fotoğraflara, iyi bakın... sizin eserinizdir... gurur duyuyor musunuz?
sizler ki, komşularımızın iç işlerine karışmamayı dış politikamızın ana şiarlarından bir haline getiren, "yurtta sulh cihanda sulh" diyen atamıza sırtınızı döndünüz, daha üç hafta sonrasını hesaplamaktan aciz, devlet adamı olabilmek için yeterli ne kumaşı, ne eğitimi, ne birikimi, ne de politikaya atılmadan önce kayda değer bir başarısı olmayan, tek özelliği malum filmde ibrahim zübükzade'nin yaptığı demogojileri ona taş çıkartan bir beceriyle yapmak olan sıradan bir cahilin, bir kifayetsiz muhterisin dediklerine kandınız. atamızın doğrusunu bilmediğini ama kerameti kendisinden menkul sucukçu muhasebecisinin daha iyisini bildiğini iddia edecek kadar küstahlaştınız o iğrenç cehaletinizle...
ya ne olmasını bekliyordunuz? hani size söz verilen osmanlı rüyası? şizofrenik hezeyanlarının rüyasına yatan, böyle karabasanla kalkar elbette... islam'ı yücelteceğiz derken yerin dibine soktunuz a alçaklar!.. işte elin avrupalısı elinde bira şişesi, sizin gibi ahmaklarsa elinde tespih, taşaklarınızı kaşıya kaşıya seyrediyorsunuz bu haberleri... ne farkınız var?
islam'ı da, ortadoğu halklarını da, kendinizi de ve maalesef bizleri de iyice madara ettiniz dünyaya karşı yaptığınız aptallıklarla...
neyse, size ne desem kar etmez... olmayan vicdanınızla baş başa bırakayım en iyisi...