ilaç verip beynini yemeyi planlıyorum.
''r'' ler konusunda ortak yanımızın olduğunu keşfettiğimiz, buna rağmen ''biz aynı yolda devam edelim, sanki millet çok da mükemmel konuşuyo'' dediğim değerli yazar...
sözlükte bulunduğum şu kısa sürede hoş muhabbetine erişebildiğim tek tük yazarlardandır.
şu vakitlerde çalışıyorsa kolay gelsindir. ayrıca yeni sözlük yılı da kutlu olsundur.
yönetimden sonra aldığım ilk mesajın sahibi oldu.şimdilik imkanlarımız kısıtlı olduğundan hediye temin edemiyoruz ama..canımız sağolsun. *
rap'çi değilim ama hepimiz insan değil miyiz sonuçta? *
gerçek dünya nın itici ve soğuk pespayelikleri dört bir yanı sardığı anlarda, yumuşak geçişlerle insanı rahatlatan, biraz düş biraz da manidar hayallerin bezirganbaşı(sı). kesinlikle yaşam anarşisti, ama öyle asılmalık olmadı daha; rap dinleyen, güzellik ve iyilik peşinde koşan,
"bugün güzel geçmezse yarına nasıl bakarız pencerelerden sarkıp sarkıp?"
diyen güpgüsel adam. ne çektiyse aşktan çekti o, ne geldiyse o başına aşktan geldi, böyle bir anarşisti asmaya kim kıyar onu diyim.
bi de; 2025 yılında dünya iyice ısındığında, buzullar eridiğinde, penguenler yüze yüze marmara denizine geldiğinde, alıp evimizde besleyeceğiz onları, karınlarını okşayıp rakı içmesini öğreteceğiz. sözü var.
değmeyin benim keyfime insanı. genç kızları ağına düşüren şebekenin ağır abisi. sevdiceğinin evde olmayacağı düşüncesi ile içi ürperen civan.
sağlam sohbeti vardır düşmeyin tuzağa şebekenin menfur ağına yakalanabilirsiniz *.
asagidan bir iki tikla bir yumruk habercisinin gelisini sagladigini dusunen belki de iki saf ama iyi niyetli yazardan biri. ** danisman da turk kahvesi ismarlamak istedigim az sayidaki kisiden biri.
1982 yılında doğduğu günden beri güç dendiğinde hep aklına babası gelen adam. babası kendi babası olmasada saygı duyulmayı hakedecek bir adam onun gözünde. bu yüzdendir ki kendi anne babasıyla küfürleşip yumruk yumruğa kavga edebilen arkadaşları o kadir inanır kılıklı adamın yeşil gözleri karşısında hipnotize olmuşcasına önlerini ilikler, dediğini yapar.
otoriter, baş belya girdiğinde bir telefonla çözen, hayatta kötü süprizler kaşına çıkınca güvenebileceğini bildiğin bir duvar, kalkan, kurşun geçirmez cam. onun takdirinin alındığı her an için duyulan gurur ve ona karşı gelerek çıkılan her zirvede haklı çıktığını sanarken onun zirvelerinin gölgesi bile olamadığını farketmek.yani babamı sevmek, ona saygı duymak.
ama hayat o kadar acı ki. o dağ gibi adam bir doktorun neşteriyle sızılar içinde bir yatakta yatarken karşına çıkar. sanırsın ki narkoz etki etmez ona, herkes 5 gün yatıyorsa o ertesi gün kalkar hasta yatağindan. ama yaşlılık zor. kalkmak için senin koluna tutunmak zorundadır o dağ gibi adam. o an gözlerin dolar işte. herşeyi yapabileceğine inandığın o adam yıllara yenilmiştir. ve işin ürkütücü tarafı haklısındır onun hakkında her hissettiğinde. o kadar güçlüdür ki zamana yenilmiştir bedeni ama iradesi, zihni hala zafer ilan etmektedir yeşil gözlerinin arkasından tüm doktorlara, tüm hastalıklara.