an itibariyle chp zihniyetinin karşısında duran zihniyettir.
değişik açılardan bakarsak chpli zihniyet için bok gibidir.. akpli tarafından bakarsak da chpli zihniyeti bildiğin foseptik çukurudur.. böyle işte bu işler..
toplumdan toplanan vergilerin hizmet olarak topluma geri ödenmesidir.
bu sadece akp'nin zihniyeti olmamalı.
kim iktidar olursa olsun bilmeli ki vergiler toplumun emanetidir.
"dindar partiler islamın prensiplerini yücelteceklerini vaad ederler. ancak sonuçta yaptıkları, islamı kullanarak kendi siyasi geleceklerini garanti altına almaya çalışmaktır." fazlur rahman
--spoiler--
merkez bankası,ocak ayı içinde açıkladığından fazlasını yani 6,5 milyar dolar piyasaya para sürecek.2.16 den sürer,daha sonra bant2.12 aralığı ocak ayı sonuda..2.tl den geriye toplar.kim kazanır dersiniz..yine olan 3 kuruş parasıyla kar uman gariban vatandaşa olur.kimse 2.50 olacak,3 olacak diye rüya görmesin..merkez bankasının 150.milyar dolar rezervi var.hayal kurmayın yarından itibaren satın.ah bu arada faizleride inadına yükseltmiyolar..kalan sağlar bizimdir hesabı.anlayın ve tl.ye acil geçin.
--spoiler--
öncelikle kimseyi kırmak veya üzmek haddime değil, ama cidden gerçekleri göremeyen yada görmek istemeyen zihniyettir.
şimdi bakıyorsun, cumhurbaşkanı abdullah gül diyor ki: 'yarın herşey güzel olacak.' ertesi gün ise, yargıtay aniden şike kararlarını açıklıyor. akşamınada mustafa sarıgül'ün 16 yıldır ortaya çıkmadığı borcu, aniden çıkıveriyor. yahu arkadaş bu kadar mı gözünüz kör? ortada dönen tezgahların sadece biz mi farkındayız? bunların hep gündem değiştirme olduğu apaçık ortada değil mi? yemin ediyorum bunun parti falan tutmayla alakası yok. ben sadece vicdanımla hareket ediyorum. her zaman gerçekleride yazmaya çalışıyorum. lütfen biraz düşünün ak partili kardeşlerim. elinizi vicdanınıza koyun lütfen.
Bir çok aklıselim insanın anlamakta zorlandığı zihniyettir.
Öyle ki bu zihniyet kumarı haram olarak nitelendirir. Ama gelin görün ki bunların döneminde at yarışları gece gündüz yapılmaya başlanmıştır. iddaa çıkmıştır. Milli Piyango, Sayısal Loto ve Spor Toto'nun dışında başka şans oyunu bilmeyen milletimiz şans oyunlarına boğulurken buradan gelen cukka ilgili yerlere sevk edilmiştir. Eskiden cebinde parası olan zenginler kumarhanelere giderken şimdi ise cebinde iki lirası olan bile iddaa yoluyla kumar oynamaktadır.
Bu zihniyet alkolü yine haram olarak nitelendirir. Ama gelin görün ki bunların döneminde tekel yok pahasına özelleştirilmiştir. Tekeli devletten satın alanlar 10 katına başkasına satmışlar. Yeni alanlar da 2 katına bir başkasına satmışlardır. Tekelin bir kaç rakısından başka doğru dürüst içki bilmeyen milletimiz onlarca rakı markasına boğulmuştur. Mal sahipleri değişmişse de düzen daha da beter olmuştur.
Bu zihniyet faizi de haram olarak görür. Bu yüzden devletin elindeki bir çok bankayı yok pahasına yine özelleştirmiştir. Devletin elinde olan bankalar artık arapların, yunanlıların, israillilerin ve fransızların elindedir. Devletin banka işinden uzaklaşması bankaların asıl işlerinden uzaklaşmasına engel olmamış, kredi kartı, ev kredisi, ihtiyaç kredisi gibi tuzaklarla milletin büyük kısmını borç batağına sürüklemiştir. Bu özel bankalar o derece yüzsüzleşmişlerdir ki en yetkili ağızlarından medyaya "en büyük gelir kaynağımız kredi faizleri" açıklaması yapmakta sakınca görmemişlerdir. Böylece devlet kendi eliyle dev tefeciler yaratmıştır.
