akreple yelkovanin aski

entry2 galeri0
    1.
  1. bu aşkın şahidi duvardaki saattir.
    bir gün gönül isyandayken akla gelir bu güzel hikaye ve dökülür kalemden bin yıllık hasretin hikayesi.

    yine yazıyorum sana gecenin bir vakti
    geldi yine sensizliğin hüzün saati

    kalem artık kederden yazmaz
    bu acı heyhat sayfalara sığmaz

    ah sevdalı yüreğim bilmez değilim, bilirim
    bu zor aşkı ben yinede seçerim

    lakin sevda yüklü gemilerden inen
    yükü, taşıyaamz oldu bu beden

    haykırır durur biçareyim, oldum heder
    gel gör ki sevdalı yüreğim ona ne der

    ey isyankar cismanım al sana bir hikaye
    sonra sorarım sana, uslanmadın niye

    bir zaman usta bir sanatkar
    eylemiş insan oğluna yeni bir kar

    günü saatlere, saati dakikalara bu usta
    ayırı vermiş, milletse eylemiş ona gıpta

    padişah buyurmuş «tez bulun bir isim»
    saat diyelim buna demiş bir kesim

    bir vakte kadar gel zaman git zaman
    bu hazin aşkın şahidi olmuş zaman

    gel sana anlatayım bu iki biçareyi
    öğren onlardan gerçek sevgiyi

    birinin ismi mecnun, diğerinse leyla
    diye, gönlüm başlamış bu gurbet masala

    sevdalı mecnun durmadan ona koşarmış
    bekleyen leylasıysa hasreti hüzne sararmış

    öyle hızlı koşar ki, adı olur yelkovan
    gören derki leylaya kavuşması her an

    bizse deriz neden akmaz zaman
    duysa çokmu kızar bunlara yelkovan

    nedendir bilinmez leylasının ismi akrep olmuş
    cilvesidir hayatın, leylaları kimse anlamaz olmuş

    bir gözü önde, bir gözü arkada onu bekler
    belki, her an gelir yelkovanı, onu bir kerecik sever

    koşar gelir çok uzaklardan yelkovan
    akrabe kavuşması sadece küçük bir an

    kahpe felek nedense gülmemiş yüzlerine
    koşması gerekmiş, kavuşmak için akrebine

    bir an atılı vermiş öne yelkovan, biçare
    ama umutlu, ama hızlı koşmuş seven yare

    akrepse yetişirim diye yollara atmış kendini
    sevdiğini ararken, yorgun düşmüş bedeni

    dağlar, tepeler aşmış gelmiş yelkovan
    bırakdığı yerde bulamayınca onu, bir feryadı figan

    delirmiş, çıldırmış, bir kıskançlık fırtınası
    kopu vermiş gönlünde. olmalı bir açıklaması

    diye, durmamış koşmuş aşmış tepeyi
    görmüş gözyaşları içinde yorgun sevgiliyi

    anlamış akrebin, sevdalı yüreğini
    koşmuş sarmış onun yorgun bedenini

    heyhat yine ayrılık vakti gelmiş o an
    buna çok içerlemiş hatta zaman

    yorulur, düşer kalkamazsa yelkovan
    tamire hazırmış binlerce usta her an

    bilinmez, belki duasıydı bu yelkovanın
    sebepse buna, hasretiydi leylanın

    bu hazin hikaye sürüp gitmiş yıllar yılı
    misal olsun diye bütün sevenlere anlatmalı

    mekanıdır bu aşıkların duvardaki saat
    ikiside eyledi küçük bir ana kanaat

    ne güzel hikaye, al sana bir ibret
    gönül seçdi onu, sende biraz akıl et

    koymuşsa gönlümüze bu sevdayı, yaradan
    şükret sende ey cismanım, olma nadan

    elbet biter bir gün bu hasret
    mekan olur ikimize ebedi cennet

    uslan artık ey cismanım
    budur sana gönül fermanım...
    1 ...
  2. 2.
  3. kaçan kovalanır sözünün ispatı aşk tipidir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük