o kadar saplantılı bir saldırıdır ki, örneğin sakarya'da chp'ye çıkan 87 bin oy aklına gelmez bu zihniyetin.
zira orada akp çok oy aldığı için, milliyetçi-muhafazakar oy çok olduğu için sakarya aklanır, izmir ve trakya'ya yüklenir.
belli ki %50 oy almanın sarhoşluğuyla oraların varlığı da rahatsız etmektedir.
izin verilse, izmir'i ve trakyalıları denize dökmek için can atabilirler bu kendini bilmezler.
zaten gavur değil midir bunlar da?
dökün, dökün amına koyiim.
ama ondan sonra çok beklersiniz selanikteki 2. ordunun gelip sizi kurtarmasını.
demokrasi bir partiye oy vermeyle değil, hayat tarzıyla özümsenebilen, sahiplenilebilen bir kavramdır.
hayatında
demokrasiyle,
çoğulculukla,
çok renklilikle,
uzlaşmayla alakası olmamış,
babasından dayak yiyen,
büyüklerini yanında ağzını açamayan,
ablasını kot giyiyor diye öldüren,
ağaların,
şıhların,
şeyhlerin,
hocaların peşinden koyun gibi giden,
4 karı alan,
mümkünse akrabasını karı diye alan,
anası babası da muhtemelen akraba olan,
akraba evliliğinden çıkanın kafası ne kadar çalışıyorsa kafası o kadar çalışan,
sonra çocukları sakat olunca da 'kader' diyen,
kızını okutmayan,
zorla türban taktıran,
arap taşağı görse kutsal diye öpüp başına koyacak,
töre için can alan,
müslüman olmayanın boğazını kesen,
oruç tutmayanları bıçaklayan,
alevi görünce ateşe veren,
darbeler solcuları biçip yok ederken kenan evren'in şakşakçılığını yapan,
%92 oyla netekim cumhurbaşkanı seçen, (bkz: %46'nın iki katı, yola devam!),
'eyi oldu canım yoksa gomunistlere kalacaktı memleket' diyen,
sonra her nasılsa darbe karşıtı, aslan demokrat kesilen,
ama demokrasi sayesinde 72 küsür ilde birinci olup, kendini birinci seçmeyen 3 yere gözü dikip saldıracak, karalayacak, küçük beyinleriyle aşağılamaya çalışacak kadar demokrasiden nasibini almamış primatların
asla ve asla sahip olamayacağı ama yüzsüzlükle sahip çıkabilecekleri bir kavramdır, demokrasi.
gidin oralardan %70 alırsınız, %80 alırsınız, yarısını siz alırsınız, diğer yarısını dtp ile paylaşırsınız.
ama trakya'da alamazsınız kardeşim.
çünkü burada torbayla oy getirecek aşiretler yoktur.
amerika'dan tepsiyle gelecek fettullah oyu hiç yoktur.
burada herkes hür iradesi ile, birey olarak oyunu verir.
hatta karı koca ayrı partilere oy verdiği bile çok olur.
aslan demokrat bozuntuları bir bakın bakalım etrafınıza, ailenize,
kocasının partisinden başka partiye oy veren kaç kadın tanıyorsunuz?
ananızın babanızının verdiği partiden başkasına oy vermişliği var mı mesela,
bir düşünün bakalım, ne kadar demokratik bir aileden geliyorsunuz?
tüm bu nedenlerden dolayı kardeşim, trakya'da hiçbir zaman bir partiye %70 oy çıkmaz.
chp ye de verir, akp ye de. sonra da gider birlikte içerler.
kimse de sen niye öyle yaptın ben niye böyle yaptım demez.
'hay allah müstahakını versin, ne kadar da mantıksızsın, öyle oy mu verilir" demez.
herkes birbirine saygı gösterir. zaten demokrasi de bu değil midir?
farklı fikirlere saygı duymak bu değil midir?
demokrasi ve çok renkliliği özümseyememiş bünyelerin, trakya'dan rahatsız olmaları gayet mümkündür.
çünkü o haritadaki üç kırmızı il götlerine batmaktadır. o harita sapsarı olmadığı sürece de rahatsızlıkları devam edecektir. demokrasiden anladıkları da budur.
ancak atladıkları bişi vardır: trakyalıya salakça laf ederlerse, en ağır cevapları alacaklarını hesaba katmalılar.
düşünmesini bilen, açık fikirli adamlar yaşar trakya'da. iki salağın karşısında kimse sinmez.
hakaretlere, kendini bilmezliklere karşı duran insanın yine aynı şekilde hakaret ederek cevap vermesi gibi saçma bir duruma yol açmaktadır. yani bir taraf haksız dahi olsa karşı taraf da aynı şekle girerek her iki tarafta hakaret yüzünden, saçma sapan bir şekilde karşı tarafı ezmeye çalışmaları yüzünden, kendilerini toplumdan ileri görmeleri yüzünden, demokrat olduklarını sanmaları yüzünden, son derece özgürlükçü bir düşünce yapılarına sahip olduklarını düşünmeleri yüzünden haklı dahi olsalar benim gözümde haksız duruma düşmüşlerdir.