Devletin bankalarını özelleştirmesi Avrupa ve diğer dünya devletlerinde de rastlanan bir durum olmasına rağmen bu devletlerin hiçbiri bankaların % 25'ten fazlasının özelleştirmesine izin vermezken bu zihniyet olayı yanlış anlamış ve % 25'ini kendi elinde tutarken % 75'ini özelleştirmiştir.
Bu zihniyet iktidara gelirken "herkese adalet","hortuma son" ifadeleriyle iktidara yürümüştür. Ama gelin görün ki cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzlukları bu dönemde ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet tarihinin en büyük adaletsizlikleri bu dönemde görülmüştür. insanlar yıllarca hapis yattıktan sonra, hatta bir kısmı hapislerde ölürlerken iş işten geçtikten sonra "Kumpas yapıldı" açıklamaları yapılmıştır. Olmayan örgütler ortaya konmuş, olmadık insanlar bu örgütlerin kasaları olarak nitelendirilmiş ama ne var ki bu insanlar öldükten sonra cenazelerini bile kaldıracak paraları olmadığı ortaya çıkmıştır. Devletin hizmetinde bu milletin on binlerce evladını şehit eden terör örgütlerine karşı çarpışan askerlere karşı bu terör örgütünün en tepedeki isimleri tanıklık yapmışlardır. Hepsinden beter değil Türkiye'de dünyada bile örneği olmayacak şekilde hükümet üyelerinin yaptığı yolsuzlukları soruşturan hakimler, savcılar, polisler ve diğer birçok kamu görevlisine görevden uzaklaştırma getirilmiş, görev yerleri değiştirilmiştir. Bunun bir örneği daha dünyada yokken ya da en azından hukuk devleti olduğunu iddia eden hiç bir devlet böyle bir uygulamaya girişmeyi bile düşünmemişken, bu zihniyet bu eyleminin ardından yine mağdur edebiyatına soyunarak "paralel devletin kumpası" mazeretine sığınmıştır.
Bu zihniyet, partisinin logosunda yer alan "K" harfinin "Kalkınma" anlamına geldiğini dahi bilmez. Gelin görün ki bunların döneminde devlet tek fabrika dahi açmamıştır. Üstüne üstlük yüzlerce kamuya ait fabrika ve kurum özelleştirme bahanesiyle ortadan kaldırılmış, yerine yenileri konmamıştır. Limanlarımızın sayısı artacağına bunların döneminde elimizdeki limanlar bile yabancı yatırımcılara verilmiştir.
Bu zihniyet tüm komşu ülkelerimizle sıfır sorun sloganıyla dış işlerini yürütme politikasını benimsediğini söylemişken tüm komşu ülkelerle olabildiğince sorun yaşanmıştır. israil ile restleşme, büyükelçileri çekme gibi sert politik olaylar yaşanırken, Suriye ile neredeyse savaş aşamasına gelinmiştir. Mısır büyükelçimizi "istenmeyen adam" ilan etmiş, Kuzey Afrika ülkeleri uygulanan kapitalist ülkeler yanlısı politikalar nedeniyle nota vermişlerdir. Rusya, Suriye politikamız nedeniyle 3 yıl sonra ülkemizde el kaide terörünün dışında bir şey konuşulmayacağı uyarısını yaparken, müttefiğimiz Amerika Birleşik Devletleri bile askerlerimizin kafasına çuval geçirmeye kadar işi ileriye götürmüştür. Ermenistan ile yakınlaşacağım diye Azerilerin kalbini kırmışızdır. Kıbrıs sorununa çözüm bulacağız derken Annan planına % 75 evet diyen Kıbrıs Türklerine karşılık aynı oranda hayır diye Kıbrıs Rum kesiminin görünce ağzımızın payını almışızdır. Dünyanın soykırım yapan liderler arasında saydığı Sudan liderini havaalanlarında kırmızı halılarla karşılamışız, sayısız askerimizi şehit eden PKK'ya her defasında kucak açan Mesut Barzani'ye "Türkiye seninle gurur duyuyor" diye sloganlar atmışızdır.
