türkiye cumhuriyetinin mevcut en büyük problemidir.
11 yıldır iktidarda olan akp'nin seçmen kitlesi az çok belliydi. zaten bunun farkında olan uyanık yöneticiler de 11 sene boyunca bunu kullandı. ancak en büyük kazıkları gençlik kollarında atmışlardır türkiyeye.
öyle bir gençlik yetiştirdiler ki tamamen emir ve buyruk altında, düşünce ve hayal güçleri satılmış, muhakeme yeteneğinden yoksun birer robot yetiştirdiler adeta.
yarın bu gençler sadakatlarının karşılığını çeşitli makamlara getirilerek alacaklar, kadrolaşmanın birer parçası olacaklar. işte biz o gün tükeneceğiz, bedeli yine biz, halk ödeyecek.
kimseden korkmam cahilden korktuğum kadar!
örn 1: üniversitede konuşma yapan başbakan; 'kim yargılayacak bu savcıları kim!' diye sorduğu vakit üniversite öğrencisi, bilgili olması beklenen bir şahsiyetin : 'siz' diye bağırması. aman ne yaratıcı, ne şirin. espri desen gülünmez, yalan desen ağlanmaz.
örn 2: zaman gazetesi toplayan genç. mesele burda topladığı gazete değil, elemanın zihniyeti. tek dediği bunlar dinimize küfrediyor (dini sömürü), vatana ihanet ediyor( milli sömürü), partimize laf ediyorlar (mağduriyet sömürüsü), ben akp ilçe başkanın oğluyum (siyasetin korkutma gücünü kullanma) falan fisan. bi de diyor ya ben bundan dolayı ceza almam, bu da şu demek (hukuku siktik bana dokunamaz).
örn 3: kefen giyip başbakanı karşılayan gençlik kolları. nasıl bir zeka ürünü hala anlamış değilim ama bu da yapıldı arkadaşlar.
örn 4: 5 te 1 i halifenin hakkıdır, başbakan halife sayılır, almasında bir mahsur yoktur diyen genç kız. zaytung haberi gibi ancak bu da oldu.
okuldan bi elemanı örnek göstereyim bir de; bu da kendini fena kaptıranlardan, bir sene evvel hocaya laf kondurmayan bu şahıs, hocanın elini öpmeye gittik diyen bu gerzek bugün neler neler diyor, resmen lafı kendi götüne sokuyor. neymiş; hükümet çalmamış, mavi marmara ile israile dokunmuşuz, biz ümmeti kucaklamak için seçilmişiz falan fisan, bunları anlatırken de beni ihç konuşturmadı, sürekli lafı ağzıma tıkma, beni küçük görme derdindeydi. öyle bir dünya işte.
evet arkadaşlar, dünya gelişiyor, özgür düşünce yayılıyor derken bir de böyle bir güruh çıktı ortaya. nasıl bir düzense amk. bazen bu ateistlere hak veriyorum. adamların en azından kafaları rahat lan, ben hergün soruyorum, bunlar gerçekten her şeyi din uğruna yapıyorsa niye hep sikerek yapıyorlar ki?
cevap yok.
fakat tehlikenin farkındayım. fena bir ak gençlik geliyor, bu sefer pek fena geliyor, ülkenin amına koymaya geliyor!
bilim düşmanıdır, celal şengör'e hakaret eden lise mezunudur, ms paint ile yapılan belgeleri gerçek sanar. fakat en belirgin özelliği koyundur. nereye güdersen oraya gider.. bir gün fetullah hocasını ölümüne savunur, öteki gün dünyanın en kötü insanı seçer. düşünmeye kapalıdır, onun yerine başbaganımız düşünür zaten..
dini başbakanla bağdaştıran nesildir. kardeşim, senin evinde kuran var aç oku, başbakan allah deyin dedi diye allah diyosan senin ben aklını sikeyim. kendini dindar sanan gençlerdir aynı zamanda bunlar. ama iki meme görünce ağzından salyalar akarak otuzbire koşarlar! ulan söylenecek çok şey var da siz anlamazsınız amk.
'yaşadığımız, tanık olduğumuz bu şeyler ayıp değil mi, günah olmuyor mu, bunların bu kadar içinde ve arkasında olmak bir başbakana yakışıyor mu?' diye sorduğun zaman; 'yok canım, ne münasebet, ne günahı, dinimiz bu tür üçkağıtların her zaman arkasında olmuştur' demek şık olmayacağı için 'o, onun günahı' diyebilen kişiliktir bir örneği de. maalesef. canım kardeşim; bu benim denk düştüğü zaman rakı içmekle veya başımı örtmemekle (senin açından) işlediğim günahla bir değil. onlar beni bağlar evet. ama bu insanlar bizi yönetiyor, yaptıkları şeyler bizi ilgilendirir. olup bitenleri böyle hoş görürsen, böyle hak görürsen, böyle körü körüne desteklersen değil düzgün, nispeten düzgün insanlar tarafından yönetilme şansımız bile olmaz hiçbir zaman. yapma gözünü seveyim!
oldukça cahil bir nesil olduğu kesindir. tek parti dönemine laf atarken, ismet inönüye küfürler yağdırırken, o sıralarda avrupa'da ve dünyada durum neymiş diye bakmayan bir nesil yetiştirilmek isteniyor. belli bir raddeye kadar başarılı da oldukları kesin. öte yandan bu nesil tüm siyasi ve tarihi olaylara at gözlüğüyle bakmaya programlıdır. sultan abdulhamid dönemini bu insanlarla tartışamazsınız mesela. neden? çünkü bu adamların kafalarında oluşmuş bir silsile vardır. abdülhamid- adnan menderes- turgut özal vs diye gider bu. tam bir masal diyarında yaşar bu insanlar. her zaman iyi ve kötü karakterler vardır. siyah vardır ve beyaz vardır. bir de öyle enteresan bir şeydir ki, bir şeyin iyi olması akp ile olumlu ilişkileri olmasına bağlıdır. misal: 2009'da gülen cemaati: iyi. çünkü akp ile arası iyi. 2014'te cemaat: kötü. çünkü akp ile arası kötü.
diğer partilerin de yetiştirmek isteyeceği nesil üç aşağı beş yukarı aynıdır muhtemelen. o yüzden aman diyeyim uyanık olun gençler. bir partiye satmayın beyninizi. hayatta sizi diğer hayvanlardan üstün kılan organınızdır çünkü o. aynı fabrikalardan çıkmış basit birer ürün olmayın. tabi bence.
