sovyetler, her yurttaşa eşit sağlık,
eğitim,
barınma imkanları sunuyordu.
evet, işçi diktatörlüğüydü.
ama hiçbir fabrikada,
hiçbir işletmede,
başınızda dikilip emirler yağdırıp hakaret eden açgözlü patronlar,
onların menfaatleri lehine iş güvenliğini,
işçi haklarını hiçe sayan kamu denetçileri yoktu.
günde 7-8 saat çalışıyor, her hafta sonu ailenizle bedava sinema ve tiyatro hizmeti alabiliyordunuz.
elektrik, su, doğal gaz, kira, gıda enflasyonuyla boğuşmak zorunda değildiniz.
oturduğunuz ev, ömür billah ailenize aitti. türkiyede köylerde uygulanan toprak reformu sovyetlerde konutlara kadar genişletilmişti!
akp döneminde özelleştirilmemiş,
amerikalı ve katarlı petrodolar şeyhlerine peşkeş çekilmemiş,
şehir sıfatıyla ilaç şirketlerinin deney laboratuvarına dönüştürülmemiş bir tane hastane,
tarikatların ayak işlerine bakmak haricinde toplumsal meselelerle ilgilenmeyen ve doktor, mühendis, bilim insanı, akademisyen olmak isteyen çoğunluğa hiçbir gelecek vaat etmeyen bir tane lise göstersenize?