akp'nin devrimci dedelerinin muhafazakar çocuklarının en bilindik yalanıdır. globalleşme en kuyruklu kapitalizm yalanıdır. türkiye globalleşmesin mi de akp'nin en gözde sloganıdır. dünya üzerinde mozambikliler ne kadar globalleşebilmişse türkler de o kadar globalleşebilmiştir. esasen globalleşme batı kültür emperyalizminden tam adıyla ''amerikan stayla olmaktan'' başka bir şey değildir. amerikalılar bu sebeple globalleşmez!
deveyi diken insanı siken hesabı batı baş tacı edilmektedir. akp'nin götünden anladığı globalleşme türkiye'de devlet kurumlarını uluslararası sermayeye peşkeş çekip, bakın:
-ben batarsam siz de batarsınız ona göre artık ortağız! abi, abi şimdi ortak olduk ya sen beni yanında gezdirir misin?
şark kurnazlığı bile değildir, böyle salaklığı osmanlı devleti yapmamıştı o buna zorlanmıştı, akp ipleri kendi eliyle teslim etmektedir. zamanında yok olmamak adına şimdi mezarlarında takla attırdığı -modernleşen kuruculara- rahmet okutur cinsten batılılaşmaktadır!
özünde globalleşme bizim değil, piramidin en tepesindekilerin arzusudur. globalleşme coca cola ise glokalleşme le cola'dır. bakın biz de küreselleştik dünyaya açıldık yalanı ıslak rüyaların en tatlısıdır, sarsılarak boşaltır. cumhuriyet ve kurucuları zamanında rasyonalite, pozitivizm ve modernizm ekseninde ilerleme-değişme-gelişmeye inanmışsa akp onlardan daha da inanmıştır. modernizm putperestlik iste post modernizm ultra putperestliktir. kapitalizmin mantığında yatan artık kendi ülkelerini sömürmek, kocabaşlar arası rekabet değildir; rekabet anlamsızdır, kıyıda köşede sağılmayı bekleyen inekler vardır bunlara odaklanmak gerekir.
globalleşme küresel tröstlerin götünden uydurduğu bütün 3.dünya ülke liderlerinin salya akıtıp halkını ve ülkesini bunlara kul ettiği koca bir yalandır. küreselleşme, ulus devletleri holdinge dönüştürme politikasıdır, ne kürtleri korumakla ne de müslüman kızlara baş örtüsü vermekle ilgili olan bir şey değildir, özgürlük beklerken adamın götünden donunu alırlar mayk!
coğrafi keşiflerle uzun zaman önce başlayan bu batılılaştırma rüyası, sanayi devrimi ile kendini bir kez daha göstermiştir. günümüzde modern tüketim toplumu da bu salaklığın geldiği son noktadır adına da globalleşme denmektedir. g-8 suyun başındadır, kısaca batı'ya rağmen batılı olunamaz.
globalleşme karşıtı olmak kemalist olmak değildir! globalleşme yalanına inanmayanlara ''toplumun posası'' olarak bakmak hiç demokratik değildir. rusya bile buna dayanamadı, globalleşmek zorundayız derseniz ağzınızı öperim! durumdan haberi olmayan vatandaşa bakın 'globalleşiyoruz dünyada söz sahibiyiz'; işi bilen adama: ee kardeşim bunun karşısında nasıl duralım? bu götüm ayağını yemezler. musatafa kemal de batılılaşmak zorundaydı, başka şansı yoktu. onu bugünün şartlarıyla eleştirenler bir gün onun durumuna düştüğünde aynı muameleyi elbet görecektir. o vakit dinime küfreden müslüman olsa derim! kemalizm'i eleştirirken götünüzü koyduğunuz post moderniteye fazla güvenmeyin...
fakir ülkelerin komprador yöneticileri ve tüccarlarıyla bir olup; kimliklerin öldüğü isteyen herkesin her yere gidebileceği her girişimde bulanabileceği palavrası; uçsuz bucaksız otlaklara sahip ülkemizin angus ithal etmesiyle taşak konusu olmuştur hadi len akpliler siz hava alanından 1 tane helal kesim kangal sucuk geçirmek için götünüzü yırtın! bu globalleşme öyle bir şeydir ki zamanında gavur dediğiniz mtv, ramazanda iftar vaktini gösteren saatli maarif takvimi koyar ezan okur, beraber dua edersiniz! elin yahudisi filistin'de kardeşlerinize bomba yağdırır ama abdest alma otomatı yapar yine hayır dua okursunuz!
avrupa'da vize uygulamasının olmaması, ne var ki türkler ve araplar ve dahi doğulular için 'schengen vizesi'' uydurup bu adamları doğu avrupa'dan öteye geçirmemek de bir global stayla olabilir mi? demek ki dünya küresel köy değil ali baba'nın çiftliğiymiş, çiftliğinde de onun istedikleri otlarmış. kürselleşme sınırların kalkmasıyla ilişkilendirmek türkiye için en büyük gerzekliktir, sınırlar bizim için değil uluslararası güç için kalkıyor; bizde ise bursa'da iş yapan artvinli sanayici ve iş adamları çaresizlikten dernek kuruyor! akp yavaş yavaş küresel güç ile vatandaşın arasından çekilmekte ve toplum içindeki fark derinleşmektedir. devlet kısaca tröste teslim oldu ve halkını açık hedef haline getirdi, kimse iddia edemez ki akp'nin ekonomik planı bu ülke insanının faydasına oldu! borsada rekor kıranlar, türkiye'den altın kaçıranlar ev kadınları ve emekliler değil diye biliyorum.
