herkesin bildiği bi şey gerçi. kalabalığa nasıl sahip olunması gerektiğini çok iyi biliyorlar. çoğul konuşuyorum gerçi de rte'den bahsediyorum aslında. ama ek olarak bu başarının bir ekip işi olduğu açık tabii ki.
bir iktidarın, hatta totaliter bir rejimin öncelikle hedefi halkı eğitimsizleştirmektir. eğitim derken de okula gitmemekten falan bahsetmiyorum. kaldı ki eğitimi kendi ellerinle veriyorsun zaten. özgür düşünceyi arka plana atıp vatan, millet, din gibi duyguları hunharca hissettireceksin. bu değerlere bağlı bir iktidarın bu ülkede iş yapmama ihtimali çok düşük. ancak tek başına yeterli değil.
diğer yandan halkı zenginleştirmeyeceksin. gündelik, basit ihtiyaçlarını karşılasan yeterlidir. ihtiyaçlarını sınırda tutmalısın. fazlasını verirsen tatmin olmamaya başlayıp çok daha fazlasında gözü olmaya başlar. bunu engellemen şart. şikayet etmemesini sağlaman yeterli.
halkın duymak istediklerini onlara söylemelisin, yapamayacağını bildiğin şeyleri dahi söylemelisin. bu kitle için yalanın büyüğü caziptir. zaten düşünce ve sorgulama yetisi gelişmemiş bir kesimden bahsediyoruz. asgari ihtiyaçlarını karşıla sen, meydanda haykıra haykıra söz verdiğin diğer konular zaten unutulur, unutturulur.
halka ne düşünmesi gerektiğini sen vermelisin. hazır olarak önüne pişirip koymalısın. arayışa girmesini engellemelisin.
propaganda konusunda ciddi etkili adamlar. dediğim gibi direkt olarak hitap ettiği kitlenin değerleri üzerine gidiyor. coşku, tutku! bunların olduğu yerde akıl arka plandadır. zaten arka planda da olmalı. türkiye gibi bir ülkede geniş kesime mantıkla, akılla ulaşamazsın, yalanla, coşkuyla, basit ama net ifadelerle ulaşırsın.
bu yüzden kalabalığın kendisini elinde bulunduran rte ve tabii akp'nin önünü kesebilmek zor.
zaten farkındaysanız bir akpli ile konuşulduğunda sanki rte ile konuşuyormuş gibi hissediyor insan. aynı tavır, aynı dil, aynı cümleler. hayırlısı
Bir ak partili olarak açıkça söyleyebilirim ki rakiplerinin başarısız olmasıdır. Hatta rakibinin olmamasıdır. Sen ne dersen de chpli mhpli kardeşim. Gerçek budur.
Bir terazinin bir tarafının ağır basması için ya o tarafa birşeyler ekleyeceksin ya da karşı kefeden birşeyler çıkaracaksın. Akparti ilk seneler kendi kefesine biraz ağırlık koydu ve durdu. Raakipleriysr karşı kefeden eksiltmekten hiç vazgeçmedi. Vazgeçmezler de. Bu mal kafalarla daha çok sayarlar yerlerinde.
kendine ait olmayan maddi güç ile manevi nüfuz edinme ve masmanevi bir teba oluşturma yetisi. ne içtilerse aynısından istemdiğimi biliyorum. bu nasıl bir kafa? başarıyı tarif edemiyoruz, meşrulaşitıramıyoruz. hak yemek desek hemen ebele übele diyorlar. neredeyse bi çok konuda başarısız olmalarına rağmen; tebaları onları başarılı buluyor diye de başarılılar.
kısacası bu neyin başarısı; eğitim, gelecek, işsizilik, iş kazalarında dünya üçüncülüğü filan. neyin başarısı; bu neyin kafası amk?
Din.
Vasıflı , sert ,yıkıcı bir muhalefetin olmaması
Sadece oy alabildiği kitlelere hizmet götürmesi
Halkı kutuplaştırıp kutup haline gelme gücü
Yandaşlarını doyurması , boş bırakmaması
Arkasında abd gibi bir babası olması
Yargı ve güvenlik güçlerinin elinde olması
Geniş medya gücü
Algı yönetimini iyi kullanması
Baskı aygıtlarını akıllıca kullanması
Herşeyi kılıfına uydurup , halk gözünde meşrulaştırma başarası
blah blah blah say say bitmez.Akp işini çok iyi biliyor kısacası.
Kurulduğu günden bu yana Nokta atışlarında çok başarılı oldu Akp.
Koalisyon olsa da Geçmiş zaman iktidara gelen partileri düşünelim ; anap, dyp, shp, dsp, rp, MHP..
Şimdi bu partilerin zamanında Ak partinin seçmen kitlesini o zaman ki insani hak ve özgürlüklerle eşleştirelim.
Ne yapıldı bu insanlar için ? Ben söyleyeyim ;
Hiç bir şey..
Ellerinde fırsat var mıydı değişiklikler için ? Evet vardı. Ama hiç bir şey yapılmadı.
ak parti ise ilk seçimlerde çok yüksek yüzde almasa da ; anap, genç parti, dyp, MHP ve dehapın baraj altında kalmasıyla önce Meclis'te çoğunluğu ele geçirdi. Sonra kendi kitlesini oluşturdu ve Türkiye'de tabu olarak görülen bir çok şeyi zamanla değiştirdi.
Ekonomi anlamında da kemal derviş politikalarının devamını başarılı bir şekilde uygulayarak gerçekten ilk iki döneminde başarılı girişimlerde bulundu.
Kitlesini daha sonra hep korudu. insan ayrıştırmayı bile o kadar başarılı yaptılar ki ; ayrıştırdıkları insanlar "öteki Türkiye" olarak lanse edildi.
Ve kurulduğu günden bu yana muhalefet hiç bir zaman muhalif kimliğini başarıyla taşıyamadı. En azından halka samimi gelmediler. Ki Zaten asla samimi de olamadılar.
Şimdi bugün bu ülkenin başındaki insan yalan dahi konuşsa kitlesini negatif olarak etkilemiyor. Çünkü inanıyorlar, yaptı yeniden yapar diyorlar.
içimlz kan ağlayarak izlesek de bugün ortada olan siyaseti ne yazık ki değişen bir şey olmayacak. 1 Nisan 2019 ya da sonrasında da güdülmeye devam edeceğiz.