Başkent akademi diksiyon ve oyunculuk kursunun milli marşı adeta. Burada görev alan hocalar Rüştü asyalı, cihan Ünal, Altan Erkekli.. gibi celebrityler sürekli bu şiiri okur ve okunması için salık verir. Ya da şiirin içerdiği hicivle halka mesaj verme gayreti içindeler. Bilemedim.
Diksiyon kursuna giderken Rüştü Asyalı'dan dinlemeye doyamadığım Nazım Hikmet şiiridir.En can alıcı kısmı ise :
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
demeğe de dilim varmıyor ama
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
günümüzü mükemmel derecede anlatan şiirdir. şair yazarken o gün için yazmış ve sanırım bugünler için iyi şeyler hayal etmiştir. ama ne çare ki değişen bir şey yok.
çok açık, çok çarpıcı, öfke ve merhameti en güzel bağdaştıran şiirlerdendir.
"ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
demeğe de dilim varmıyor ama
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!"
akrep, serçe, midye, koyun, balık gibi hayvanları küçük düşürüp, onlar üzerinden prim toplayan bir şiir. bence bütün hayvanlar eşittir ve kötü betimlemelere maruz kalmamalıdır.
not: koyu bir arslan taraftarıyım.
devlet bahçelinin hakkında konuşma ihitmali olan şiirdir. şöyle ki;
nazım hikmet ran'ın soyadın da ki ran'ın "r" harfini çıkaralım: akep.
"e" yi de çıkaralım (bkz: ünlü harflerin atılması)
geriye kaldı akp! demek ki bu şiir akp için yazılmış.
(bkz: ne mutlu türküm diyene)
akrep kelimesinin içinde yer alan 1,2 ve 5. harfleri birleştirdiğim zaman kendime sormadan edemiyorum. nazım hikmet biliyormuydu acaba böyle bir partinin kurulacağını. şaşırmamak elde değil. iyi bir isabet olmuş.