uzuncası kendisinin, sevgilisinin, manavın, bakkalın, düşmanın, berberin, ilk okul öğretmeninin, jop yediği polisin, ilk kez birlikte olunan kişinin, kafede çay getiren garsonun, otobüste arkaya ilerleyelim millet diyenin, arabada burnu karıştıran adamın, mahallenin dedikoducu teyzesinin, ilk dayak yediği çocuğun, tarlasına sadece kazık dikebilen çiftçinin, otobüse dahi binemeyecek garibanın, inançlı olup birilerinin hipnozuna gelen nurcu öğrencinin, pos bıyıklı solcunun, şişman olup obez denilenlerin, sokakta dilenenin, 48 yıldır kiradaki emekli amcanın, hastanede beş dakikada muayene olup evine bir torba dolusu ilaçla yollanan ayşe teyzenin, sesini alanlarda değil de sözlüklerde bozuk türkçeyle dile getiren ey türk-kürt gençliğinin, üniversitedeyken gördüğü o güzele aşkını haykıramayan gencin, sınavlarda sehven mağdur olanların ve kısacası 1980 darbesi sonucunda topluca tepkisizleştirilen herkesin bu başımıza devşirilenlere oy vermemesi gerekir.
Akıllı, kültürlü, bilgili olan; eğitim seviyesi üst düzeyde olan bu ülkeye yapılanlara artık bir son verilmesi gerektiğini düşünen, ülkenin çağdaş medeniyetler düzeyine çıkmasını isteyen profildeki insanlardır.
perdenin arkasında elinde mühür kendi ile başbaşa kaldığında, bu ülkeyi kuran parti chp dışında hiçbir partiye o mührü vurmak için eli gitmeyen hiçbir zaman da gidemeyecek olan insandır.
çaycısından çorbacısına kadar ezici çoğunlukta izlemini veren bu profiller,acaba sandık başına geldiğinde hakaretler ettiği, yerin dibine soktuğu akp yemi oy veriyor diye sordurur insana.