Bu zihniyet kendisine yakın olan isimlere karşı soruşturma açan savcıyı yerin dibine sokar. iftira üstüne iftira atan. Bunların hiçbirini de kanıtlayamaz. Savcı Zekeriya Öz'ün kazandığı aylık 6.500 lirayla nasıl yılda 37.000 liralık tatil faturası ödediğini sorgular. Ama maaşı bunun iki katı olan bakanın kolunda nasıl 700.000 bin dolarlık saat olduğunu sorgulamaz. Tamamını bilmiyorum ama hadi diyelim başbakanın maaşı da 3 katı kadar olsun. Başbakanın nasıl 3-4 milyon liralık mal varlığı olduğunu sorgulamaz. Çocuğunu yurt dışında başkalarının okuttuğu başbakanımızın evlatlarının nasıl olup da yurda döndükten sonra 100 binlerce liralık şirketler kurduklarını sorgulamaz. 6 yıl içinde 6 gemi sahibi olan başbakanımızın diğer evladının bu başarısını üstün bir armatörlük başarısı olarak nitelendirir.
Bu zihniyet "Ya taraf olursun ya da bertaraf olursun" zihniyetiyle hüküm sürer. insanlar korkudan seslerini çıkaramazlar. Demokrasi aşığı olduğunu iddia eden bu zihniyet kendini eleştiren hiç bir yapıya tahammül dahi edemez. Daha cumhuriyetin ilk yıllarında, tek partili dönemdeyken bile var olan toplanma ve yürüyüş yapma hakkına bile tahammül etmeyi bilemez. Kendisini meydanlarda eleştiren insanları, kendi gençlerini kör ederi sakat bırakır, komaya sokar ama hepsinden beteri öldürür de. Dünyanın gösteri meydanlarında hükümeti eleştirirken hem de sadece bir yeşil alanın yeşil kalabilmesi için mücadele ederken gençlerini öldüren kaç hükümeti vardır. Bu zihniyet bunu araştırmaz, dogmatiktir. Herkes yalan söylüyordur, bir onlar doğrudur. Dünyanın önde gelen haber kanallarını bile tehdit eden, onlara ayar vermeye çalışan tek ülke bu zihniyetin iktidar olduğu ülkedir.
Bu zihniyet ya dediğinin tersini yapar ya da yaptığının tersini söyler. israil ile sözüm ona birbirine düşer. TV ekranlarından ayar üstüne ayar verilir. Ama kapalı kapılar ardında silah anlaşmaları yine bu israil ile yapılır. Ülkenin hassas güney sınırlarındaki mayın temizleme işlemleri bu ülkeye, israil'e verilir. PKK ile görüşen şerefsizdir sözleri meydanlarda yankılanırken devletin en üst kademelerinin Norveç'te masa başnda pkk ile görüştüğü öğrenilebilir. Normaldir bu.
Bu zihniyet kadar bu millete hayrı dokunmamış başka bir oluşum yoktur. Artık öyle bir hal almıştır ki kendi içinden çıktıkları kabuk bile onları kabul etmez olmuştur. (Oğuzhan Asiltürk), Kendi içlerinden çıkanlar bile sessiz kalamaz olmuşlardır (Cemil Çiçek, Ertuğrul Günay, Abdüllatif Şener, Erdoğan Bayraktar). Yine de göz görmez kulak duymaz olmuştur. Çünkü bu zihniyet işini çok iyi bilmektedir. Milleti fakirlik içine sokmuş sadakayı bir yaşam biçimi haline getirmişlerdir. insanlardan kendi dertlerinden başlarını kaldırıp nasıl bir ülkede yaşadıklarının dahi farkında değillerdir. Bu durumda kimin ne çektiğini bilmemeleri de son derece olağandır. Ne de olsa "Her koyun kendi bacağından asılmalı", "koskoca başbakan yalan mı söyleyecektir" ...
Aslında tüm olanlar anlatmakla bitmez. Ama gelin görün ki iktidar bunlardır. Bu kadar olayın ortaya çıkması bu zihniyetin bu kadar baskıcı döneminde olmuşsa kimbilir iktidar güçleri elleri alındıktan sonra ne pislikler, ne rezillikler ortaya çıkacaktır. Ama bu zihniyet kendinden başka kimseyi düşünmez, haksız olduğunu söylemeye cesaret edemez!
(#8373428) Ne kadar sığ bir zihniyet olduğunu ve akp'nin kimlerle başa geldiğini şu entryden görebilirsiniz. O zaman "paranoyak chp zihniyeti" diye dalga geçilmiş, aradan üç yıl geçmemiş, şimdi herkes özerkliği normalmiş gibi kabul ediyor.
Bunlara koyun desen ne olur, koyunlara ayıp. algılama, yorumlama, analiz, öngörü, us kullanımı sıfır.
