türkiye'de kendisini cumhuriyetin muhafız alayı olarak gören bir güruh var. bunlar sürekli halkın %34 'ünün oyunu alan bir parti ülkeyi nasıl yönetir deyip duruyorlar. halbuki solun toplam oyu %34 ten azdır. ak partiyi azınlık sananlar asıl kendilerinin azınlık olduğunun farkında değil. ben merak ediyorum, acaba emre kongar parti kursa kaç oy alır?
11 milyon kişinin son seçimde oy vermediği düşünülürse doğruluğu yüksektir. unutulmamalıdır ki akp verilen oyların %34'ünü almıştır. verilmeyenler hesaba katıldığında bu oran oldukça aşağı düşecektir.
türkiye cumhuriyeti tarihinde hiç bir seçime katılımın yüzde yüz olmadığını hesap edemeyecek çapta olan güruhtur...
son 10 yılın en yüksek oranını alan bir partinin seçmenlerini de "aptal" olarak nitelendirmeye çalışan tayfadır aynı zamanda, ama hoş görülmelidir, çünkü kronik bir paranoya halindedirler, kendi hallerine bırakılmalarında yarar var...
ak parti toplama bir partidir. tıpkı zamanında anap'ın olduğu gibi. önemli bakanları ve milletvekilleri eski dyp ve anap'lıdır. peki nedir akp yi bu kadar üste çıkaran oy oranı bakımından. seçeneksizlik ve diğer partilere duyulan tepki. diğer partiler kendi kendilerini bitirdi. halk da tıpkı 1980 sonrası evren'in seçimlerde oy atılması doğrultusunda telkin ettiği partiye inat, o dönemde yasaklı olmayan nerdeyse diğer tek parti olan anap'a oy attı ve başa getirdi tek başına. ama sonradan anap da ilk başta değindiğim gibi bir kadro partisi ve toplama parti olduğu için 90 larda gücünü yitirdi ve silindi. hiç belli olmaz halk bir gün başa getirdiğini ertesinde dibe vurdurur (dsp örneği).sorun şudur ki malesef ortada akp'nin alternatifi olacak elle tutulur bir parti yok. işte memleket demokrasisi ve geleceği için en tehlikeli olan nokta budur. yarıca akp'nin geniş bir tabanı olduğunu, islami de olsa bir ideolojisi olduğunu kimse iddia etmesin. syasette taban öyle kolay kolay oluşmaz bir seçimle. akp'nin de ideolojisi yeşildir ama kökü türkiye'de değil amerikan merkez bankasındadır bu yeşil rengin. ayrıca neden bu kadar çok oy aldığı için de; türk seçmeninin %50 sini kararsızlar oluşturuyor. ortada seçenek olmayınca da denenmemişi seçiyor tepkisel olarak. yoksa çok dalga geçtiğimiz cem uzan neden bu kadar yırtınıp da milyonlarca dolarını tv reklamlarına yatırsın. bu kitleyi avlama, tepki oylarını toplamak için...
akp; toplam seçmen sayısının %26'sının, oy kullanan seçmen sayısının ise %34'ünü almıştır.
chp; toplam seçmen sayısının %14'ünün, oy kullanan seçmen sayısının %18'inin oyunu almıştır.
toplam seçmen sayısına baktığımızda mecliste halkın %60'ı temsil edilmemektedir, oy kullanan seçmen sayısına baktığımızda ise, mecliste halkın %48'i temsil edilmemektedir. buradan yola çıkarsak, toplam seçmen sayısına göre meclis azınlıktır, oy kullanan seçmen sayısına baktığımızda, kıl payı farkla meclis çoğunluktur. olaya akp bağlamından bakarsak, akp toplumda azınlıktır. hele ki; %34 ile oy aldığı insanların sayısı kadar kendisine oy vermeyen insanları temsil etmesi de olayın antidemokratik yanıdır, aynı durum ana muhalefet partisi chp için de geçerlidir...
son dönem yapılan bağımsız anketlerde ise; akp; %24, chp; %14, anavatan ise; %5 oy almaktadır, böle bir durumda da meclisin temsil oranı %43'tür... olay akp meselesi değil, meclis meselesi... meclisin içindekiler azınlıktır... bunu da demokratik bulanların aklına tüküreyim... her iktidara gelen de işine geldiği için sistemi değiştirmeye yanaşmaz... çünkü sistem değişirse, bal kavanozu kayar gider... mevcut yasalara göre meşrudurlar çünkü...