askeri gücün önemini kaybedip nükleer gücün esasen kullanılmayacak olan bir silah olduğu palavrası da dillerdedir. ırak'ı,afganistan'ı, çeçenistan'ı işgal edenler uzaylılardır. ''yeryüzü cendermesi amerigo'' istediği yerde istediği şarkıyı söylemektedir. dış işleri abd'den aldığı emirle bu küresel tröstlere hizmet ettiği sürece iç işlerinde istikrara sahip olacak hükümet iktidarını pekiştirecektir yoksa 300 kişilik bölüğü uçaksavarlı örgütler basmaya devam edecektir. çıkar gruplarına itaat en önemli özelliktir.
küreselleşmenin en ballı yalanlarından diğeri hızlı büyüme ve kalkınma palavrasıdır. kürsel tröstler istedikleri yere istedikleri zaman girmekte ve çıkmaktadır. amaç geldikleri ülkeye katkı falan değildir zaten iktidarın yalanı hazırdır:
-bilgi birikimimiz yok, ara eleman eksikti, sermayemiz yoktu, iş bok olduğunda bu bahaneyi duymamanız elde değildir. demokrasi ve eşitlik ise ayrı bir yalandır tarihi net olmamakla birlikte abd'de bir zenci kadın ilk kez 1965 yılında üniversiteye alınmıştı ki o kadar demokratiktir yani! dünya kürselleşme karşıtı sese kulak verirken akp; yandaşlarına küreselleşme aşısı yaptırıyor, bu masalı dinleyerek uyumaya devam.
sözde globalleşme, kurallarına göre oynayan herkese eşit fırsat sunup eşit kazanç elde edeceği güzel bir tablo ortaya koysa da globalleşme küreğin ağzıyla verdiğini götünüzden sapıyla geri alır. globalleşme çok şukela bir şeydir, makine çalışırken hiçbir şeyin farkına varmazsınız ne var ki zaman geçince arkada bıraktığı enkaz belli olur. o gürültü ve şatafat bunu görmeye her daim engeldi. zamanında 'dil devrimi' müthiş bir uygulama olarak görülse de koca bir kültürü nasıl ki latin harfleri uğruna silmeye çalıştıysa bugün globalleşme adına yapılan her girişim taraflarınca kutsanacak ve bir süre sonra enkazı görülecek ahlar vahlar eşliğinde kritik yapılacak yine biri kuyuya taş atacak bir millet onu izleyecek bu devran dönüp gidecektir.
küreselleşme babında en büyük umut mümkün ve önlemez oluşu buna karşılık zararlarını minimuma indirip içselleştirme fantezisidir. rekabet ve karşılıklı bağımlılık yine küreselleştirilenlere ait bir avuntudur, keza küreselleştirenler rekabet etmemektedir, bize de bağımlı değillerdir. küresel tröst desteğini çektiğinde yalancı meme sizinle vedalaşır bu kez elinizde osuruktan bile sayılamayacak sanayisiyle tarım ve hayvancılığı tamamen bitirmiş bir kara parçası kalır. bugün ödenmesi imkansız borçlarımız var, delik büyüdü evet düşündüğünüz gibi küreselleşti! tröstler izin vermeden içecek su bulamazsınız. bakarsınız olmuyor hemen tröste gider bir uyum paketi daha saın alırsınız yine gelir yine tatlı tatlı siker gider ve siz:
-oh be! sevişmekte bambaşkaymış! dersiniz.
batı her zaman yaptığı gibi giderken birilerini de yanında götürür, sorunları küreselleştirir ve küresel çözümler ortaya atar ki yalnız gitmesin! kapitalizm özünde zengin fakir ayırmaz herkesi odaya sokar ve sikmek ister. 100 yıl önce ziya gökalp nasıl ki: batı medeniyetinden-islam ümmetinden-türk kültüründen bir toplum hayalini kurduysa bu da ondan farklı değildir. akp'nin hayalindeki -halkının başına jandarma kesilen askeri gücü- ortadan kaldırma hevesi milletin faydasına değil kendi polis devletini kurup abd'den -halkı otlatma vazifesi karşılığında- alınan aracı ücretini kendi cebine indirmektir. akp'nin küreselleşmeye olan inancı doğru olsa islam'a gerek kalmazdı...
bir anayasa tesis edebilirsiniz, yeni bir düzen iddiasında bulunabilirsiniz, ancak insanlar hayatı eski düzen altnda yaşamaya devam ederler. dolayısıyla onlar bazı şeylerin değiştiğini fakat birçok şeyinde değişmediğini bilirler.
birşeyler oynanıyor kapalı kapılar ardında ama pişman olduğunda görürüm seni.ama dur doğruya sen ya da sizler para sahibi, toprak sahibi, insan sahibi, insanlarsınız.sizler neden pişman olasınız ki? pişman olacak olan yine benim cahilliği, sadece okuma yazma bilmemek sanan halkımdır malesef. dikkatinizi çekerim hitabım geneledir.üzerine almak serbesttir.