dizelerin baş harflerinden bir mana çıkan şiir cinsi.
örn:
Siğirtten getirdim bal kaymak
ibraz ettim faturasını toynak toynak
Vakıf açtım, istedim adını koymak
illa dediler içmeye gidem.
Lakin para yok dedim gidem de.
Cep boş dedim işçininde, öğrencininde
Emirdağından bir kıza aşık oldum lakin sivilce basmış yüzünüde, elinide
Monna rosa, siyah güller,ak güller;
gülce'nin gülleri ve beyaz yatak.
kanadı kırık kuş merhamet ister;
ah,senin yüzünden kana batacak,
monna rosa, siyah güller,ak güller!
Ulur aya karşı kirli çakallar,
bakar ürkek ürkek tavşanlar dağa.
monna rosa, bugün bende bir hal var,
yağmur iğri iğri düşer toprağa,
ulur aya karşı kirli çakallar.
Açma pencereni, perdeleri çek:
monna rosa, seni görmemeliyim.
bir bakışın ölmem için yetecek;
anla monna rosa,ben öteliyim...
açma pencereni, perdeleri çek.
Zaman çabuk çabuk geçiyor monna;
saat on ikidir, söndü lambalar.
uyu da turnalar gelsin rüyana,
bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar;
zaman çabuk çabuk geçiyor monna.
Zeytin ağacının karanlığıdır
elindeki elma ile başlayan...
bir yakut yüzükte aydınlanan sır,
sıcak ve minnacik yüzündeki kan,
zeytin ağacının karanlığıdır.
Ellerin, ellerin ve parmaklarin
bir nar çiçegini eziyor gibi...
ellerinden belli olur bir kadın.
denizin dibinde geziyor gibi
ellerin. ellerin ve parmakların.
Zambaklar en ıssız yerlerde açar,
ve vardır her vahşi çiçekte gurur.
bir mumun ardında bekleyen rüzgar,
işıksız ruhumu sallar da durur,
zambaklar en ıssız yerlerde açar.
Akşamları gelir incir kuşları,
konarlar bahçemin incirlerine;
kiminin rengi ak,kiminin sarı.
ah,beni vursalar bir kuş yerine!
akşamları gelir incir kuşları...
Ki ben, monna rosa, bulurum seni
incir kuşlarının bakışlarında.
hayatla doldurur bu boş yelkeni
o masum bakışlar... su kenarında
ki ben, monna rosa, bulurum seni.
Kırgın kırgın bakma yüzüme rosa:
henüz dinlemedin benden türküler.
benim aşkım uymaz öyle her saza,
en güzel şarkıyı bir kurşun söyler...
kırgın kırgın bakma yüzüme rosa.
Artık inan bana muhacir kızı,
dinle ve kabul et itirafımı.
bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
alev alev sardı her tarafımı,
artık inan bana muhacir kızı.
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak,
meyvalar sabırla olgunlaşırmış.
bir gün gözlerimin ta içine bak:
anlarsın ölüler niçin yaşarmış,
yağmurlardan sonra büyürmüş başak.
Altın bilezikler, o korkulu ten,
cevap versin bu kanlı kuş tüyüne;
bir tüy ki, can verir bir gülümsesen,
bir tüy ki, kapalı geceye, güne;
altın bilezikler o korkulu ten!
Gathered we are, the legions of destruction, who ride under the banner of death over the plain our legions ride towards the battlefields and cries death shall no longer wait, it's time for a war of hate In our eyes you'll see furious and raging hate sacrifice and sacrilege you will behold and taste Damnation is your future we'll desecrate your soul evil laughter echoes in this war-filled night so cold all demons spread their wings and scream: "We shall win this war" death is here to harvest our enemies souls Jehova, Budda and Allah, behold our deed and weep enslavement of the souls of your innocent sheep suffer moan and cry, your tears we'll drink and laugh under the banner of death we ride so fuck you I am god Witness your own death as I draw my sword scream as you die and I'll grow stronger A war of hate!!! Bodies of our enemies shall flow like in a flood angels wings are broken, their wings are soaked in blood the earth starts to rumble as our diabolical fire is raging high rrevelation of the world wide war destruction of the crucified whore Scream for me, die for me... I am your god oh, you fools, you thought you all were divine and holy now you know that you're nothing to us Our victory is eminent, a triumph of death forever we will reign, both hell and earth! A war of Hate! Blinded by our shining swords and paralysed by our might I can see the holy angel falling to its knees tearing off their own wings to bleed eternally cascades of blood, the skies turns to black hell has prevailed, Armageddon is here!
sezai karakoç'un mona rosa'sı en güzel örneğidir. şiirin kendisinin dışında, onu güzel yapan şiirin akrostiş olduğunun ve uğruna şiir yazılan muazzez akkaya'nın kim olduğunun yıllarca anlaşılamamış olduğudur.
ayna, eğretilemez seni artık
mini^minimal bir kuş donmuş, pencerene konmuştu
caaaa cubbab cu bap cubbab cu bab caaaaa cubbab daaaa
ırz, eksilen kara rastık her gözüne sürmelediğinde
korku, ilk kez kasıklarının arasına bakan küçük kızın gördüğü, aynadan yine de,
Ucsuz bucaksız bilgi deryası
Lazımdır herkese okuması.
Ugruna çoktur cenk edecek
Davransın herkes klavyelere
Allah Allah! diyerek
Girelim bildiklerimizi entrylere.
Sana birsey vadetmez
Özgurce dusunup yazmaktan başka
Zaten farklı amaç görülemez
Lugat-ı Uludag kavramında.
Üşenmeyelim uuserlar paylaşalım bildiklerimizi
Kıskansın boylelikle cumle alem bizi...
find kobe when you need a j
i think he's the best and on his way
fires it and beats the clock
theres no one on the court that he can't lock
yeap! four straight and growing like ticktock
akrostij de neymiş,
kralı gelse tanımam,
ramses serisi fena değilmiş ama.
o çocuk yarın bana gelsin,
s.kerim yoksa.
takımları da getirsin,
ipne değilim, hayır.
şiir için kasılır mı bu kadar? şekilde görülen şiirlerdir.
her satırın ilk harfi aşağıya doğru okunduğunda bir isim oluşturan şiirler.
deniz gibiydi gözlerin,
engin bir okyanus ya da,
rakı, balık ve sen,
yanıma alacağım üç şey ıssız bir adada,
akrostij yüzünden kastık, saçmaladık be derya.
Bir kelimeyi lüzumsuzca ortaya çıkarmak için kafa patlatmak.. türkiyede bu işle uğraşan hiç şüphesiz mustafa engin karatay'dır
Abi şiir zaten saçmadır
Kaldı ki bu şiirleri yazak eşşeğin kulağına su kaçırmaktır
Rahat rahat şiir yazarken olayı kasmak neden?
Olsa olsa bu kötü şairlerin kendilerini kurtarma çabasıdır
Sittiiir ben hep dörtlük yazardım şimdi nolacak
Tam bitti derken tekrar başlıyacak
iyimi ben biran önce olayı bağlayayım
Şaka maka karizma mok olacak..