%34 oy oranı tüm oyların değil yalnızca kullanılan oyların %34'ünü almıştır. toplamda 40 milyon seçmen vardır, bunların 10 milyonu akp'ye vermiştir, yani oyların %25'i. fakat mecliste ülkenin %66'sını kontrol altonda tutmaktadırlar. yani bir nevi tek parti diktatörlüğü yaşamaktayız. bu olmayan demokrasi ile nisbi temsil hakkı sağlanamaz. bir de işin aslı şu %50'yi geçemeyen her parti azınlıktır. çünkü oyların çoğunluğunu alamamıştır. yani neymiş öncelikle matematiği bilmek gerekirmiş, ondan sonra laf atmak gerekirmiş başkalarına.
bu hesapsız adamlar ayrıca oy kullanmayan kesiminde kesinlikle ak partiye oy vermiyeceğinden emindirler nasıl oluyorsa. aslında bu hesapsız adamların tek amacı ortalık karıştırıp istikrar bozmaktır o yuzden ne yapsalar normaldir, başarı sevmezler bunlar pek.
akp'nin nicelik olarak azinlik oldugunu zannedenlerin yanilma ihtimali var ama nitelik olarak azinlik zannedenler dogru zannediyorlar devam etsinler ayni sekilde..
akp'nin, eğitim düzeyi ilkokul 4. sınıf çıkmış olan yurdum halkının çoğunluğunu; eğitim düzeyi üniversite olan çoğunluğun da azınlık denilebilecek bir kısmını temsil ettiğinin farkında olan kişidir.
basit bir matematikle durumu açıklığa kavuşturmakta fayda var : %100 - %47 = %53 yani akp en son genel seçimlerde aldığı oy kullanılan geçerli oy sayısının çoğunluğu bir yana yarısı bile değildir. bu %47 içinden de kuru bakliyat ve kömürle ve dini inançları sömürerek alınan oylar da çıkarılırsa geriye ne kalır
bilinmez.
malesef aldanan insanlardır. eğer bu şekilde düşünecek olursak kendimizi kandırırız ve savunma mekanizmamızı kuramayız. "neye karşı bir savunma mekanizmasına ihtiyacımız var ki?" diye bir soru geliyor tabi akıllara. daha geçen gün televizyonlarda mollalar tarafından dövülen bir gazeteciyi gördük. işte bu mollara karşı bir savunma mekanizmasına ihtiyacımız var ve onlar düşündüğümüz gibi azınlıkta değiller.
ayrıca sanıldığı gibi akp'ye oy verenler cahil, ahmak insanlar da değiller. bilakis bir çoğu siyasi ve kültürel açıdan kendini çok iyi yetiştirmiş insanlar. liberal aydın(!)larımızın çokluğuna bakarak bile bu basit değerlendirmenin yapılabileceğini düşünmekteyim. ancak üzerimizde öyle bir izlenim bırakıldıki akp'ye oy veren herkesin 2 çuval kömür, erzakla kandırıldığını düşünüyoruz; düşünüyoruz ve aldanıyoruz. bu insanların birçoğu yürünen hedefin gayet farkındalar ve bu uğurda birçok şeyi yapmaya hazırlar. bizse hala oturduğumuz yerden atatürk'ün resimlerine bakıp bakıp "geldikleri gibi gidecekler.", "bu ülke neler atlattı, 2-3 yobazla mı başa çıkmayacak!" diye atıp tutuyoruz. işte olay burda, 2-3 yobazdan ibaret değiller ve bizim gibi oturdukları yerden atıp tutmuyorlar. yıllardır derinden derinden çalıştılar, şimdi iktidar ellerinde, aleni ve daha hızlı, daha rahat çalışıyorlar. umarım artık ülkenin cumhuriyet okuyarak, oturduğumuz yerden ahkam keserek kurtarılamayacağının ve acilen birşeyler yapılmazsa yakın zaman içinde işin işten geçeceğinin farkına varırız. ve akp'yi azınlık zannetmek gibi daha birçok bizleri yıpratan yanılgılara düşmeyi bırakırız.
edit: bunları bir kenara bırakarak bir an için akp seçmenlerinin çok büyük bir kısmının cahil cüheyla olduğunu düşünelim. o zaman durum daha tehlikeli oluyor bence. çünkü cahi ve inançlarına körü körüne bağlı olan insanların, inançları uğruna neler yapabileceklerini diğer islam ülkelerindeki örneklerinden biliyoruz. artık rahat olmak bir yana sürekli diken üstünde olmalı, sürekli uğraş içerisinde olmalıyız.zaman ata'mızın mirasını koruma zamanıdır. artık böyle yanılgılara düşmeyi bırakıp mevzilerimizi almalıyız
