(bkz: göreve geldiğimizde istanbul da boğaz yoktu)
Müthişti. Yani şimdiye bakınca. Daha huzurluydum başıma iş gelir diye korkmuyordum.
Kuyrukta olsa hastanelerde sıra bulup tedavi olabiliyorduk. 15 gündür diş hastanesine mhrs den sıra almaya çalışıyorum. Sıra yok.
nankör herifler. akp öncesi 2019 model arabaya binebiliyor muydunuz? en baba zengin bile anca 2003 model arabaya binebiliyordu.
kaç ay oldu sıra geyiği yapıyorsunuz. ne algı yaptınız be. eskiden tek seçenek o kuyrukta beklemekti. şimdi alternatif var. mhrs randevusu alamıyorsan git hastaneye bankolar var fiş veren ve o fişlere her gün zorunlu kontenjan ayrılıyor gir ol muayeneni aynı gün içinde. eskiden tek seçenek bu fişti ve bu fişten alabilmek için sabah erkenden giriyorduk kuyruğa.
Gullük gülistanlik değildi ama şimdi iyice yozlaştık.
Tabi bununda direkt olarak akp yle ilgisi yok.
Teknolojik gelişim nüfus artışı sanayileşme bizi buralara getirdi.
Bunu herhangi bir partiyle bağdaştırmak cahilliktir.
Kesin olan tek şey daha ahlaklı bir dindarlık vardı.
Ak parti döneminde din içi boş bir gösteriye döndü.
Münafıklık zirve yaptı.sabah akşam iftira atan ahlaksız troller vicdan sahiplerini dinden soğuttular.
Gerisi hikaye.
Bazı nöron yoksunları global olan ve sürekli gelişen ve gelişmek zorunda olan dünya da, gaz kuyrukları ve şeker kuyruklarını örneklendirmiş, maduro gibi otobüs şoförleri bile olsa Türkiye zaten hali hazırda bu vaziyette olurdu ecevit Türkiyesinden bu yana. 1980 li yıllarda bir bakın dünya geneline isterseniz. Bir çok Avrupa ülkesi ekonomik kriz ile uğraşıyordu ve Almanya hariç bir çoğu başta teknolojik ve üretim ve istihdam sıkıntısı yaşıyordu. Sadece Türkiye mi? Bi okuyun öğrenin. Global olarak dünyanın geliştiği bir çizelge var. Sen kalkıpta hala daha ülkece gaz lambası kullanamazsın buna bu düzen izin vermez zaten. Ak parti ak parti, 17 seneyi aşkın iktidar ne bok yapmış özelleştirmeden başka, kapitalizmin Allah'ı olduk ortadoğuda.

Yol yaptı diyorsunuz ya, yolunuzu zikeyim.
Evlerde fırın, buzdolabı olmadığı zamanlardı.
filmin sonunu bekleseydiniz?

görsel
ankara'da falan üniversite yoktu. okuduk ama sorun bakalım nasıl okuduk.
Amcaoğulları ile mamut avlerken
görsel
araba yoktu, at arabasıyla geziyorduk. şehir merkezleri hayvan b.kundan geçilmiyordu.
ve asgari ücret 87 dolardı haydi dağılın şimdi.
sevgi şevkat umut vardı.

ankarada tanidiği olan ak trollere bakmayın siz. bu ülkenin her kaynağını tükettiler.
Çok da matah sayılmazdı. Evet kolin, cengiz limak gibi oligarklar yoktu ama tüsiad diye inanılmaz başka bir baskın iktisadi terör örgütlenmesi vardı. Sivil yaşama sık sık balans ayarı yapan bir askeri vesayet vardı. Kamplaşma gene vardı ama bu kadar açık değildi. Yargı bu bu günkünden çok daha adil ve bağımsızdı. Türkiye iki dönüm noktası geçirerek bu günlere geldi. Birincisi turgut özal denen tontonun serbest piyasa ekonomisi diyerek Türkiye'yi tam bir tüketim toplumu haline getirmesi ( üretmeden tüketmek bize akp değil turgut özal'dan mirastır ) ikincisi ise hiç bir rekabet şansımız yokken gümrük birliği anlaşmasını imzalayan hanfendidir. Sonuç mu ekonimik kaos yılları ve nur topu gibi siyasal islam.
yol ve buzdolabı olmayan türkiyedir açık ve net.
sevgi şefkat ve umut falan yoktu. sabahın 5inde girmek zorunda kaldığım hastane kuyrukları vardı. eğer başarırsam evrakları almam ve yolsuzluk sebebiyle tutuklanan başhekimin yerine imza atan hademe vardı.
tekirdağ'dan 3te yola çıkmak gerektiği için siste ödüm koparak gittiğim tek şeritli ölüm yolları vardı.

Edit: sallamıyorum. Yıl 1999, yer samatya SSK hastanesi.
mutluyduk.
mağara da yaşıyorduk

buzdolabımız yoğudu

deve kervanları ile seyahat ediyorduk

bırak yolu araba bile yoğudu

en kötüsü de

zalım gılişdar kelle başına çeyrek ekmek dağıtıyordu

açlıktan ölmüştük.

gerçeği ;

memleketin sorunu çoktu, bu memleketin hep sorunu oldu

ama böylesi ?

rüyamda görsem inanmazdım

çoğunuz adını bile bilmezdiniz,

sokakta görseniz selam bile vermezdiniz

o zaman mesut yılmaz vardı, mamayı ondan bulurlardı

onun için o oynak hemşerileri bile sallamazdı bunu,

kasımpaşa sokaklarında dolaşır

devlet milletiyle cebelleşmez, çarpışmaz

herkez için özgürlük derdi.

nereden nereye ???????????
lidya'lılardann daha kötü durumdaydı evet efenim !
çeşitli sıkıntılar olsa da insanların şimdiki gibi birbirini terörist ilan etmediği bir Türkiye'ydi.
insanların hayalleri vardı, inandıkları şeyler vardı. Oylarını "inadına" vermiyorlardı.
Marka giyinmiyorlardı ama herkesin beyefendi, hanımefendi bir giyinişi, üslübu vardı. Saygı duyarlardı kendilerine , götkılı nı yakıştırmazlardı kendilerine. Kendileri hakkında espri yapan komedyenlerin ellerini sıkar,alkışlar, teşekkür ederlerdi , her espri için avukat ordusuyla dava açmazlardı. Güzel günlerdi yani...
insanların cebinde para yoktu
mutsuzlardı
gidecek yolları yoktu
evlerde mum yanardı
hastaneler yoktu
metrobüsler yok
otoyollar yoktu
marmaray yoktu
osman gazi köprüsü yoktu
çanakkale köprüsü yoktu
yavuz sultan selim köprüsü yoktu
şehir hastaneleri yoktu
her ilde yeni stadyum yoktu
yeni tünel kavşaklar yoktu
duble otoyollar yoktu
yeni havalimanları yoktu
deniz ulaşımı hızlı değildi
hızlı tren yoktu
dünyada itibarımız yoktu
sihalarımız yoktu
doğalgaz bulammamıştık.

gerisini yazmama gerek yok
Ekonomik krizden yeni yeni çıktığımız dönemdi. Öyle çok mutluyduk diyemem. Mutlu olduğum tek konu sosyal medya illeti yoktu ve yüzyüze buluşmalar vardı.