Bizim oç akrabaların hal ve hareketlerini görünce her cuma vaazı bitiminde imamın dediği: "akrabaya yardımı emreder" cümlesinde camiyi terk edesim geliyo.
Bu ülkeye sağlam bir format atmak lazım. Herşey torpil olmuş, liyakatın l harfini bilmeyen tipler başa geçmiş. Zaten idarecileri hiç sevmem, şaşırtmadı.
dinen evet akrabayı koru kolla diyor ama kendi cebinden kesenden. torpilmiş felan bunlar kul hakkı. hele devlet malı beytül maldır. kafana zevkine göre harcayamaz sümen altı edemezsin.
ama işte din tüccarıysan minareyi ödünç alır kılıfıda uydurursun.
Akp'den hiç şaşırtmayan bir hamle daha. Neden torpil yapmak farzdır? Çünkü Cehape zihniyeti bunlara çok çektirdi. Türbanlı bacılarını üniversitelere almadılar, alimleri astılar, harf devrimiyle bir gecede bizi cahil bıraktılar, laikliği getirerek şeriata karşı geldiler, halifeliği ortadan kaldırdılar, camileri ahır yaptılar ahıır. Akp'liler de bunların mağduru olduğu için, böyle torpiller yapmaları doğrudur. Onlar ölümüne mağdurdur. Bu ülkede mağdur olanın sesi çıkar. Yalandan mağduriyet oyna veya gerçekten mağduriyet oyna. Fark etmez hiç. Halkımız duygusal sonuçta. Böyle şeyleri hemencecik yeriz. Düşünmeye, araştırmaya, liyakata ne gerek var? Liyakat neymiş.. Gevur batılıların icadı. Bu arada, araplaşmamız gerektiğini söylemiş miydim? Çünkü peygamber efendimiz de araptı.. Arapça, Türkçeden üstündür filan fıstık... islam, yeryüzünde nurunu tamamlayacak elhamdülillah..
Bana göre bu çocuk sınavda çakmayı hak etmiş. Yahu sen daha Allah'ın akrabaya torpil yapmayı, onları devlet kesesinden beslemeyi emrettiğini bilmiyorsun, kalkıp islam felsefesi biliyorum diye sınavlara giriyorsun!
Torpilin iyisi yoktur bana göre. Kul hakkı. Kendi çabasıyla bir yerlere gelen insanlar ile tanıdık vasıtasıyla bir yerlere gelen insanlar arasında dağlar kadar fark vardır. Gerçi kişinin kalitesinden anlaşılır torpilli olup olmadığı.
hayırdır yeni din mi getirdiniz? sünnette ve kuranda böyle bir şey yok. hz. ömer halifenin oğlu lüks giyiniyor demesinler diye her vatandaşın hakkı olan kumaştan oğluna vermiyor bile.
Cenabı allahın öyle bir emri yok. Hatta bu konuda hz peygamberi (s.a.s.) ikaz eden bir ayet var üstelik;
"Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğütler veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi işitmekte, her şeyi görmektedir." Nisa / 58.
Hz. Peygamber Mekke’yi fethedince burada Kureyş kabilesinin çeşitli ailelerinde bulunan bazı selâhiyet ve vazifeleri yeniden düzenlemiş, bir kısmını kaldırmıştı. Kaldırmadığı hizmetler arasında Mescid-i Harâm ve çevresinin hizmetiyle su işleri vardı. Birinci hizmet Abdüddâroğulları adına Osman b. Talha’da, ikinci hizmet ise Hâşimoğulları’ndan –aynı zamanda Hz. Peygamber’in amcası olan– Abbas’ta idi. Hz. Peygamber, vazifelerle ilgili yeni bir düzenleme yapmak üzere Kâbe’nin anahtarını Osman’dan almıştı, amcası Abbas bu hizmetin de kendisine verilmesini talep etti. Bunun üzerine emanet âyeti geldi ve anahtar yine Osman b. Talha’ya teslim edildi (Müslim, “Hac”, 390).
Burada emanetin yerine getirilmesi, ehline verilmesi ve insanlar arasında adaletle hükmedilmesi yönündeki emirlerin muhatapları genel olarak bütün insanlar, özel olarak müminler ve daha özel olarak da yöneticiler gibi emanet ve adaletten kamu adına sorumlu olan şahıslar ve kurumlardır.
Tarih boyunca insanların huzur ve mutlulukları iki sebeple kazanılmış veya kaybedilmiştir: Emanet ve adalet. Emanetler ehline verildiği ve adalete riayet edildiği müddetçe cemiyette huzur ve saadet bulunmuş, hıyanetler ve haksızlıklar ise huzursuzlukların, kavgaların, savaşların, servet ve neslin helâk olmasının baş sebepleri arasında yer almıştır.