1.
-
bu aşkın şahidi duvardaki saattir.
bir gün gönül isyandayken akla gelir bu güzel hikaye ve dökülür kalemden bin yıllık hasretin hikayesi.
yine yazıyorum sana gecenin bir vakti
geldi yine sensizliğin hüzün saati
kalem artık kederden yazmaz
bu acı heyhat sayfalara sığmaz
ah sevdalı yüreğim bilmez değilim, bilirim
bu zor aşkı ben yinede seçerim
lakin sevda yüklü gemilerden inen
yükü, taşıyaamz oldu bu beden
haykırır durur biçareyim, oldum heder
gel gör ki sevdalı yüreğim ona ne der
ey isyankar cismanım al sana bir hikaye
sonra sorarım sana, uslanmadın niye
bir zaman usta bir sanatkar
eylemiş insan oğluna yeni bir kar
günü saatlere, saati dakikalara bu usta
ayırı vermiş, milletse eylemiş ona gıpta
padişah buyurmuş «tez bulun bir isim»
saat diyelim buna demiş bir kesim
bir vakte kadar gel zaman git zaman
bu hazin aşkın şahidi olmuş zaman
gel sana anlatayım bu iki biçareyi
öğren onlardan gerçek sevgiyi
birinin ismi mecnun, diğerinse leyla
diye, gönlüm başlamış bu gurbet masala
sevdalı mecnun durmadan ona koşarmış
bekleyen leylasıysa hasreti hüzne sararmış
öyle hızlı koşar ki, adı olur yelkovan
gören derki leylaya kavuşması her an
bizse deriz neden akmaz zaman
duysa çokmu kızar bunlara yelkovan
nedendir bilinmez leylasının ismi akrep olmuş
cilvesidir hayatın, leylaları kimse anlamaz olmuş
bir gözü önde, bir gözü arkada onu bekler
belki, her an gelir yelkovanı, onu bir kerecik sever
koşar gelir çok uzaklardan yelkovan
akrabe kavuşması sadece küçük bir an
kahpe felek nedense gülmemiş yüzlerine
koşması gerekmiş, kavuşmak için akrebine
bir an atılı vermiş öne yelkovan, biçare
ama umutlu, ama hızlı koşmuş seven yare
akrepse yetişirim diye yollara atmış kendini
sevdiğini ararken, yorgun düşmüş bedeni
dağlar, tepeler aşmış gelmiş yelkovan
bırakdığı yerde bulamayınca onu, bir feryadı figan
delirmiş, çıldırmış, bir kıskançlık fırtınası
kopu vermiş gönlünde. olmalı bir açıklaması
diye, durmamış koşmuş aşmış tepeyi
görmüş gözyaşları içinde yorgun sevgiliyi
anlamış akrebin, sevdalı yüreğini
koşmuş sarmış onun yorgun bedenini
heyhat yine ayrılık vakti gelmiş o an
buna çok içerlemiş hatta zaman
yorulur, düşer kalkamazsa yelkovan
tamire hazırmış binlerce usta her an
bilinmez, belki duasıydı bu yelkovanın
sebepse buna, hasretiydi leylanın
bu hazin hikaye sürüp gitmiş yıllar yılı
misal olsun diye bütün sevenlere anlatmalı
mekanıdır bu aşıkların duvardaki saat
ikiside eyledi küçük bir ana kanaat
ne güzel hikaye, al sana bir ibret
gönül seçdi onu, sende biraz akıl et
koymuşsa gönlümüze bu sevdayı, yaradan
şükret sende ey cismanım, olma nadan
elbet biter bir gün bu hasret
mekan olur ikimize ebedi cennet
uslan artık ey cismanım
budur sana gönül fermanım...
2.
-
kaçan kovalanır sözünün ispatı aşk tipidir.