-akp'ye oy verenlere salak, cahil demekten vazgeçmek, önce insanlara yukardan bakmayı bırakıp onları kazanmaya çalışmak
-milyonların oy verdiği(şöyle veya böyle farketmez sonuçta halk iradesiyle seçilmiş) insanı basmakalıp laflar yerine(amerikanın adamı,mason)gerçekçi laflarla eleştirmek
-ülkenin tamamında karşılık bulacak sloganlar ve vaatler sunmak; tüm türkiye'nin partisi olabilmek, (bu doğrultuda mhp'nin diyarbakır'da söyleyecek bir lafı, chp'nin izmir dışında da kendini kabul ettirebileceği taşra şehirleri olmalı)
-artık modası geçmiş ideolojik tabuların yerine; hizmet siyasetinin hayata geçirilmesi
-halka sadece karşılksız vermeyi vaat etmekten vazgeçmek; siz üretin biz de şöyle destekleyelim demek(diğer türlüsü ancak çiller'in "iki anahtar", demirel'in "ben 5 fazlasını veriyorum"vaatlerinin inandırılıcılığı kadar olur)
-bu hükümetin atladığı kitleye ağırlık vermek , onlara da ara çözümler bulmak(karşısına market açınca kapatan bakkal gibi; millet ucuz uçağa hücum edince aç kalan şöfor esnafı gibi; kapitalizme ayak uyduramayan çiftci gibi)
-ve en önemlisi milletin değerlerine hakaret etmekten vazgeçmek; ülkenin ananesine uymayan kişileri partilere doldurmamak
gibi ilkelerden hareket edilerek, "ben çetelerden, askerde değil milletten güç alıyorum" düsturuyla yola çıkılması en iyi yöntemdir.
beyni uyuşan milletle gerçekleştirilemeyecek olan bir yöntemdir, toplum koyun psikolojisinden kurtulduğu zaman belki hala o vatanseverlik duyguları ölmediyse uygulanacak yöntemlerdir.
öncelikle, ülkenin insanlarını aziz nesin gibi müptezellerin laflarıyla eleştirmekten; eleştirmekten ziyade onlara hakaret etmekten vazgeçmek.
kimse kendisine aptal, cahil, satılmış diyenlerle bir arada olmaz. ben ki akp'den tiksinen birisiyim beni bile son derece rahatsız ediyor bu söylemler. bu birincisi.
ikincisi ise fikri, düşünceyi halka indirmek. 10-15 züppenin katıldığı, alkol olmadan yapılamayan cumhuriyet balolarıyla bu ülkenin insanları büyük kurtarıcı mustafa kemal'i ve onun kurduğu cumhuriyeti sevmez. aksine ondan soğur, tiksinir.
ve maalesef ki cumhuriyet kelimesini ağzına alan herkese karşı arasına bir mesafe koyar.
üçüncüsü ikincisi ile bağlantılı olacak ama kendisine atatürkçü, milliyetçi, kemalist ya da başka ne derse desin diyenler hareketlerine dikkat etmek zorundalar.
kişi taşıdığı düşüncenin bayrağıdır, o bayrağı yere düşürmemelidir.
tek yolu vardır o da fetoşla arasında ikilik çıkmasıdır. ne zaman yolları ayrı düşer, fetoş ve taraftarları oy vermez rte ye o zaman iktidar olamaz. ama ne yazık ki adam işini biliyor.
akpli milletvekili,bakan ya da olabilirse de başbakanına ait bir (bkz: seks kaseti) düzenleyip cumhuriyet gazetesinin internet sayfasında yayınlamak en etkili yöntem gibi görünüyor.
o işin yöntemi ne yapıp yapıp mustafa kemal paşayı diriltmekten geçiyor. o da olamayacağına göre, biz ayda yaşıyoruz, gene bangır bangır seçecekler akp´yi. olan türkiye´ye olacak, ama demokrasidir, madem halk böyle istemiştir...senin ki de benimki de en nihayetinde bir adet "oy" dan ibarettir. sonuçta "oy"lum "oy"lum oyulan türkiye olacaktır.
